Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Bir gün okula giderken yaşlı bir teyze gördüm.Ben hoplaya zıplaya giderken o hem sıcaktan hem elindeki poşetlerin ağırlığından eziliyordu.Yardım edebilir miyim diye düşündüm.Nasıl edecektim ki o poşetlerin ağırlığı en az benim kadar vardı.Ama o teyzeyi soluk soluğa bir kez daha gördüğümde denemeye karar verdim.Acınası bir hali vardı.Neden bir taksiye falan binmemişti acaba? Arkasından seslendim: _ Teyze,Teyzeciğim yardım edebilir miyim? _A oğul şuncacık boyunla nasıl götüreceksin bu kadar torbayı? Dedi. _Teyze sen boyuma bakma çok kuvvetliyim ben diye atıldım.güldü _Eh peki al bakalım görelim kuvvetini.dedi Poşetler gerçekten ağırdı.Zorlandığımı belli etmemeye çalışarak evine kadar götürdüm.Evine vardığımızda ağırlıktan kurtulmuş olmanın verdiği mutluluk hem benim hem onun gözlerinde bir tebessümdü.Sonra elini cebine attı birkaç bozukluk çıkardı.Annem hiç kimseden para almamamı tembih etmişti hem de ben para almak için yardım etmemiştim almak istemedim ama aklımda dondurmadaydı.Bu parayla rahatlıkla dondurma alabilirim diye düşündüm.Israrla elime sıkıştırdı.Teşekkür ettim kızararak.Okula neredeyse uçarak gidiyordum.Dondurmacının durduğu caddenin karşısından seslendim: _bana bir karışık dondurma! Heyecanla atladım yola.Annem hep yayaya yeşil yandığında geç derdi ama yeşil ışığın yanacağı yoktu.Gerçi benim için bir önemi de yoktu o an benim aklım dondurmadaydı.Yola atlamamla bir fren sesini duymam bir oldu.Sonrasında bacaklarımda önce bir acı sonra bir hissizlik…Dilimde hala dondurmam.Gerisini hatırlamıyorum.Gözlerimi açtığımda hastanedeydim ve babam vardı yanımda.Ağlamaklıydı.Sanki bir şeyler söylemek istiyor sözler düğüm oluyordu boğazında. _Baba dedim _Söyle oğlum dedi. _Dondurma alacaktım karışık olsun amca demiştim.dedim _Olsun oğlum yine alırsın dedi.Sanırım paramı kaza yerinde düşürmüştüm _Alamam ki baba paramı düşürdüm dedim o yaşlı Teyzeden bahsettim. Sonra gözlerim kapandı.Bacaklarım ne kadar ağırsa göz kapaklarım da o kadar ağırlaştı.Kendimi uykunun kollarına bıraktım.Uyandığımda babam yoktu.Baba diye seslendim. “Baba” . İlk defa bu kadar içten bu kadar benimseyerek.Seslenişime hemşire karşılık verdi.Baban birazdan gelir küçük Bey dedi.Sahiden de babam biraz sonra geldi.Bak sana ne getirdim dedi.Yanında dondurmacı Amca,elinde kocaman her çeşidinden olan bir dondurma külahı duruyordu. _Birlikte yer miyiz? Dedi.Gülümsedim. Artık dondurmacıya koşabilecek bacaklarım yoktu fakat biliyordum ki beni sevdiğini bildiğim,dondurma alacak yufka yürekli bir babam vardı.Dahası o da dondurma seviyordu.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nuray DUMAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |