Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Meçhule uzanan bir boşlukta insan sürekli gelişiyor. Ve bu gelişim kuşaktan kuşağa daha bir hızlanıyor. Bu gelişimler her zaman iyi yönde de olmuyor. Mesela insanın olgunlaşması. Büyüklerimizin anlattığına göre bir zamanlar nasihatler insanın hayatını yönlendirirmiş. Nasihatler dinleyip büyük insan olurlar mış... Sonrasında insanlık yeni bir kuşağa geçtiğinde bu değişmiş. Nasihat dinleyen pek kalmamış. Ve dikkafasına giden insanlık musibetlerle tanışmış. Başına musibet gelen hık demiş. Susmuş ben bunu yapmam diye. VE o musibetler birer gurur abidesi olmaya başlamaış. Musibetten ders almak başka bir şey olmuş. Musibetler insanı büyük insan yapmaya başlamış... Sonra babalarımızın dedelerimizin kuşağıda mazide kaldı şimdi çok farklı bir gelişim evresi var insanoğlunun. Her şeyden önce yapay bir gurur var. Aslında gurur diye bir şey yok, kıskançlık var! En gururlusunda imrenmek var, ama o bile sessiz sedasız. Anlamayan için açayım. Bir arkadaşının yada düşmanının hangi hareketini, hangi yaptıklarını yada hangi eşyasını kıskanırsın? Ya da imrenirsin... Hepimizin var. İşte bu kıskanlık geliştiriyor insanı artık. Hiç x ortamına girmemiş bir şahıs bile inat uğruna o ortama gidebiliyor. Veya ağız yoklama yolu ile o ortamın ne demek olduğunu öğrenebiliyor. Akıllı olan bunu tam anlamıyla başarıp yanındakileri iyi kandırıyor... Gelişiyor... Bu güne kadarki kuşaktan kuşağa insanoğlunun gelişim evrelerini çok önceki zamanda yaşasaydım tahmin edebileceğimi sanıyorum. Ama bundan sonrası için en ufak bir hayalim yok! Satırlarımı yine bir şarkı sözü ile bitiriyorum. Manga-Hepsi Bir Nefes Ey kör anla bu yer bu gök boş Bırak onu bunu gönlünü hoş tut hoş Şu durmadan dağılan alemde Hepsi, hepsi bir nefestir Gerisi boştur boş Dünya ne verdi ki baksana; hep acı, hep dert Boşver dünde kalsın o acılar dinecek bir gün elbet Yıllar günler gibi akmaya başladığında Kaldır kadehini sen de şairin satırlarına Şu üç günlük dünyada Ey kör anla bu yer bu gök boş Bırak onu bunu gönlünü hoş tut hoş Şu durmadan dağılan alemde Hepsi, hepsi bir nefestir Gerisi boştur boş Dünya ne verdi ki baksana; hep acı hep dert Ama ne acı kalacak ne de dert perde kapanınca Zevk almayı öğrenmek gerek çok geç olmadan Kaldır kadehini sen de şairin satırlarına Şu üç günlük dünyada Ey kör anla bu yer bu gök boş Bırak onu bunu gönlünü hoş tut hoş Şu durmadan dağılan alemde Hepsi, hepsi bir nefestir Geriside boş Ey kör anla bu yer bu gök boş Bırak onu bunu gönlünü hoş tut hoş Şu durmadan dağılan alemde Hepsi, hepsi bir nefestir Gerisi boştur boş
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bahattin Ceyhan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |