Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Okulumuzda geçirdiği bir günlük teftiş sonucu beni öyle beğenmişti ki; aynı köyden komşumuz olan okul müdürümüze okuyup okumayacağımı sormuş. Müdürümüz ise “çocuk okumak istiyor ama, babasını razı edemedim” cevabı olmuştu. .”Bir de ben konuşsam, razı edebilir miyim acaba babasını” diyerek birlikte çözüm aramışlar ve o gece öğretmenimde kalmaya karar vermişti müfettiş bey!..Özellikle yatsı namazına gidip, babamı cami çıkışında yakalamışlardı. Aralarında geçen konuşmaları duymadım ama, hem öğretmenim, hem babam anlattı bana daha sonra. Söze müfettiş başlamıştı: ”Merhaba Hüseyin Bey!..Nasılsınız? Tayyibe sizin kızınız mı?” diye sormuş, ”Evet efendim, benim kızım!” yanıtını almıştı babamdan. ”Çok akıllı bir çocuk!. Ne yapmayı düşünüyorsunuz okutup okutmama konusunda” deyince de, babam önüne bakıp susmuştu sadece..Belli ki eksik etekli olduğumu düşünüyordu babam. Kız çocuklarının boşuna okuyacağını, günün birinde el oğluna çekip gideceğini geçiriyordu aklından. Belki de böyle düşünmeyip, yeni masrafların çıkacağından korkuyordu kim bilir!..İşe bu yönden bakınca haklı olabilirdi babam, ama öteki türlü düşünmesi bir gaftı doğrusu!..Zaten ben onun o şekilde düşündüğüne hiçbir zaman ihtimal vermedim. Onu düşüncelerinden çekip alan şey ise; müfettişin söylediği, acı veren sözleri olmuştu. ”Bak,Hüseyin bey!..Eğer okutamam diyorsanız, üç çocuğum var, dört tane olurlar.Evlatlık istiyorum kızını!.” demişti. Babamı en ince yerinden vurmuştu bu sözler. Dalan gözlerle öğretmenimin ve müfettişin yüzüne bakmış “peki..okusun o halde..” deyip, ağlamaya başlamıştı. Benim babam bana benzerdi çünkü. Yufka yüreklinin, ağlancının birisiydi işte!.. Babamın yufka yüreğine dokunmasını iyi bilen, o bilgili, o dost, o sevecen, o gönlü geniş, o kocaman yürekli insan AZİZ yapılmaz da ne yapılabilirdi acaba? İkinci bir AZİZ de okul müdürü olan öğretmenimizdi. İki Aziz, aydınlık bakışlarla karanlığıma dalmış, çekip çıkarmışlardı beni oradan. SİZİ SEVİYORUM! HEM DE ÇOK!... Fırsat çıkmıştı işte! Büyük okullarda okuyup şehirde yaşayacaktım artık!Yatılı okul sınavlarına katılmama karar verildi hemen. Gerekli evraklarım hazırlandı. Bana düşen görev; önce yazılı, sonra sözlü sınavları kazanmaktı. (devam edecek
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |