Yaşam hoştur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiştir. -Asimov |
|
||||||||||
|
Gün geçtikçe sayıları artan Edebiyat Siteleri’nin yazan, çizen, sesini insanlara başka türlü duyuramayan çoğu amatör şair / yazar için bulunmaz nimet olduğuna inananlardanım. Kendini geliştirmeye çalışan , öğrenmek amaçlı bu işe baş koyanları gördükçe de çok mutlu oluyorum. Bunun yanı sıra öyle komik, öyle inanılmaz yorum ve çıkışlar okuyorum ki -ister istemez- ‘Sosyalleşmek mi edepsizlik mi?’ diye sormadan edemiyorum. Önemli bir güruh, bu işin eğitimini almış insanlara takmış. -Hani herkesin haddini bilmesinden yanayız ya- Pek çok yanlış, pek çok eksik görsek de görmemezlikten geliyoruz.’ Bir edebiyat sitesinde yazıyorsanız edebiyatın ve dilimizin kurallarına uymak zorundasınız .’ bile diyemiyoruz. Hele bir demeye kalkalım, aman Allah’ım bir yığın insan üstünüze geliyor. Verip veriştiriyorlar. Bunları dediğimiz için kariyerimizi kullanmış, ukalalık yapmış, onları ezmiş oluyoruz. Ne zamandır içime dert oldu, yazayım dedim elim geldi geldi gitti. ‘Neden başka mesleklerde aynı feveranlar olmaz da bizim mesleğimizde böyle şeyler olur?’ diye düşünmeye başladım. Örneğin, bir doktorun tıp konusundaki bilgisiyle benim bilgim bir mi? Ya da bir marangozun işiyle ilgili ne kadar ahkam kesebilirim? Şimdi hemen yanlış anlaşıldığımı bilerek konuyu açmak istiyorum. Bu benim tıpla ya da marangozlukla ilgili konularda kendimi geliştiremeyeceğimi göstermez. Böyle olunca da kendimi geliştirirken ilk yapacağım iş bu konunun erbabına fikir danışmak, inceliklerini sormak ve bu konuda yayınlanmış, yazılmış kaynakları incelemek olacaktır. Bana çok önemli şairlerin/ yazarların başka mesleklerden olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu konuda da çok haklısınız. Zaten benim sıkıntım bu değil. Araştırmadan, yanlışlarımızı görmeden ya da yanlışlar konusundaki uyarılara kulak asmadan, en azından ‘yazım kuralları’ denen, ‘noktalama işaretleri’ denen birtakım kuralların farkında olmalı insan. Edebiyat arenasında boy göstereceksek oyunu kuralına göre oynamalı. Yazar ya da şair olmak için bir üniversite olmadığını biliyorum. Yani bunun bir mesleki tercih olmadığının farkındayım; ancak yazar ya da şair olma kararına varmışsak bunun önemli bir misyon olduğunun da farkında olmamız gerekmez mi? Bugün isimlerinden söz ettiğimiz kayda değer şairlerimizin şiirlerinde kullanacakları bir sözcük için aylarca düşündüklerini biliyor muydunuz? ‘ Aynı şeyleri dönüp dolaşıp yazacağıma yazmayı bırakırım.’ diyen dünya edebiyatının saygın isimlerini okudunuz mu hiç? Yazılara/ şiirlere yapılan yorumlarda bile yığınla cümle düşüklüğü yapabiliyorsak, en küçük eleştiride kızılca kıyamet koparıyorsak, en azından edebiyat eğitimi almış ya da bu konuda kendini geliştirmiş insanlardan bir şeyler öğrenmek çabası içinde değilsek, bilgisayarımızdaki –en azından- ‘yazım kılavuzu’na dönüp ‘Bu sözcüğü doğru mu yazdım?’ endişesi taşımıyorsak bu işe hiç soyunmayalım derim ben. Hele edebiyat gibi insan duygularını öne çıkaran, düşüncelerini söze ve yazıya döken, insanların birbirlerini tanıma ve anlama alanlarını genişleten bir alanda çirkin, kaba, aşağılayıcı hiçbir söyleme izin vermememiz gerek. Nezaketini, saygınlığını, duyarlılığını kaybetmiş bir toplum insanlara hiçbir şey veremez. Eğitimden tutun sağlığa varana kadar her şeyin ranta dönüştüğü bir dünyada en azından edebiyatı bu çıkmazın içinden uzak tutalım.Tutalım ki çocuklarımız bizim yazdıklarımızla beslensinler. Tutalım ki çağdaş ve uygar bir toplum olabilmek için kendini geliştirmiş, nesnel, eleştiriye açık, birbirini ezmeyi değil yüceltmeyi alışkanlık haline getirmiş insanlar olalım. Kısacası asırlardır insanların gelişiminde çok önemli bir rol oynamış ‘Edebiyat’ın ve dilimizin hakkını verelim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hilâl Erboyacı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |