..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Ahmet Öztürk




7 Kasım 2008
Sevgilime Mektuplar 14. Mektup  
Ahmet Öztürk
Yaşanmış günlerim


:AFGJ:
14. Mektup

Seni sevmek tüm insanlığı sevmekti. Seni sevmek tüm varlıkları ayırt etmeden sevmek, severek bakmam demekti. Sana olan sevgimin acı çekmeye başladığı günden beri, insan sevgisinden varlıkların sevgisinden mahrum yaşıyorum. Ben seni sevmek için sevmişken, kim bilir sen kimin sevgisini hak etmek için seviyorsun. Oysa sevmek bir kez sevmek, daima aynı insanı sevmek değil miydi? Sevmek ah o büyük nurlu nimet. Ne büyük bir armağandı insana karşılıksız verilen. Sevmeyi kaybetmek aydınlatıcı bir ışıktan, nurdan mahrum kalıp karanlıklar içinde öylesine, bomboş, bir başına yaşamak demekti. Mutsuz ve huzursuz bir şekilde...
Her geçen gün büyüdükçe büyüyor içimdeki sevgin. Büyük bir nurani varlık oluyorsun aklımda. Özlemlerin büyüttükçe büyütüyor seni. Aklımda sen, gönül dünyamda sen. Şimdilerde ise senin sevdan bir yanında bir de affedilmez, dinmeyen bir nefret dolaşıyor sevda dünyamda. Yavaş yavaş eskiyen bir beden içinde, sen hala taze, hala bitmeyen eskimeyen olarak duruyorsun bende. Karanlığın içinde senin türkülerini, hasret türküleri söylüyor şimdi dillerim.
Elbette ağlamakta gülmekte hayatın bir parçası. Şekilsiz şartsız koşulsuzca koşarak sevmek seni. İşte buydu en büyük dünyam. Aydınlık ak pak dünyamdın. Şimdi güneş yüzü görmeyen mağaralarda yaşayan birisi oldum. Ne zaman seni yad etsem gözlerimde fer kalbimde huzur kalmıyor. Gözlerimden kan mı akıyor yaş mı bilemiyorum. Kim bilir belki gözler görmenin yanında ağlamak içinde yaratılmıştır. Gözlerim zavallı gözlerim siyah dışındaki renkleri tanırken şimdi sadece siyah renkleri görüyor. Siyahtan başka renk kalmamış sanki dünyada. Siyahın en koyusunu taşıyor yüreğim ve gözlerim. Büyük bir sevda için doğdum sanıyorken meğer büyük bir acı için doğmuşum.
Hayata dair büyük bir yüreğim büyük bir cesaretim yok oldu gitti. Kaf dağı misali yandı kül oldu bitti. Oysa o küller hiç bitmiyor savrulmuyor. İçime anlamlı anlamsız korkular düşüyor. Seni düşünmek ölüm korkusundan daha büyük huzursuzluk veriyor. Oysa ölüm yeni bir başlangıçken seni düşünmek bitmeyen dertleri yeniden tazelemek oluyor. Etrafıma gülücükler sevgiler savururken şimdi kendi kabuğuna çekilip karalayan bir ben kaldı bende.
Kas katı kesildiğim o büyük günden sonra kendi alemimde bir başıma öylesine yaşıyorum. Kolu kanadı kırık kuşlar misali bir köşeye sinip iyileşmeyi veya bir an önce ölmeyi bekliyorum. Ne karışanım kaldı nede görüşenim. Herkese kapattım gönül dünyamı. İçimde bir sen birde senle kavgalı huzursuz bir ben kaldı. Artık kelimeler yavan ve faydasız geliyor bana. Bu kelimelerle huzur bulunmaz ki. Huzurluyum denilmez ki. Hayat aşk değil miydi. Aşk dilinde konuşmak…
Hayatımın ne zaman nerede biteceğini bilemeden imkansız bir soruya cevap arayarak beyhude yaşıyorum. Hayatın getirdiği zorluklara neşe ile cevap vermek varken karanlığıma yeni karanlıklar katıyorum artık. Ayrılık özlem hasret iste istemez insanın boynunu büküyor ey can azığım. İnsana mahzun hüzünlü durmayı yaşamayı da öğretiyor. Artık bir ben varım birde beynime söz söyleyen hükmeden karalara sürükleyen bir kötü düşünce. Ne acımasız bir hasrete büründü gönlüm. Zavallı aklım ve gönlüm en sadık dostum iken, beni karanlıklardan kurtarıyorken şimdi karanlığın en dibine atıyor beni. Başka karanlıklar katıyor ömrüme. Sanki hain bir dost gibi hep benimle yaşıyor değişen aklım ve gönlüm. Tıpkı sen gibi sevdiğim sen gibi.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgilime Mektuplar - 1. Mektup
Sevgilime Mektuplar 23. Mektup
Sevgilime Mektuplar 19. Mektup
Mutluluk
Sevgilime Mektuplar 18. Mektup
Sevgilime Mektuplar 20. Mektup
Sevgilime Mektuplar 21. Mektup
Sevgilime Mektuplar 22. Mektup
Sevgilime Mektuplar 9. Mektup
Sevgilime Mektuplar 10. Mektup

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çanakkale Destanı Ne Demekti?
Haramın Hayalini Kurmadan Yaşamak

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ağlama Çocuk [Şiir]
Kara Bulutlar [Şiir]
Bir Boğaz Destanı [Şiir]
Ne Güzel Şey Seni Sevmek [Şiir]
Sensiz Ankara [Şiir]
İstemezdim [Şiir]
Olmadığın Yerde [Şiir]
Gitti [Şiir]
Gurbet [Şiir]
Miras [Şiir]


Ahmet Öztürk kimdir?

hayat güzel. Yeter ki niyetin mutlu olmak olsun. Hele hele edebiyatla hayat bambaşka güzel. Yeter ki, güzelliği ararken, düşünürken, emek harcarken, yorulduğunda tatlı bir tebessüm olsun dudaklarında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
şimdilik yok


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Öztürk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.