Kalemi ele almayalı uzun zaman olmuştu sanırım. Ne ben o eski bendim ne zaman olgulara acımıştı . Bildiğim her şey süratle ve bana aldırmadan değişiyordu çevremde . Alışık olduğum ne varsa beni yalnız bırakıp başka bedenlerde yaşamaya gitmişlerdi sanki .
Victor Jara'nın kesilen elleri bizim elllerimizdi. Engizisyon mahkemeleri aslında bizi yaktırtıyordu o yağlı odunlardan oluşan kor ateşlerde. General Franco aslında bizim insanlığımıza darbe indiriyordu. Moğollar Bağdat'ı aldıklarında bizi yağmalıyordu...
sosyal olayları dile getirelim..bütün çıplaklığıyla..bir duyan olur belki..rüyalarımız gerçek olur..gün ola harman ola.
Ayak takımıysan ezilirsin.Bu yüzden ayak altında dolanmamalısın.Ayağa kalkmalı yüreğini ve bileğini güçlü tutmalısın.Yoksa kendini ilah sananların dünyaya yaydıkları ayak kokusunu duymak zorunda kalırsın.Bu yüzden kendini yüceltmelisin.
toplum içinde oluşan iki sınıf farkını yansıtan bir yazı. sahip olmak ve olamamak veye sahip olsa bile yaşayamamaktır konusu
Placebo, farmakolojik olarak etkisiz madde bile olsa, yapılan araştırmalara göre, ağrılı durumlarda ve hatta depresyonda bile %30 etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Beynin iyileştirici gücünün etkisi. Başka bir şekilde açıklanabilir mi ? Negatif ve pozitif düşünce farkının insan üzerindeki etkisi yadsınamaz.
Kendilerine aykırılara düştüklerinde bile hep kendileri oldular, yaralansalar da; hiç utanmadan…
Ersin babasına döner “ baba bu şeyi biliyom. Ağrıda askerdeyken öldürdüğümüz bir teröristinde boynunda da vardı bundan.”
Bİr eşcinsel neden evlenemez eğer bu hak verilirse bu lanetlenmiş sapık sürüsü çoğalır mı?
Sokaklara taşmış pislikleri daha da mı artar?
Haraç mezat satılan namus ar.
Zarar hep zarar.
Argonun turfanda tarlasında küfrün bini bir para.
Zırva tevil götürmezken,
Işıltılı ekranda kelli felli adamlar zırvalar. Her şey hırdavat pahasına.
