..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Tayyibe Atay




9 Ağustos 2002
Zor Yıllar -6-  
Tayyibe Atay
Sorarım! Hangi gizli el teslim alır sevinçleri.....


:BBCI:
Yırtılan şafakların bana getirdiği en önemli şey yaşadığım yıllar boyunca bitmek tükenmek bilmeyen gözyaşıydı elbet...Bu yüzden kendime acıyorum inanın!Bana alınyazısı gibi gelen bu olgunun beraberinde gülmelerinde var olduğunu bilmiyor değilim tabii...
Güzeli daha güzel yapan şey, çirkinlikleri
görebilmekten geçer..Kimseye bu konuda ders
verecek durumda olmadığımı da biliyorum..Sonuçta herkes, kendi gerçeğini yaşamaya devam edip gidiyor.Hayat böyle!.

Sorarım:
Hangi gizli el,
Teslim alır sevinçler,
Yırtılmış bir zamandan?...

Hangi kadının gözleri akar?
Ak bir nehir olup
Yüreğin karanlığından...

Ve nehir olup akan gözlerimiz olduğuna sevinirim bazen..Çünkü nehirler kupkuru kalırdı diye düşünürüm. Yoksa ne işe yarardı Amazon, Fırat, Nil, İndus...

Ayakkabılarımı kaybettiğim gün ne çok ağlamıştım. ..

Köyümüzün kuzeye bakan tarafından bir akarsu geçer. Onun hemen kıyısında bahçeler sıralanırdı;
elma, erik, ceviz ağaçlarıyla dolu...Komşumuza erik toplamaya gitmiştik beş kadar çocukla beraber.Sözde erik topluyorduk; en güzellerini yiyorduk aslında. Öylesine çoktu ki erikler, önemi yoktu yediklerimizin..
Nasılsa topluyorduk ya ısırganların, çalıların arasından; kimse bir şey demiyordu bundan böyle...

Bir süre sonra gözlerim ayakkabılarıma takıldı. Birisinin üstü çizilmişti boydan boya..Yeni de alınmışlardı. Lastiktendi ama çok güzel parlıyorlardı.
Daha çok çizilmesin diye çıkardım onları ayaklarımdan; tahta bir kerevetin altına koydum.
Nasılsa alışıktım çıplak ayakla dolaşmaya..Küçük yaşıma rağmen derileri nasıra dönüşmüştü ayaklarımın..Ne ısırganların dalamaları, ne de çalıların yırtmaları umurumda değildi..Yeter ki gözüm gibi koruduğum,ilk alındığı gece yatıp uyuduğum,
ışıltısında yüzümü bulduğum ayakkabılarım eskimesindi.

Ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum. Erik toplama işi sona ermiş, evlerimize dönecektik. ’Ayakkabılarım!..’
diye ağlamaya başladım. Onlar yoktu yerinde.Anneme babama ne cevap verecektim? Eriklerden yapış yapış olan ellerimle gözlerimi silmeye çalışıyor; ’nerede ayakkabılarım, kim aldı?’ diye bağırıyordum.Bahçe sahibi kadın ”kim aldıysa versin!..” diyor, bir taraftan da “ben görmedim” diye kendini savunuyordu.Daha önce aramızdan ayrılan bir arkadaşım olsa, onu aldı diyecektim ama hepimiz tastamamdık. Şimdi düşünüyorum da, çocuklarına giydirmek için o kadın alıp götürmüştü ayakkabılarımı, taşıdığı eriklerin içine saklayarak. Beni hiç düşünmemişti demek!..
Nasıl bir şeydi bu? Düpedüz hırsızlık denirdi buna!..

Allah’tan annem ve babam kızmadılar bana.Deriden bir çift çarık dikti babam. Yenisi alınana kadar onları giydim. Ortopedik olmadıkları için bacaklarım yamuldu, düztaban oldum üstelik. Cat bile giysem şimdi hızlı koşamam, hızlı yürüyemem. Bu yeteneklerimi çalınan ayakkabılarım alıp gitti ve o acımasız hırsız kadın!..Yoksa ben hem yüz metre rekortmeni, hem de kış olimpiyatlarında en uzun mesafede yürüyüş şampiyonu olurdum.

Nasip değilmiş!..

(Devam edecek)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın unutulamayan dönemler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zor Yıllar -1-
Zor Yıllar -2-
Zor Yıllar -4-
Zor Yıllar -8-
Zor Yıllar -14-
Zor Yıllar -20-
Zor Yıllar -24-
Zor Yıllar -17-
Zor Yıllar -13-
Zor Yılar -16-

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Amma Uçmuşuz
Sinekler
İmam Olacağım
Ey Hayat
Zırlamayı Bırak
Zamana Kırıntı
Selam Efendim
Ah Canım
Bitanemi
Dedüdü Dedüdü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Araba [Şiir]
Bizim Otobüs [Şiir]
Masa 2 [Şiir]
Bostan [Şiir]
Pezoooo [Şiir]
Köprü [Şiir]
Tavşan [Şiir]
Ötanazi [Şiir]
Damlacıklar 4 [Şiir]
İçsel Haber [Şiir]


Tayyibe Atay kimdir?

Yeni şiirin,uzun yıllar yazmama rağmen yeni şairiyim. İnternet ortamı sayesinde okuyucu önüne çıktım henüz. Ne kadar şair olduğumun yanıtını ise okuyucuya bırakıyorum. Bayan yazarların çok az olduğu bir ülkede,duygu ve düşüncelerimi,şiirin ruhu okşayan ,elleyen tarafıyla anlatmaya çalışıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Arif,Behçet Necatigil,Nihat Behram...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.