Kitabının bir kopyasını gönderdiğin için sağol. Onu okumakla hiç zaman yitirmeyeceğim. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
Sanal mevcudiyet aslında tek başına birkaç yazıya konu olmayı hak edecek kadar önemli bir kavram. Basitçe söyleyecek olursam: İnsanın bilinç ve bilinçaltı seviyelerde zihinsel mevcudiyetinin farklı yerlerde aynı anda olabilmesine imkan tanıyor. İnsanların bu alandaki yeteneklerindeki farklılıklar bir ölçüde eğitime dayalı. Ama henüz keşfedilemeyen bazı yapısal farklılıklar da var: Her insan aynı seviye eğitimle sanal mevcudiyette aynı seviyede başarı sağlayamayabiliyor. Hatta eğitimin sağladığı gelişim etkisi insandan insana çok büyük farklılıklar gösterebiliyor. Örneklerle konuşalım… Sanal mevcudiyette çok ileri noktalara ulaşmış bir insan, bir yandan fiziksel olarak uyuyor durumdayken, bilinçaltının çeşitli seviyelerinde şu işleri yapıyor olabilir: 1. Uzaktan küresel kablosuz ağ üzerinden bağlantı kurduğu bir mikro kamera ile dünyanın egzotik mekanlarından birinde gezip buradan gelen görüntüleri uykusunda rüya gibi algılayabilir. 2. Birbirinden farklı 3-4 konu için, bu konular ayrı ayrı yerlerde bile olsa, takip mekanizmalarının kontrol sinyallerini işleyebilir. Mesela aynı anda hem uyumakta olan çocuğunu takip eden bir sinyali, hem uzun bir seyahatten dönmekte olan eşinin otobotunun mesafe sinyallerini, hem de evinin güvenlik mekanizmasının sinyallerini takip edebilir. Hatta bunlardan birinde ani ve müdahale gerektiren bir durum olduğunda bile, bu alana bilinçaltının daha üst bir katmanında müdahale ederken, diğerlerinin sinyallerini takip etmeye devam edebilir. 3. Vücudunun çeşitli kaslarına özel idman ritimleri gönderen bir alt işlemi tavsiye edilmiş rutinlere göre çalıştırabilir. 4. Otobotuyla gelmekte olan eşiyle sanal mevcudiyet üzerinden o akşamı nasıl ve nerede geçireceklerine ilişkin bir etkileşme kurabilir. Öte yandan yaşanan bunca gelişmeye rağmen insanların büyük bir kısmı beynini istemli bir şekilde sadece bilinç kısmında kullanabilmektedir. Sanal mevcudiyet, insanların farklı mekanlarda aynı anda bulunuyormuşçasına bir etkiye sahip olmasını mümkün kılar. Zenginleştirilmiş doğal zeka sayesinde, tek bir insanın zihniyle, onlarca otomatikleştirilmiş rutin kontrol altında tutulabilir. Bunların birkaç tanesi sürekli kontrol altında olurken, kalanları süreksiz bir şekilde yani belirli aralıklarla kontrol edilerek yürütülebilir. Bu gelişme sayesinde yapay zeka çalışmaları yerini zenginleştirilmiş doğal zeka ile minimal kontrol ilkesiyle çalışan çok etkin yazılım rutinlerine bırakmıştır. Bugün binlerce makinenin çalıştığı bir ortamı birkaç insan beyni yönetebiliyor. Minimal insan iletişimi ilkesine göre tasarlanmış programların her biri onlarca makineyi eş zamanlı olarak yönetebiliyor. Her bir zenginleştirilmiş doğal zeka sahibi insan beyni de onlarca bu tür programı yönetebildiği için etkinlik ve etkililik seviyesi çok yüksek bir ortam oluşturulabiliyor. Sanal mevcudiyetin sırları hala çözülebilmiş değil. Aslında gelinen bu noktaya, çok da ilgisi olmayan bir başlangıcın devamında ulaşıldı. Fiziksel engelleri bulunan insanların beyinleriyle yapay organları kontrol edebilmesi, sınırları hayli belirgin olan bir çalışma gibiydi. Pratik ve gündelik bir ihtiyaca karşılık verecekti. Ekonomik değerinin dünyada fiziksel engelli insan sayısının fazlalığı sebebiyle yüksek olabileceği düşünülüyordu. İlk çalışmalarda bazı insanlar yapay kollar kullandılar. Mekanik bu kollar kaybedilmiş kolun yerine takılıyor ve beyinden gelen sinir uçlarıyla mekanik kontrol sistemleri birbirine bağlanıyordu. Böylece kişiler sadece ‘düşünerek’ yani beyin güçlerini kullanarak yapmak istedikleri hareketi mekanik parçaya aktarabilmeye başladılar. Çok da büyük gibi görülmeyen bu minik ilk hareketler, ayda atılan Armstrong için küçük ama insanlık için büyük o adım kadar meşhur olmadılar ama etkileri çok daha yüksek oldu. (2054'te yaşayan Kamil Asma'nın dilinden, Yazar: Mustafa Acungil)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Mustafa Acungil, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |