"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Sigaraydım sözde hayallerime kavuşmuş. Hani o yeşile boyalı tepede rüzgarla dans eden bir tütün yaprağıyken hayaller kurardım. Bir gün gidecem buralardan bu tepelerin ardını görcem diye . İstediğim gibi ayırmışlardı beni toprağımdan. O tepenin ardınıda gördüm önce biraz beklettiler güneş altında. Sonra bir fabrikaya götürdüler beni.Parça parça etmişlerdi. Sonra bir yerden viski kokulu bir kağıt geldi beni serdı sarmaladı kafamıda bir hoş etti ha. Ben hoş oldum kağıt hoş oldu. Ben anlattım, o dinledi. O anlattı ben dinledim. Oda bir zamanlar heybetli bir ağaçmış üzerine güneşler doğan sonra kesmişler işlemişler bu hala kadar gelmiş. Bana gelmeden hayatın silesini yemiş bir gazete olmuş, bir çocuğun defteri ve en sonunda viskili bir gecede benimle buluşturmuşlar onu. Aslında yaşamışlığı sevindirdi benim ise gördüğüm sadece yeşil tepeyi. Artık onunla herşeyeimiz paylaşır olduk. O anlattıkça ben yaşamış gibi oldum. Benim ona anlattıklarım beni utandırıyordu çünkü gördüğüm sadece tek bir tepeydi. Ama onu heyecanlandırıyordu doğduğu yerleri hatırlatıyormuş. Birlikteliğimiz o kadar benimsenmiştiki etrafımızda bize ayrı ayrı hitap etmek zorlaşmış. Sigara demişler. Neden bu ismi koyduklarını bende bilmiyorum. Ama bizde benimsedik sigarayı. Meğer biz sigarayı, sigara sizi yok etmiş geç anladık. Biz aslında o tepeden hiç ayrılmamalıydık... Sigara aslında aşıktır çakmağa . Çakmak aşık mıdır? bilinmez. Her seferinde bir ateş olur sigaryı yakar ve hemen kaçar çakmak . Sigara bitap, sigara harap. Sigara her külünüde çakmağın kendini ona gösterdiği bir ana takılı. Yanar ama canı yanmaz. Delikanlı çocuktur. "Bir anlık mutluluk veriyorsa beni yakmak sana ben yanarım yeter ki gül bana" diye naralar atar. Baş kaldırır dünyaya ama elbette bir kere yandımı damla damla tükenir, biter. O bir elde çakmak diğer elde kalır. Asla kavuşmazlar o anlık görüntülerde kalır sigara. Gözlerinde çakmağın ateşi ile son nefesini verir. Belki çakmakta sever sigarayı ama yakmaktır onun görevi yanmak değil ya. Belki bundandır. Aşkını belli edememesi. İşin ilginci bazen takılır çakmak biter yakamaz hala gelir. Ortaya bir kirbit çıkar sevinçle, o da sigarayı sever. Kirbitde onu yakmak ister. Ama onun aşkı çakmağadır. Çakmağa olan aşkı o kadar büyüktür ki. Dokunmasıyla kibrit yok olur. Ama her ne kadar aşık olsalarda hepsi başka ellerdedir. Kavuşamazlar. NOT: İnsanların sigarayı sevme nedenide bu da sanırım. Özellikle sigaranın sonu sevilir. Çünkü sigara aşkının adını son nefeste daha büyük bir arzu ile söylemektedir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin Uludüz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |