Bir rüya gördüm dedi o... Karanlık bir günde, karanlık bir odada, karanlık bir kafayla uyuduğum uykuda, karanlık bir rüya,,, düşün ki; siyah bir atın etrafta koştuğu, bulutlu bir havada, karanlık odalarından garip seslerin geldiği bir evde, korkmuş bir haldesin.

Dışardan gelen kişneme ve nal seslerinin arasından başka bir sesi seçmeye çalışıyorsun, o sesin gelmesinden korkuyorsun...

İçinde kabaran bir kaçma dürtüsü...

Birden aşağı inen merdivenleri fark ediyorsun. Koşarak iniyorsun, iniyorsun, iniyorsun,,, bitmiyor... kulağın dışarıda. İnerken, bir yandan dinlemeye devam ediyorsun. İçinde hala aynı korkulu telaş... Geliyor! diyorsun içinden, korkarak.

Kalbin dörtnala koşarken uyanıyorsun. Etraf karanlık, kafan karanlık… Uyanmamışsın aslında, geliyor diyorsun içinden son kez...

Bir rüya gördüm dedim ben... Karanlık bir günde, karanlık bir odada, karanlık bir kafayla uyuduğum uykuda, aydınlık bir rüya,,, düşün ki; siyah bir atın etrafta koştuğu, aydınlık bir günde, güneşin girdiği odalarından garip bir dinginliğin yayıldığı bir evde, beklemektesin.

Dışardan gelen kişneme ve nal seslerinin arasından başka bir sesi duymaya çalışıyorsun, o sesin gelmesini bekliyorsun...

İçinde kabaran bir kavuşma telaşı...

Birden önündeki kapının açık olduğunu fark ediyorsun. Gitmelisin, bulmalısın, getirmelisin onu... koşuyorsun, koşuyorsun, koşuyorsun, işte orada, bekliyor o da... Kulağın onda koşarken, at hala kişniyor, at hala koşuyor, ama o?.. Gördü mü, duydu mu seni??? İçinde hala aynı kavuşma telaşı... Geliyor! diyorsun içinden, sevinerek.

Kalbin dörtnala koşarken uyanıyorsun. Etraf karanlık, kafan aydınlık… Uyanmışsın aslında ama devam etmek istiyorsun rüyana,,, geliyordu diyorsun içinden, geliyordu...