Paranız varsa toprak alın. Artık üretmiyorlar. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Akşam olur yalnızlık çöker odama,odamda hüzün,odamın sesi ağlamaklı,yatağım kızar bana yanımda mutsuzluğu getirip onunla yattığım için.Anlamsız sessizlikler içindeyim şimdi,çıkar beni bu anlamsızlıklarımın içinden. Kulağımın içinde bir keman sesi beni sana getiren.Küçücük fotoğrafına bakıp bir tek saç teline öyküler yazmak bana göre değil,neler oluyor bana?gecenin bir yarısı sesini duymak için kıçımı yırtarcasına defalarca telefonuna çağrılar bırakmakta bana göre değil.Peki bana göre olan ne?aşk mı?yeniden mi?nedir bu anlamsızlıklarım ne yapmaya çalışıyorum,şarkıda diyor ki " işte tam buradayım ve seni bekliyorum " işte karşındayım sevgili yıkılmışlıklarımla,vazgeçmişliklerimle,yanlışlarımla...üzgünüm doğrularım kalmadı sonuncuyu da bu kağıda döktüm az önce.” Tek saç telin düşmüş üzerime,kazağımın üzerinde dünyanın tüm çiçeklerinin kokusunu andıran kokun ama ben yinede karanlıktayım uzatsan elini çıkaracaksın beni aydınlığa,aydınlık saçlarından sarkıyor fark etmiyorsun,gözlerini göremiyorum belki de kilit gözlerinde açılsa karanlıktan gözlerim göreceğim seni,cennetin anahtarı belki de gözlerinde bakışlarında saklı.Saçının aydınlığından kamaşıyor gözlerim,kör olmak istiyorum anlasana,gözlerini gösterme bana senden cennetin anahtarını isteyen de yok yalnızca uzat elini bana gittiğim yerlerden çıkar beni lütfen,boşluktayım. Akşam olur yalnızlık çöker odama odam ağlamaklı elimde mendil,yatağım kızgın hala...oysa ben seviyorum yalnızlığımı her seferinde seni bana getiren yalnızlığımı. Her seferinde yalnızlığımı yazıyorum yoksa sen misin benim yalnızlığım.Ben yazıyorum sen okuyorsun ve hiç bir şey anlamıyorsun sonra ben bir daha yazıyorum sen bir daha anlamıyorsun inadına ben yazıyorum sen anlamıyorsun niye inat ediyorsun??? boşluğum daim doğrularım kayıp.Neyin doğru olup neyin olmadığını hiç düşündün mü sevgili ne doğru senin için doğru kim ve ne yine!!! çıktı çığırından yazı. Şöyle bir gezdim evin içinde herkes uyuyor herkes rüyalarını tüketmekle meşgul ben beyaz sayfaların üzerine horluyorum horlamamı kimse duymuyor benden başka homurdanışımı duyuyorlar sadece.Aşk yalnızlıkla eşdeğer.Yalnız kaldığımda aşkı,aşıkken de yalnızlığımı özlüyorum yaşasın mazoşizm homurdanıyorum homur homur homur günaydın... Akşam olur yalnızlık çöker odama,odamın sesi ağlamaklı,yatağım kızar bana yanımda mutsuzluğu getirip onunla yattığım için.Karanlık her yer biri ışıları yaksa ve aynalarda kendimi görsem sen mi gelirsin yine aklıma. Akşam olur yalnızlık çöker odama odam darmadağın,yatağım kızgınlıktan köpürmüş ben neredeyim. Odamı arıyorum göreniniz var mı?odamın ağlamaklı sesi nerede?yatağımın kızgın bakışlarını gören,bilen var mı neredeler?ben nerdeyim,sen neredesin sevgili ve niye bitmiyor bu yazı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Polat OKTAY, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |