..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Pek çok doktorun yardımı ile ölüyorum. -Büyük İskender
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Ayhan Sarıkaya




7 Ocak 2010
Sokak Fahişesi  
Ayhan Sarıkaya
Jeepin sidi çalarından ortaya yayılan müzik,ortamın havasını değiştirmiş,her ikisi de kendinden geçmiş görünüyor olmalarına rağmen tedbiri elden bırakmıyorlardı.Adam,avına son darbeyi vurmanın anlarını bekliyordu…


:BFCJ:
Havanın yağmurlu, hafif soğuk olmasına aldırmıyor, yağlı bir müşteri gelmesinin hesabını yapıyordu. Kendisini metronun altındaki köprünün altına sipere almış ince ince yağan yağmurdan korunuyordu. Ekonomik kriz onu da etkilemiş,müşterilerinin sayısında belirgin bir azalma olmuştu.Bu zamana kadar kaç erkekle yattığını bile unutmuş,hesabını da yapmıyordu.O,alacağı parayı bilir, sadece onu tanırdı.Ahlak kurallarını da zaten çoktan unutmuştu.Müşteri avına tek çıkmasına rağmen tedbiri elden bırakmıyordu.Birlikte çıktığı arkadaşı sapık bir müşteri tarafından boğazından kesilip tavuk gibi ormana atılınca korkuya kapılmış, uzun süre sessiz kalarak fahişe bir arkadaş aramıştı.Güvenli kimseyi bulamayınca her türlü belaya göğüs gererek tek başına yoluna devam etmeye karar vermişti.Onun için erkeklerin yakışıklı olup olması önemli değildi.Ücretini fazlasıyla ödeyen erkek,en yakışıklı sayılırdı gözlerinin önünde.Erkeklerin hayat hikayesi de önemli değildi onun için.Bu zamana dek yüzlerce yalan yanlış hayat hikayesi dinlemiş,anılarını yazmaya kalksa kocaman kalın bir roman olacaktı neredeyse…Karılarının dırdırlarından alaycı bir şekilde bahsedenler,onların şehvetlerinin isteriksiz olmalarından dem vuranlar,çareyi hep kendisinde aramaya kalkışmalarına kurnazlıkla yanıt veriyor,erkeklerin her istediklerini yerine getiriyordu.Sekste sınırsızlığı kural olarak benimsiyor ve uyguluyordu.Bunu da erkeklerin en zayıf anı olduğunu hissediyor,deneyimleri bunu gösteriyordu…

Eteğini hafifçe yukarı kaldırıp etli baldırını açığa çıkardı.Şapkasının altından da arabaların modellerini süzüyordu.Bir kaç modeli düşük arabanın yanında durmasına aldırmadı.Başını başka tarafa çevirip onların davetlerini boş çıkardı.

Biraz sonra dört çarpı dört siyah bir jeepin süzülerek yanına yaklaştığını göz ucuyla süzdü.Eteğini biraz daha yukarı kaldırmış, kırmızı kilodu gözüküyordu neredeyse.

-Buyurmaz mısınız hanımefendi…

- Benim ücretim biraz yüksektik canım…

- Fark etmez.Yeter ki siz beni memnun edin…

Adam,evden kavgalı ayrılmıştı.Günlük sıkıntılarını atmak için sokak fahişesini arabasına alıp alem yapmak istiyordu…

Kadın, yılların kazandırdığı deneyimle adamın suratına baktı.Kısa bir süre yüz profilini inceledi.Esmer,çatık kaşlı,sert bakışlı,kalın bıyıklı ses tonu yüz profiline inat oldukça yumuşak, karşısındaki insana ilk izlenimle verdiği korkuyu bir anda silip atacak tarzdaydı…

- Nereye gidelim hayatım?

- Bilmem,en uygunu neresiyse orası olsun.

Adam,geçenlerde ormanın içerisinde tavuk gibi boğazlayıp attığı fahişeyi anımsadı.Beyni işlediği cinayete odaklanmıştı.Üçüncüsüydü…Bunun da işini tamamlarsa dördüncü olacaktı,tavuk gibi boğazlayıp öldürdüğü fahişelerin sayısı…Kadını ürkütmemeye özen göstermeliydi…

- İstersen hayatım,ilerde ki ormanların içerisine girelim.Hem gözden ırak olmuş oluruz,olmaz mı?..

Bir anda fahişenin beyninde şimşekler çakmaya başlamıştı. Fahişe, arkadaşlarının üçünün de ormanda boğazlarının kesildiğini anımsadı…Ormanın içinde fuhuş yapmak kendisi için belki de ölüm olacak,arkadaşlarının akıbetine uğrayacaktı.Ne pahasına olursa olsun bu teklifi kabul etmeyecekti.

- Tatlım,benim orman fobim var.Böcekler,yabani hayvanlar her şey çıkabilir karşımıza…

Adam,avını ürkütmek istemedi.”Israrcı olursam, belki panikleyebilir” diye düşündü…

Fahişe,hem alacağı paranın hesabını yapıyor hem de riske girmemeye özen gösteriyordu.Cilveli bir edayla kolunu adamın boynuna doladı.Ateşli bir buse kondurdu dudaklarına.Bacakları tamamen açılmış,mini eteğinin altından kırmızı kilotu ortaya çıkmış,şehvetli duruşuyla adeta ateş saçıyordu…Sarıya boyalı saçlarını, aslan yelesi şeklinde geriye doğru taramıştı.Uzun takma kirpikleri inip kalkıyor,bakışlarıyla karşısındaki adamı göz hapsine almaya çalışıyordu…

Adam,biraz ilerde arabanın hızını azaltıp ana yoldan tali yola saptı.Tali yoldan da çıplak araziye sürdü ve arabayı stop etti.Dışarıya baktığında karşı dağın yamaçlarında koyun sürülerinin otladığını gördü.Ortalık sessiz ve kimsecikler yoktu.Şimdi fahişe ile baş başa kalmıştı.Kadına dönüp:

- O güzel vücudunu çırılçıplak görmek için sabırsızlanıyorum, hayatım…

- Her şeyin bir bedeli var tatlım. Önce ücretimi almak zorundayım…

- İşimizi görelim de öyle verelim,kaçmıyoruz ya..

