"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
“Tesadüf “ kavramı , sırları görmekten gafil olan cahilin görüşünde vardır. Yüce Allah’ın her seçiminde , tercihe dayanan gizli bir “ hikmet “ bulunur. Hikmet’ ( ilim ) de tesadüf yoktur. İlim denince yalnız maddi değil manevi ilimler olarak da anlamak lazımdır. Gerçi “ irade “ aslında bir tercih sebebidir. Ama irade bile Cenab ı Hakk’ın , onu kullanana verdiği “ izin “ ve “ yetki “ ile sınırlıdır. İşte bu ilahi buluşmaya “ tevafuk “ denir. Bu yüzden bazı ibretli olayları ben çok severim. Emekli Hava Astsubayı Hacı Bahattin Bey anlatmıştı : “ 1950 ‘li yıllarda füze eğitimi görmek üzere Amerika Birleşik Devletleri’nin El Paso şehrine gönderildik. Bir Amerikalı Onbaşı , bize , kalacağımız misafirhaneyi gezdiriyordu. Misafir odaları , gazinosu , televizyonları , banyosu dahil her türlü ihtiyacımız düşünülmüştü. Binanın üçüncü katına çıktığımızda bizlerle ilgilenen Amerikalı Onbaşı , bir odanın kapısı önünde durdu. Kapıda “ MESCİD “ yazıyordu. İçeri girdik , her yer halılarla döşenmişti. Hiç böyle bir şey beklemiyorduk. Adamlar , bizim Müslüman olduğumuzu düşünerek ibadet ihtiyacımızı bile düşünmüşlerdi. Biz , sekiz Türk astsubayı hayretten dona kaldık. Hiç birimiz namaz kılmıyorduk..Amerikalı gittikten sonra oturup bir karar aldık ; namaz kılmamız için Amerikalıların hazırladığı bu mescidin hakkını vermemiz gerekiyordu. Sekiz astsubay , “ beş vakit namaz kılma “ kararı aldık. Bu arkadaşlardan birisi de daha sonra bir gece nöbetinde “ Minyeli Abdullah “ romanını yazan değerli arkadaşımız yazar Hekimoğlu İsmail ( Ömer Okçu ) idi. Yaa işte böyle ; beni namaza bir Amerikalı Onbaşı başlattı. “ Balıkesir’li eski nur talebelerinden Mühendis Hasan Aktunç’un bir hatırası da çok ilginçtir : “ 12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra Fethullah Gülen Hoca dahil cezaevine kapatılmıştık. Bir gün gardiyan gelerek dedi ki ‘ Savcı Bey , sakalının kesilmesini istiyor. Ben , bu konuda seni zorlayamam , Allah’tan korkarım fakat neyliyeyim ki ben de emir altındayım. Jiletle hafif alırsan yeni çıkmış gibi görünür. ‘ O gece çok huzursuz oldum. Öyle ki ; bu sakal kesme emri , bana , hapis olmaktan daha ağır geldi. Secde i Rahman’a kapandım , uzun uzun ağladım ve dua ettim : ‘ Ya Rabbi , bu adama öyle bir dert ver ki insan içine çıkmaya yüzü olmasın. ‘ Aradan haftalar geçti . Bir gün acı haber geldi ; sakal düşmanı savcı bey trafik kazası geçirmiş ve belden aşağı felç kalmış . Yıllarca acılar içinde vücudunun yaralar içinde kaldığını ve sonra da öldüğünü duydum. Öyle dua etmişim ki ben dahi ürperdim. Savcı Bey korkunç acılar içinde ölüm yatağındayken babası o eski meseleyi öğrenerek bana gelmiş ‘ Ne olur hakkını helal et , oğlum rahat ölsün ‘ diye yalvarmıştı. “ Ömür , üç perdelik tiyatro ve bizler o ilahi sahnenin içinde senaryoya bir şeyler katmaya ,aklımızca değiştirmeye çalışıp , rol yapan figüranlarız. Keşke bu rolümüzü , tiyatro sahibinin hoşnutluğu yönünde oynayabilsek. Atalarımız ne güzel söylemiş ; “ Ne oldum deme , ne olacağım de ! Hazreti Mevlana ‘nın da bir tesbiti çok güzeldir : “ Olayların arkasındaki sırrı fark etmeseydim , görünürdeki sebeplerine takılıp kalacaktım.” Gerçekleri görenlere ne mutlu !
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Müfit Kutlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |