Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
“Milli Eğitimden sonra en büyük bütçe,Milli Savunma’ya ayrılıyor.Türkiye gibi bir ülke bu yükü kaldıramaz.” “Silaha harcadığımız parayı,kalkınmaya harcasa idik bu günkü bir çok ekonomik sorunumuzu da çözmüş olurduk.” “Filanca ülke askeri harcamalarını en aza indirdiği için ekonomik alanda mucizeler yarattı.” “Türkiye bu kadar çok sayıdaki askeri daha fazla besleyemez.” Diyenlere bir sorum var:Sizin ananız güzel mi? Türkiye’nin ekonomik problemlerinin nedeni olarak orduyu gösterenler ya işin kolayına kaçanlardır yada başka amaçları olanlardır.Türkiye’nin neden bu hale getirildiğini artık ufacık çocuklar bile biliyor da koskocaman yazar çizer olmuş adamlar mı bilmiyorlar.Onlar da bal gibi biliyorlar da bir şekilde ordu ile uğraşmaları gerektiğini düşündükleri için bunları söylüyorlar. Bu söylemleri tutmayınca yolsuzluk iddiasıyla gündeme gelen bir-iki rütbeli askeri dillerine doladılar,siviller arasındaki binlerce vurguncuyu görmemezlikten gelerek. Bu da fazla ilgi görmeyince “derin devlet” ve “kontrgerilla” tartışmasını başlattılar.Öyle ki bu konudaki hezeyanları bir müddet sonra paranoyak tepkilere dönüştü.Neredeyse trafik kazalarında yada kuş gribi gibi olaylarda bile derin devletin veya kontrgerillanın parmağı olduğunu düşünecekler. Türk ordusu tabii ki güçlüdür,ama daha da güçlü olmalıdır.Bir ülkenin doğal kaynakları ne kadar zengin olursa olsun ,ordusu güçlü değilse bu kaynakların gerçek sahibi sayılamaz.Çünkü dış güçler bu zenginlikleri o ülkeye yedirmezler.Irak’ın hali bunun kanıtı değil mi?ABD binlerce kilometre öteden gelip Irak’ın petrollerinin şimdilik(!)yüzde yetmiş beşine el koymadı mı? Amerikanın süper güç olmasını sağlayan yegane faktör ordusu ve sahip olduğu silahlarıdır.Amerika gibi hemen sınırlarının ötesinde hiç düşmanı bulunmayan bir ülke hızla silahlanmaya giderken bize tersinin empoze edilmesinin gerçek sebebi ne olabilir ki?.. Türkiye daha fazla asker beslemeli ve daha fazla silah almalıdır.Bunu yapmaya devletin bütçesi yetmiyorsa yardım kampanyaları düzenlenerek bu gerçekleştirilmelidir.Türkiye’nin içinde bulunduğu hassas durum,doğru bir şekilde anlatılırsa Türk halkı bir kez daha ordusunun yanındaki yerini alacaktır. Güçlü bir Türk ordusu Ortadoğu’daki barışın garantisi olduğu gibi Türk Cumhuriyetlerinin de güvencesi olacaktır.Aksi takdirde bölgemizde bir savaşın çıkması kaçınılmazdır. Yaklaşmakta olan tehlikeyi göremeyenler veya örtmeye çalışanlar Türk ordusuna karşı saldırılarını önümüzdeki günlerde artırarak sürdüreceklerdir. Sahneye koyacakları yeni oyunlarını hep birlikte ibretle izleyeceğiz. Senaryo, yönetmen ve kostümler hazır.Kala kala baş rol oyuncusu kaldı.Onu da yakında bulurlar;çünkü maalesef meşhur olmak isteyen salak da çok bu memlekette... Son söz:Bir öğün noksan yiyelim ama her gün yiyelim.Bu da ancak ve ancak güçlü bir orduya sahip olmakla mümkündür.Yoksa bu zalimler kursağımızdaki lokmayı bile alırlar!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |