..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam kısa, sanat uzun, fırsat aceleci, deney aldatıcıdır. -Hippokrates
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > İnternet > Mevlüt Tok




2 Aralık 2010
Kızılca Kıyamet: Bilişim Kıyameti  
Mevlüt Tok
Hiç kimsenin kuşkusu olamaz... artık bundan böyle uluslararası ilişkiler eskisi gibi olmayacak. Herkes duyduğu sözlerin ne kadar gerçek olduğunu merak edecek. Sanki bir maskeli balodayız ve dansettiğimiz eşimizin maske gerisindeki gerçek yüzünü öğrenme isteği içimizi kemirecek. Hep herşeyden kuşkulanacağız. Belki bu güvensizliğin daha korkunç onuçları ortaya çıkacak. Bilişim bombardımanında taşlar bu kadar yerinden oynamışken korkarım küresel yöneticiler ve önderlerin kuşkuları bir dünya savaşına yol açmasın! Bütün savaşlar küçük bir öfke kıvılcımıyla ortaya çıkar. Bu bilişim bombası bu kızıl kıyamet bütün doğru bildiklerimizi alt üst etti. Beyinlerimizde yer sarsıntısı var. Bir yerlerden katmanlar kopacak gibi. Yerin derinliklerinden homurtular geliyor.


:BCHI:
Çağrıştırdığı bir çok düşünceler olması nedeniyle her olay bir simgedir. Kutladığımız bayramlar da birer simgedir: Kurban Bayramının benim beynimde simgelediği çok özel bir anlamı vardır. Kurban Bayramı peygamber babası Hz. İbrahim’im peygamber oğlu Hz. İsmail’in yerine koç kesmeyi anımsatan bir olay değildir yalnızca. Yıllar sonra yaşlılığında dünyaya gelen biricik oğlunu, yine gözünü hiç kırpmadan evrende en çok sevdiği ve bütün buyruklarına hiç gücenmeden boyun eğdiği Tanrı’sına adama girişimidir. Bu demek ki yüreğinde çocuk sevgisiyle yanıp tutuşan yaşlı bir babanın oğlunu hiç gözünü bile kırpmadan yine ona geri vermeye evet demesidir.

Kurban Bayramı yüreğimizdeki İsmail'lerin kesilmesi gerektiğini simgeler. Yüreğimizde ne sevgiler vardır... Varlık sevgisi, eş sevgisi, konum ve ün sevgisi... İşte benim yüreğimde, benim beynimde Kurban Bayramı her şeyden daha büyük, en büyük olan Tanrı’mız yoluna bütün sevdiklerimizi adamak demektir...

Ya kıyamet neyin simgesidir benim beynimde ve yüreğimde? İşte bu öyle çarpıcı bir simge ki kıyametler koparıyor anımsayınca yüreğimizde.

Düşünebiliyor musunuz? Kıyamet anında küçük büyük yaptığımız, işlediğimiz bütün eylemlerimizin yazıldığı bir defterde elimize verilecek. Ve yüreğimizin en derinliklerinde sakladığımız en saklı duygularımız ve düşüncelerimiz de ortaya çıkarılacak! Düşündükçe bizi huzursuz eden, ve rahatsız oldukça bilinçaltına ittiğimiz en saklı uygu ve düşüncelerimiz de ortaya çıkarılacak. Ne korkunç bir sahne... En yakın dostlarınıza karşı işlediğiniz, onlara karşı bağlılığımızın gerçek olmadığı da ortaya çıkacak. İçimizden boğasımız geldiği halde çevremize yaydığımız yalancı gülücükler ve sevgiler de ortaya çıkarılacak... Ne korkunç, ne yürek yakıcı bir görüntü değil mi bu? Ve biz bunun bilincinde olduğumuz için kendimize çeki düzen veririz. Yüreğimizin içini belki günde en az beş kez alt üst eder ve bozuk düşünce ve kurallarımızı düzeltmeye çalışırız. Düzeltemezsek geceleri hiç bir kimsenin göremeyeceği zamanlarda göz yaşı döker, döktüğümüz göz yaşlarımızla yüreğimizi yıkamaya ve bu pisliklerden arındırmaya çalışırız. Ölmeden ölmek ve kendimizi sorguya çekmek bu olmalı.

Wikileaks bence kızıl kıyameti kopardı. Ne var ne yok hepsi ortaya dökülmedi ama ciddi huzursuzluklar ortaya çıkaran, dost görünenlerin arasını açan birinci bomba atıldı. Bu bir ses bombası olabilir. Olay çevresine toplananlara ölümcül etki gösterecek ikinci gerçek bombalar gelecektir kuşkusuz. Belgelerin daha çok azı yayınlandı. Dünya bu kadar karıştı. Bu kıyametin, bu depremin artçılarının geleceğini adımız gibi biliyoruz. Gelecektekiler daha yıkıcı da olabilir büyük olasılıkla.

Hiç kimsenin kuşkusu olamaz... artık bundan böyle uluslararası ilişkiler eskisi gibi olmayacak. Herkes duyduğu sözlerin ne kadar gerçek olduğunu merak edecek. Sanki bir maskeli balodayız ve dansettiğimiz eşimizin maske gerisindeki gerçek yüzünü öğrenme isteği içimizi kemirecek. Hep herşeyden kuşkulanacağız. Belki bu güvensizliğin daha korkunç sonuçları ortaya çıkacak. Bilişim bombardımanın da taşlar bu kadar yerinden oynamışken korkarım küresel yöneticiler ve önderlerin kuşkuları bir dünya savaşına yol açmasın! Bütün savaşlar küçük bir öfke kıvılcımıyla ortaya çıkar. Bu bilişim bombası bu kızıl kıyamet bütün doğru bildiklerimizi alt üst etti. Beyinlerimizde yer sarsıntısı var. Bir yerlerden katmanlar kopacak gibi. Yerin derinliklerinden homurtular geliyor.

İşte nasıl Kurban Bayramları gönlümüzdeki İsmail'leri Tanrı oluna adamayı simgeliyorsa bilişim kıyameti Wikileaks de benim yüreğimde o kızıl kıyameti, o korkunç günü, hiç bir şeyin gizli kalmayacağı, bütün herşeyin gerçek yüzüyle ortaya çıkarılacağı o korkunç günü simgeliyor. Ve Wikileaks bilişim kıyametini anımsadıkça kendi kıyametimi de anımsayıp yüreğim ürperiyor, yüreğim ağzıma geliyor!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sözleşmeli Öğretmen
Wikileaks, Mossad ve Cıa İşbirliği
Sökün Köyü'nün Boynu Bükük Tarihi Camisi!
Askerliği Gereksiz Yere Uzatmak Yersizdir
Halk Ne Denli Varlıklı ve Eğitim Düzeyi Yüksekse, Yönetim Biçimi de O Denli Demokratiktir
11 Eylül Karartması, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail
Yoksulluğa Karşı Savaşta Din Görevlilerinin Önderliği
Çok - Kültürlü Toplumlar
Din Görevlisi Kanaat Önderi Olmalıdır
Uygarlıklar Dayanışması mı Yoksa Uygarlıklar Çatışması mı?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ozymandias [Şiir]
Pars! Pars! [Şiir]
Ak Güvercinim, Özgür Yiğidim! [Şiir]
İl Olma Yolunda İlerleyen Silifke [Deneme]
Cayır Cayır Yanıyor Ülkemiz Şu Lanet Terör Yangınında! [Bilimsel]


Mevlüt Tok kimdir?

Emekli İngilizce okutmanıyım. 1954 Mersin doğumluyum. Bu sayfalarda çeviri denemeleri yapmak istiyorum.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mevlüt Tok, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.