Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere |
|
||||||||||
|
İnsana sonsuzluk hissi veren bir yanı vardı bunun. Koş koş bitmeyecek çayırlar uzanırdı dağ diplerine doğru; yemyeşil, ıslak!...Sarı, mor çiğdemler açardı üstünde öbek öbek...Onların süt dolu yumru köklerini çıkarırdık yanlamasına yontulmuş bir ağaç kazık ile...Sonra da incecik kabuğunu soyup yerdik. Değişik bir tadı vardı; biraz tatlımsı ama buruk!.. Yemediklerimizi saç örgüsü gibi örer, başımıza taç yapardık. İşimizin ustasıydık doğrusu! En ünlü kuaförler bile geçemezdi bizi. Bu işin birincisi bizdik şüphesiz!..Onlar da kim oluyordu yani! “Güzel miyim?”Diye sorardık sonra birbirimize. Verilen yanıtları doğrulamak için yemyeşil bir su başında yansıyan şavkımızı seyrederdik merakla. Haberimiz yoktu dünya güzellik yarışmalarından ama; bizdik işte bütün zamanların en güzel kraliçesi!..Yayla soğuğunda yanan ve pul pul olan yüzümüz, çatlayıp kanayan ellerimiz, yırtık pırtık soluk elbiselerimiz, örgüsü ulalı saçlarımız kraliçe yapıyordu bizi...Ve başımızdaki çiğdem taçlarla ilan ediyorduk bunu dünyaya , sulara...Kaç tane kraliçeydik acaba, diye düşündüğümde vazgeçerim birden. Belki içlerinde atladıklarım olur da bana darılırlar; ya da toprağın altındaki kraliçelik koltuklarına oturup da beni duymayanlar olur diye...Bir gariplik çöker içime... Krallarımız da vardı elbet..Ama onlar bizi hep uzaktan gözlerlerdi. Ne zaman yanımıza sokulsalar; ya annelerden bir anne, ya da babalardan bir baba ortaya çıkar: ”Kızlarla oğlanlar, bir arada oynamaz” derlerdi. Bu cümlenin bende açtığı yaraları bilebilselerdi eğer,sanırım söylemezlerdi. İşte bu yüzden kahveye gidip oturmak, erkeklerle pişpirik oynamak, siyaset konuşmak; ülkenin haline bakıp ağız dolusu küfretmek; bir bara takılıp kafa çekmek; ellerim cebimde,ağzımda sigara sabaha kadar sokakları arşınlamak; şortumu giyip futbol oynamak,Rüştü’ye beş atmak; yakışıklı birini görünce aşık olmak, onunla doyasıya sevişmek istiyorum..Hatta hovardalık yapmak bile geçiyor içimden... İşte bu yüzden, çocuklarıma karşı cinsi yasaklayamıyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |