Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Bu sayın Mac Carthy (doğru yazmasam da olur), hayali düşmanlar üretip, bu düşmanlara karşı uluslar arası düzeyde çözüm üreten bir kahraman (?) Don Kişot’u okumayanlara, lütfen okuyun, düşünerek okuyun, hatta iki kere okumaktan kaçınmayın diyeceğim. Canım ne ilgisi var diyenlere, acele etme kardeşim, her şeyin birbiri ile ilgisi var, denebilir. Mac Carthy konusunda özet ve pratik bilgi isteyenlerin Orhan Hançerlioğlu’nun Felsefe Ansiklopedisi’ne bakmalarını öneriyorum. Yıldırmacılık (terörizm), Mac-Carthysm, lekelemek, tekelci anamalcılık, kapitalizmin genel bunalımı ve gerekli görülen bölümlerin incelenmesi yaralı olacaktır. Bildiğimizi sandığımız pek çok şeyin aslında söylenen yalanlardan ibaret olduğunu göreceğiz ve belki biraz da gülümseyeceğiz. Adamın biri (ismi lazım değil, şu anda anımsayamadım), gitmiş Yunanistan’a, Atatürk’ün doğduğu evi bombalamış. Sonra da, şu Yunanlı’nın yaptığına bak diye, yer yerinden oynamış. İsmi lazım olmayan beyefendi de, sonradan vali olmuş.(Tabi Türkiye’de) İçinizden OLMAZ BÖYLE ŞEY, YOKSA RÜYA MI diye sorgulama, sorduğunuz her soruya yanıt verme şansınız var. (Siz öncelikle Hançerlioğlu’nu okuyun) Sayın Amerikalı’nın Don Kişot’u aratmayan düşünceleri, uzun yıllar bizim ülkemizde hakim olmuş, hayali düşmanlarla ağır savaşlar yapılmıştır. Köy Enstitülerini kapatan zihniyet, gidip Amerika’dan, Avrupa’dan eğitim uzmanları getirerek, çağ atlamaya çalışmış. Belki pek çok defa IMF denilen kuruluştan yarar umma gafletinde bulunmaktan farklı bir davranış değil ...Kime faydası olmuş ki sana olsun...hem neden olsun. Avrupalı ve Amerikalının çok mu umrunda senin eğitimin. Biz bu eğitim sistemi ile, çağ da atlarız ip de... Ezberletmekten, düşünmemeye sevk etmekten başka fazla birşeyler yok gibi gibi. Nerden başlayıp, nereye geliyor bu DNA kardeşiniz. Çalışmadan sınıf geçmek isteyen ezberci kuşaklar geliyor diye dert yanıyor bazı hocalar. Ezberci eğitimin canına okumak için ne buyurdunuz.. diye sorsanız, bir şey söylenmediğini şıp diye anlarsınız. Ortalıkta bazı tersliklerin olduğu açıkça görünüyor. Ama sorun nerden kaynaklanıyor, düşünen az. En kolayı topu öğrenciye atmak. 4 yıllık bir fakülteyi 12 yılda tamamlıyor öğrenci...Bu ne büyük başarı, bu muhteşem bir çalışma, bu ne inanılmaz rezalet...Sayın Üniversite, öğrencinin zekası bu işe elverişli değil ise, bunca zaman niye beklettin , yok eğer elverişli ise, bu ne biçim komedi, aşktan söz ediyorsun. Bir şiir ile karıştı galiba. Maddenin komik hali. Bunca zaman bekleyiş harç hesabı makamından mı...Bir kitapta, bu kitap yeteri kadar özetlenmiştir diye bir not var. Hazır özetlemişiz, tamamını ezberlemeniz gerekiyor gibi bir anlam taşıyor. Buyrun cenaze namazına. Şu anda kendisi ile çalıştığım bilgisayar, bu tip metinleri çok güzel saklıyor. Hiç unutmuyor. Demek ki bu makine istenen tip bir öğrenci. Söylenen her şeyi yorumsuz olarak kaydetmek ve saklamak durumunda. Burayı iyi okuyun, sınav sorumluluğuna dahil(ezberleyin kardeşim ) Küçük bir not... Neden ezbercilik diye sorsanız, hocalar topu öğrenciye atar. Oysa öğrenci pasif konumda. Yapabileceği bir şey yok. Eğitim sorununu çözebilmek için, Hançerlioğlu’nun yukarıda gönderme yaptığımız ansiklopedi’nin ilgili bölümlerini okunması, hatta yazılması, sonra Türk Eğitim Tarihi’nin incelenmesi, Köy Enstitülerinin incelenmesi, neden kapatıldıklarının sindire sindire incelenmesi, bu dönemin Mac Carthy ile birlikte değerlendirilmesi bizim önerimiz. Buna ek olarak “Sorgulayan Denemeler”i de okuyun lütfen. Sorgulayan Denemeler adlı yapıtında, B.Russel’ın eğitim ve eğitim sistemi konusundaki değerlendirmesi hakkında yorum yapamıyorum. Hani çocuk bir şey duymuştur da, ayıp diye, utanılacak bir şey diye söyleyemez ya. İşte öyle bir şey. Hazır malzeme vermeyelim. İlgili arkadaşların, Sorgulayan Denemeler’i baştan sona okumalarını öneriyorum. Bunu okurken, bu DNA veya gen kardeşinizin ne demek istediğini de biraz düşünün lütfen.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |