seyrek ağaçlarla dolaşmış kır akşamlarına meydan okuyan bir güzergah üzerindeyim..

kışı karanlığa gömen bir kaç uyku hali arasında bir kaç hızlı ev geçişini izlemekteyim.. bir ırmak işte şu vadiyi iki yana tararken saçlarıyla bir örgü biçimini sarmalamakta bu gece.. uzak siyah ve uzun bir kubbe altında salınmakta başıboş ellerim.. ellerim bir dal gibi ve konacağı yeri önceden kestirip gözlerimin üzerinden hatırlarımı sıkıştırıp ıslak hallerde düşürmekte yerlere ve ben aslında hiç bir hale benzememekteyim bu gece sadece düşünerek bir eğriyi düzeltmek peşindeyim ve sadece bir eğri bile kendini düzecek bir kişiye ihtiyaç duymazken kendi kendini tokatlayan yağmur damlalarının yüzüme vuruşuna sessizce bakınmaktayım.. kişi halleriyle övünen ve iyelik eklerine mecbur gidişleri sevenlerin toplandığı bir kasabanın dumanlı alnından çiziliyor hududum.. ne bir atlas ne de bir söz ıslanmıyor akşamın kırıcı saadeti boyunca.. sadece bakınarak sadece susarak hatırladıklarımı düşlemekteyim.. uzak kent kırıklarını ve kobay sevdaları işte şimdi ışığı yanan kır kahvesini ve yudumsuz bardakları lekelenmiş önlükleriyle bir lokantayı izleyerek ve her birinizi bir diğerinizle toplayarak herkes kadar kendi yanılgıma dönüşmekteyim.. bir kepenk iniyor al aşağı ve bir it cazı düşüyor sayfalar arası.. herhangi biriydi evet yanımdan geçerken omzuna saklanmak istediğim ve herhangi bir daldı eğilerek bizi selamlardı.. hatırları düşürdüm birer birer ve anmadım adını.. parmakların yollar boyunca ellerine mahkum birer suçlu gibi kaçışarak ve sıçrayarak her şeyin üzerinden biraz yaşanmış izleri bırakır esasında.. biz kışa dönelim eğilip bir dal gibi selam verelim bizden hariç ne varsa karanlık saçlarına ak yıldızlar düşürüp biraz daha yaşlansın diye yüzü evrenin bir taç gibi sıyıralım belleğimizi.. sıyıralım belleğimizi göz yaşları gibi.. kaçıralım aklımızı ve toplanmış bir kaç arazi içinde toplanmış bir kaç çoban yıldızıyla uykuya yenik masal kahramanlarının pimini çekelim.. uykuya yenik masal kahramlarıydı onlar görünmez edalarıyla sonları hep rüyalarda tamamlanan.. yitik sevda kahramanları.. işte her birini toplayıp içinde biz olan ne varsa çıkaralım.. ve dönelim bir çarpım tablosuna gecesi eskitilmiş bir rüya bozmundan bir düş ülkesine uzanan diri hayranlıklarla bizi yeniden büyütelim.. içimizdeki cellat çocuklarla dışımızdaki mavallara kahraman olalım..