..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Güzellik her yerde karşılaşılan bir konuktur. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > Aydın akdeniz




3 Mayıs 2009
Recep İvedik'e Sonunda Bunu da Yaptılar!  
Aydın akdeniz
Bir çoğumuzun fazlasıyla sıradan bulduğu için belki de en son karşılaşmayı isteyeceği tiplerden biridir Recep İvedik. Öyle ya, olanca iticiliği ile günün yorgun koşuşturmaları arasında hiç işiniz gücünüz yokmuşçasına, birden bire karşınızda beliren ve nasıl bir tepki alacağınızı öncesinde asla kestiremediğiniz böylesi bir adamın varlığına katlanmak zorunda kalmanız, sanki azımsanacak bir sıkıntı mıdır onca yorgunluğun ardından? Sanmıyorum.Düşünsenize bir, bu öyle bir tip ki; sırf dış görünüşü bile karşısındakini rahatsız etmeye yetip artıyor. Üstelik bunun için ekstra bir çaba göstermesi falanda gerekmiyor hani! Biliyorsunuz ki o an karşı karşıya olduğunuz şey, etiyle, kemiğiyle fazlasıyla doğal ve abartılı, hormon takviyeli natürel, homo sapiens türü bir canlı.


:BCBA:
Bir çoğumuzun fazlasıyla sıradan bulduğu için belki de en son karşılaşmayı isteyeceği tiplerden biridir Recep İvedik. Öyle ya, olanca iticiliği ile günün yorgun koşuşturmaları arasında hiç işiniz gücünüz yokmuşçasına, birden bire karşınızda beliren ve nasıl bir tepki alacağınızı öncesinde asla kestiremediğiniz böylesi bir adamın varlığına katlanmak zorunda kalmanız, sanki azımsanacak bir sıkıntı mıdır onca yorgunluğun ardından? Sanmıyorum.Düşünsenize bir, bu öyle bir tip ki; sırf dış görünüşü bile karşısındakini rahatsız etmeye yetip artıyor. Üstelik bunun için ekstra bir çaba göstermesi falanda gerekmiyor hani! Biliyorsunuz ki o an karşı karşıya olduğunuz şey, etiyle, kemiğiyle fazlasıyla doğal ve abartılı, hormon takviyeli natürel, homo sapiens türü bir canlı.
Bu durumda verilen tepkiler elbette yetiştirilme tarzına göre farklılık gösterse de sanırım çoğumuz, gözlerini kapayarak içinden bir an için orada bulunmamayı diler ve makus talihine çaresizce katlanır. Hoş, gerçi bir yandan içimizde bir nebze yenilmişlik hissi uyandırsa da bu tercih öte yandan anlamsız tartışmaların, itişip kakışmaların, ağız dalaşının yaşanmasına fırsat vermemiş olmanın tesellisiyle avuturuz kendimizi.

Peki, ya yanılıyorsak Recep İvedik hakkında? O'na olan bakış tarzımızda bir parça kusurcuk filan bulunmaktaysa o zaman mahcup düşerek, ıkıla sıkıla da olsa özür dilememiz icap filan etmeyecek miydi şu " orman kaçkını" kılıklı heriften? Sizi bilmem ama kendi payıma şahsen ben, başkalarının ne düşündüğüne aldırış etmeksizin özür mözür dilemeden çeker giderdim oradan. Ne yani! varlığına katlandığımız yetmiyormuş gibi bir de özür mü dileyecektik bu yabaniden?

