..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Hasan İLKİLİROĞLU




29 Temmuz 2009
Kış Çok Sert Geçti  
Hasan İLKİLİROĞLU
Şiir yoruldu! Şimdi saçlarının kokusu yok düşlerimde, paramparça etti beni kimsesizliğime sarıldığım sahilde sensizliği getiren denizin rüzgarı… Ve titreyen yalnız sesim değil artık! Kış çok sert geçti!


:AIFE:
Umutlarımı hayat açık bıraktığım bir sonbahar gecesiydi…
     Aşkın sonsuzluğa açılan kapısını aralarken, kendime dönük koridorlarında yalnızlığımın, ben ayrılık acılarımın üzerini örtmeyi unutmuş yatıyordum kimsesizliğimle beraber, böyle bir gecede kış ürperten bakışlarıyla girmiş penceremden.
     O gecenin sabahıydı yastığım ıslaktı uyandığımda… Güneş o solgun ışığı ile belirginleştirirken kimsesizliğimi, gözlerimi açtım ve seni gördüm. Aşka yakalanmıştım, bu vakitsiz hastalık ömrüme bir bahar daha getirdi ardından, ben sana tutuldukça dalları yeşeriyordu ağaçların, toprak yeşile karışıyordu gözlerin gözlerimdeyken, güneş iç ısımızın artmasına özenmiş olacak ki daha bir yakıcı değmeye başladı tenimize…
     Ellerinin kaçamak dokunuşlarının avuçlarımda doğurduğu ısı, gözlerimin ıslanmasına neden oluyordu çapkın bahar günlerinde ve bu kaçamak dokunuşlar sert geçecek bir kışın ilk habercileri olmuşlardı.
     İlk o zaman anlamıştım ben ısınmak için yeniden kimsesizliğime sarılacağımı; oysa yanımdaydın tenin tenimdeydi ve gözlerimiz denizde yükselen ay’a bakarken doluyordu, deniz o ılık meltemleri ile siliyordu gözyaşlarımızı. Kumsaldaydık ve kara bu ılık meltemlere inat serinletiyordu sanki yüreklerimizi, sanırım en çokta bu yüzden düşünüyordum gözyaşlarımızın bu hüzne aykırı dökülmesinin uzun sürmeyeceğini. Sana şiirler okuyordum ve ıslak gözlerim titretiyordu sesimi, sadece titrek sesimle okuduğum şiirler bozuyordu sessizliğimizi birlikteyken gözlerimiz. Bizi vazgeçilmez kılanda buydu sanırım bu büyünün anlamını yalnız şiirlerin taşıyabileceğini bilmemizdi.
     Ama nereye kadar?
     Şiir nereye kadar taşıyabilirdi ki bu masalın büyüsünü ve bir gün şiir yorulursa ben nasıl taşıyacaktım saçlarının kokusuna gizlediğim anılarımı. Bu anlamlar denize karıştığında, ben o mavinin sensizliğin ayazını taşıyan halinde nasıl boğulmayacaktım?
     Meltem ılık ılık esiyor ve siliyordu gözyaşlarımı ve bu kışın çok sert geçeceği anlamına geliyordu.
     Şiir yoruldu!
     Şimdi saçlarının kokusu yok düşlerimde, paramparça etti beni kimsesizliğime sarıldığım sahilde sensizliği getiren denizin rüzgarı…
     Ve titreyen yalnız sesim değil artık!
     Kış çok sert geçti!

     

23 mart 2002



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kara Kızıma
Ben Sende Aşkı İki Kişilik Sevdim
Adını Aşk Koydum Bu Oyunun

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayat [Şiir]
Platonizma [Şiir]
Eriyen Yürekler [Şiir]
Neden [Şiir]
Kumdan Kale [Şiir]
Seni Seviyorum [Şiir]
Bırak Dağınık Kalsın [Şiir]


Hasan İLKİLİROĞLU kimdir?

zehirli bir yılan gibi kemiriyor içimi yokluğun ama yaşanacaksa eğer; yaşanacak bazı şeylerin aslında ölmek olduğunu sanırım ben herkesten iyi biliyorum aşığın ölümü mutlu edecekse maşuğu, aşk ölmektir aslında diyecektir aşık yeniden doğma umuduyla; bende öldüm yeniden doğma umuduyla, doğamamak kaderiyse aşığın bunun suçlusu aşk değil elbet ama ne çare bir kez ölmüş oldum. yinede ölümlerin en beteri aşk değil maşuğun aşkıma inanmamasıydı. . .

Etkilendiği Yazarlar:
nietzsche, dostoyevski, özdemir asaf


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hasan İLKİLİROĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.