Hayattaki en acı deneyimler elimizden göz göre göre, ellerimiz ıslakken sabunu tuttuğumuzda yaşadığımız gibi, kayıp giden fırsatların, başarıların, mutlulukların ya da sevgilerin üzerinden gelişiyor.. Tam, "tamam şimdi oldu.." , " tamamdır, şimdi buldum.." ya da "tamamdır, herşey güzel gidiyor galiba.." dediğimiz anda, sıkı sıkıya sarıldığımız durumun; bir anda, o dakikaya kadar binbir emekle, sabırla, sindirimlerle oluşturduğumuz tüm bütünün, birden yok olması üzerine hissedilenlerdir bütün acı.. Ne kadar anlatırsak anlatalım nafile, ne kadar susarsak susalım o kadar gerçek ve değiştirelemezdir yaşananlar.. Ve tüm bu olup bitene rağmen yaşamayı öğrenebilmek hayat; ona göre kendini geliştirebilmenin ve acıyı deneyime, intikamı tahammüle, sevgiyi anlayışa, aşkı hayata dönüştürebilmenin yolu.. Yaşanılanlara istinaden bütünü oluşturabilmenin, oluşturulabilse ya da oluşturulabilmenin çeşitli yanılgılarla hissedilmesine rağmen sürekliliğinin pamuk ipliğine bağlı olabileceğinin getirdiği lanetli havadır insanı parçalayan.. Bu kadar zor mudur birliktelikler? Bu kadara imkansız mıdır iki kişinin insan olarak bir olması? Maalesef evet.. evet.. ve evet.. Sonsuz bir döngü "o an"lar ve beraberinde getirdiği yaşantılar; yakalandığı an dolu; yakalanamadığı an ise bomboş hissettiren lanetli paylaşımlar..