Recep İvedik, senaryo gereği nereye kadar aramızdan olan gerçek kişilikleri ve hangi sınırdan sonra hayali kimliğine bürünerek rolünü oynayan bir karakterdir, bunun ayrımlarını doğru tespit etmekte yarar var. Çünkü, bulunduğumuz mekanlarda elimizdeki kahve fincanını yudumlarken, filmi yukarıdan itibaren anlatmaya çalıştığım türden bir algılama sorunuyla karşılaşıyorsak o zaman içinde yaşadığımız toplumun bireysel özelliklerini tanımlamada bir sıkıntımız var demektir. Ayrıca, buna gösterdiğimiz tepki ve herşeyden önemlisi de zaman problemiyle kuşatılmış şehirli insanın saldırgan mantalitesi kendisine, şamar oğlanı muamelesi yaparak deşarj olabileceği bir Gulyabani ararken insaf ölçülerinden uzaklaşmaya başladığını fark edememektedir. Recep İvedik karakterinin kırsal alanla şehir yaşamı arasında sıkışıp kalan ve dengeleri kurmada yaşadığı zorlukları traji komik bir şekilde ele alan film üzerine düşündüklerimizi bir sonraki yazıya bırakalım isterseniz. Haa, eleştirilerimizi yaparken maliyet hesaplarını ve kök bulup henüz filizlenmeye başlamış olan yerli film sektörümüzün kaygılarını anlamayı da ihmal etmeyelim sakın! Başkalarının beğenileri üzerinde laubalilik yapmaya hakkımız var mıdır? Bu da ayrı bir konu elbette.

Aydın AKDENİZ

.Eleştiriler & Yorumlar

:: yazmak
Gönderen: osman tatlı / , Türkiye
17 Ocak 2010
mrb, sinema üzerine şuan bir site çalışmamız mevcuttur. sinema sitemizde film eleştirisi yapacak köşe yazarı arkadaşlar arıyoruz. düzenli ve istikrarlı bir film eleştirisi yapacağınızı düşünüyorsanız katılımlarınızı bekliyoruz. sitemizde sadece sinema eleştirine özgün yazılar yer alacaktır. güncel bilgi ve haberler yer almayacaktır. sadece sinema üzerine makaleler, araştırmalar ve eleştiri olacaktır. iletişim: msn : suskunsinemayazilari@hotmail.com




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Deist Mentalitenin Öncülleri Olarak Hermetik, Okültik, Panteist Açılımlar
Gözümüz Aydın! Sonun da Bölgemiz Nükleer Başlıklı Silahlardan Arınıyor...
Tolstoy Müslüman Olmuş Muydu?
Hani Üçüncü Dünya Savaşı Çıkacaktı!
Ortadoğu"nun Çizilen Yeni Haritasında Şii Bloğa Karşı Türk - Kürt İttifakı
Tarlaya, İnsan Tohumu Eken Deist Filozof…
Primitive Kavramlarda Günü Yaşamak!
Sahne Işıklarının Büyüleyiciliği ve Entellektüellik Arasında İkilem!
Lablace'nin Şeytanı Gözüyle İnsan ve Politika..!
Nev Zuhur Zamane Karunları ve Sudan Petrolü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hisseden Payıma Metafizik Aşklar Düştü [Şiir]
Mihenk Taşı [Şiir]
Mana İkliminde Seyrü Sülukun, Adam da Gaflet mi Bırakır A Gönül! [Şiir]
Aynanın Ötesinde Görünen... [Şiir]
Köşe Kapmaca Oynarken Ayrılık... [Şiir]
Dilemma [Şiir]
Faust ve Pan Arasında, Bir Garip Diyalog..! [Şiir]
Sezonluk Fındık İşçilerinin Hayat Öyküsünden Bir Kesit [Öykü]
İsterik Kadın, Haydi Oradan Sen De! [Öykü]
Kapela [Öykü]


Aydın akdeniz kimdir?

Yazı vazgeçemediğim bir tutkudur benim için. Vaz geçemediğim, kendimi sorguladığım anlardır, o anlar. Kendimi bulduğum, yaşama anlamını kazandıran o ya da bu şekilde duygu yüklü anlar.

Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski, Puşkin, Tolstoy, Goethe, Stendhal, Shakespeare, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aydın akdeniz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.