..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Konuş ki seni göreyim. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Ahmet Yağcı




7 Ekim 2008
Zaman  
Ahmet Yağcı
Zamanın ne kadar hızlı geçtiğinin hiç bir zaman farkındalığına varamadım. Varabileceğim zamanı iple çekerken, varabileceğimden kuşkuluyum...


:BJJD:

Zaman su misali akıp giderken geride bıraktığımız her bir anı kendine bir yer bulmaya çalışır zihinlerimizde. Kimi başarılı olur, kimi ise silinir gider zamanla. Henüz nasıl bir olgu olduğu bile net olarak tanımlanamamış olan zaman aslında bir süzgeç görevi görür hayatlarımızda. Hatırlayabildiklerimiz ve hatırlananlardan ibarettir ömrümüz.
İnsan hayatının birçok sırperdeleri vardır. Araladığınızda karşınıza çıkanlar şaşırtır sizi çoğu zaman. Sert kayalıklarla çevrili bakışların içinden kalbe doğru süzüldüğünüzde daha önce hiç göremediğiniz çiçek bahçeleriyle karşılaşabilirisiniz. Size bu yolculukta eşlik eden zamandır.
Zaman sadece akrep ve yelkovan denilen iki koşucunun birbirileriyle yarışı değildir. Zaman bazen yarıştan çekilmektir. Yorulmak, dinlenmek, durmak ve uyumaktır.
Bazen sevmek, bazen sevilmektir.
Zaman kıymetli bir maden gibidir bazen. Değerlidir. Kimilerine yetmez. Kimilerinin elinde fazlaca vardır, har vurup harman saçar.
Zaman öğretmek ve öğrenmektir.
Özlemek ve özlenmektir.
Sevgilinin sevdiğine yazdığı bir mektuptur. Sevgilinin içindeki özlemin kokusunu duyabilmektir: “Bir bakışla erittiğin kalbimin, senden uzakta isteksizce çırpınışlarını hissederek gözlerimi kapıyorum her gün. Seni görmeden ne gözlerim kapanmak istiyor, ne de kalbim atmak. Sesini duymadan gitmiyor kulaklarımdan gülüşün. Zaman en azılı düşmanım oldu, sensiz geçen her saniye adımını yavaş yavaş atıyor. Sen olmadan buralarda güneş bile isteksiz doğuyor. Doğa içine kapanmış, ruh gibi adeta. Sabahın köründe içilen sıcak bir çayla hissetmeye çalışıyorum ellerinin sıcaklığını. Öpüşünü unutturacak bir şey bulamadım henüz buralarda. Tenin tenime değdiğinde tüm vücuduma yayılıp içimdeki her hücreyi titreten o saf aşkını hissetmeye engel mi sanırsın mesafeler? Sen olmasan da hayalini kollarımın arasına alıp sımsıkı sarılıyorum. Saçlarını okşayınca elimde kalan o koku sanki yüreğime sinmiş. Özlemin kokusunu duyuyorum ilk defa. Zaman akmıyor sensiz.”
Zaman alışmaktır. Sevdiklerinizden uzaklarda kaldığınızda başınızı yaslayıp ağlayabildiğiniz bir dosttur. Zaman merheminden elinize bir tutam alıp kalbinize sürdüğünüzde geçmeye başlar acılar.
Yalnızlığın paylaşılmaz, paylaşılsa adının yalnızlık olmayacağını söyler büyük şiir ustası Özdemir Asaf. Zaman bazen yalnızlıktır, paylaşılmaz. Bazense bir ömür boyu süren bir birlikteliktir.
Zaman görünmez asla, takipçi ve sinsidir. Hayatınızında sürekli varlığını hisseder ama asla ona ulaşamazsınız. Nasıl ve nerde karşınıza çıkacağı belli olmaz. Bazen bir şiirin, bir kitabın, bazen de bizi derinden etkileyen bir şarkının içerisine gizleniverir sessizce. Onu arayıp bulmanızı, hayatın içinde saklandığı bir yerlerden onu çıkarıvermenizi bekler. Zaman ses çıkarmaz, konuşmaz asla. Bekler hep.
Bahanelerin efendisidir zaman. İnsanoğlunun hayatında yapılamayanların, başarılamayanların en büyük nedeni olmuştur daima. Sığınılacak sonsuz bir limandır gemilerimiz için. Hangi bahane gelirse gelsin kapısı hep açık olan bir handır. Okuyup adam olamadınız mı? Hoşgeldiniz. Kitap mı okuyamıyorsunuz? Buyrun sizde. Çocuklarınızla ilgilenemiyor musunuz? Sizinki de laf mı canım, hele bir geçin içeri soluklanın, misafir edelim sizi, kafanızı toplar, sonra düşünürsünüz. Bakın içeride daha ne güzel dostlarınız var.
Hancı ağanın hoş sohbeti kandırmasın sizi sakın, çıkmak istemezsiniz sonra dışarı.
Zaman başlangıç olduğu gibi bir sondur da.
Yeni olduğu kadar eski, güzel olduğu kadar çirkin, kuvvetli olduğu kadar da zayıftır. Zaman muhteşem bir ahenkle hayatınızın içerisine yerleşmiş teması zıtlık olan puzzle parçalarıdır. Tüm parçaları yerli yerine oturtmak bir ömür sürer. Zaman bir dost olduğu kadar düşmandır, savaşçıdır. Yapbozunuz tamamlandıysa ne mutlu size, yerleştirilmemiş parçaları kalmış bir vaziyette zamana yenik düşen o kadar çok hayat var ki..



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayatın Dört Mevsimi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İstanbul
Aşk Üzerine
Peki Ya Sizin Sahiliniz?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gurbete Yolculuk [Öykü]
Son Satırlar [Öykü]
Gurbete Yolculuk - 2 [Öykü]


Ahmet Yağcı kimdir?

Hayalgücünün sınırlarını aşması ve duygusal öğelerle birleşip insanın kalbine dokunmasıdır amacım

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Ahmet Altan, Dostoyevski


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Yağcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.