- Benim prensibimdir. Ben işten önce alırım.Mal olduğu gibi senin yavrum…

- Peki senin dediğin olsun. Al bakalım ücretinin iki katını.

Fahişe, aldığı ücretini, çantasındaki sustalı bıçağının altına sıkıştırdı.Arkadaşlarının tavuk gibi kesilip atılmalarından sonra tedbirli olması gerektiğine kendisini inandırmıştı.Falso vermeye gelmiyordu,içinde yaşadığı dünya.En ufak bir dalgınlıkta bir sapığın avı olmak içten bile değildi.

- Hadi soyun bakalım, göster hünerlerini. Merak etme dışarıdan arabanın içerisi gözükmez. Bütün camlar siyah ve aynalıdır.Ben işimi sağlama alırım…

Fahişe, elbiselerini bir çırpıda üzerinden fırlatıp attı,jeepin içerisine…Göğüsleri fazla sıkılmış olmasına rağmen yine de dik duruyordu.Adam,kadının çıplak vücudunu yukardan aşağıya doğru yavaşça süzmeye başladı.Bakışları,bacaklarının arasındaki kıllı bölgede odaklandı…Bir an karısını gözlerinin önüne getirdi.Karısının isterikli olmasını ne kadar da istiyordu.Kendisi şehvet tutkusu olmasına rağmen o ise içine kapalı, soğuk bir yapıya sahipti.Evlendiğinden bu tarafa bir dişi olarak altında kişnemiyor ve artık kavgalar kaçınılmaz oluyor,fahişeleri ise son tesellisi olarak görüyordu…Maddi gücü yerindeydi.Geçim sıkıntısı yoktu.Bir şirkette üst düzey yöneticilik yapıyordu.Hiç bir eksiği yok gibi görünmesine rağmen tek eksiği cinsel açlık ve kadın tutkusuydu…

Fahişe:

- Hadi sevgilim sen niye soyunmuyorsun?...Hadi ama bekletme beni.Çok sabırsızımdır bu konuda…Adamın daldığı hayal aleminden kurtarmak için boynuna sarılıp gömleğini çıkarmaya başladı.Bu arada dudaklarına tekrar bir öpücük daha gönderdi.Adam,üzerindekileri bir çırpıda çıkardı.Kadının üzerine abanıp aç kurt gibi saldırmaya başladı.Fahişe,adamın altında şehvetten çılgına dönmüş,seks çığlıkları atıyordu.Rolünü tam manasıyla yerine getiriyor,fazlasıyla aldığı ücretinin hakkını vermeye çalışıyordu…

Jeepin sidi çalarından ortaya yayılan müzik,ortamın havasını değiştirmiş,her ikisi de kendinden geçmiş görünüyor olmalarına rağmen tedbiri elden bırakmıyorlardı.Adam,avına son darbeyi vurmanın anlarını bekliyordu…Fahişe,şehvetle sarıldığında gözüne çarpan adamın boynundaki yara izi karşısında bir an paniklemiş sonra da soğuk kanlılığını hemen toparlamıştı…İşte; katil, şu anda seviştiği adamdı.Boynundaki yara izi onu ele veriyordu.Yapılan ihbarlarda boynunda yara izi olan adam,fahişelerin katili olarak aranıyordu…Şehvetli sevişmesine devam etti.Bu arada sağ eliyle çantasındaki sustalı bıçağını avucuna aldı.

Adam,şehvetinin doruk noktasındaydı.Her ikisi de zirveye çıktılar…Adam işini bitirir bitirmez :

-İşte hepsi bu kadar…Senin sonun da diğerleri gibi olacak fahişe!... der demez minderin altındaki bıçağını almasıyla kadının boğazına doğru salladı.Ama hamlesi boşa çıktı.Fahişe bu hamleyi çoktandır bekliyordu.Yan dönmesiyle bıçak,arabanın koltuğuna saplandı.Adamın ensesinden yediği bıçak darbesiyle son çığlığı,ortalığa yayıldı:

-Yandım!...

Fahişe,adamın altından doğrulurken:

-Ava giden avlanır dostum…Her kuşun etinin yenmeyeceğini hesaplamalıydın!... dedi.



BİTTİ.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mevsimlik Köleler (7) [Roman]
Mevsimlik Köleler (6) [Roman]
Mevsimlik Köleler (5) [Roman]
Mevsimlik Köleler [Roman]
Mevsimlik Köleler [Roman]
Mevsimlik Köleler (4) [Roman]
Mevsimlik Köleler [Roman]
Kaynana Gelin Kavgaları [Deneme]
Melankolik Kadın!.. [Deneme]
Son Mektup [Deneme]


Ayhan Sarıkaya kimdir?

Küçük yaşlardan itibaren içimde doğup büyüttüğüm okuma tutkusu,yazma isteğimi kendiliğinden filizlendirdi. . . Kısa öykülerle denemeye başladım. Yazmaya devam ediyorum. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Cengiz Aymetov,Jack London,Jhon Stenbeck,Reşat Nuri Güntekin,Orhan Kemal...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ayhan Sarıkaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.