..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Başkaldırı > ÇAĞLA GÖKDENİZ




2 Ekim 2008
Sarı Odalı Ev  
Bütün bu konuşmalar o sarı odalı evde geçiyordu öyle değil mi?

ÇAĞLA GÖKDENİZ


Neden? Neden ilişkimizin diğerlerinden farklı olduğuna, neden sonunun mutlulukla bitebileceğine inanmıyorsun?


:BBJD:
Sarı odalı evin sahibine…

Sarı odalar çalıyor şimdi. Bu yazıya Sezen eşlik ediyor.

Nedense ayrılık yazılarını yazarken elimde kalem, gözlerim uzaklara bir yere düşmüş, kalbim acırken buluyorum kendimi…

Gitmekten o kadar çok yoruldum ki… Hayatıma giren insanları yolculamaktan… Yaşanılanlar için teşekkür edip, sevinci hüznü, acıyı tatlıyı yanıma alıp başka sürgünlere uğurlanmaktan.

Sonra… Bütün bu gitmelerin sonrasında, elimde şimdi ne kaldı diye bakıyorum. Her seferinde acıyla karşılaşıyorum….

‘’Sen farkında olmadan benden vazgeç diyorsun.Sen ne dediğinin farkında mısın?’’ demiştin bir keresinde. Ben de farkındayım. Ben her şeyin farkındayım diyerek seni görmek istemediğin gerçekle yüzleştirmiştim.

Neden? Neden ilişkimizin diğerlerinden farklı olduğuna, neden sonunun mutlulukla bitebileceğine inanmıyorsun?

Gerçekten uğraştım. Mutlu bir sonla biteceğine inanmak için o kadar çok uğraştım ki her gitmeye niyetlendiğimde uzattığın eli boş bırakamadım. Yeniden diyerek varlığından, senin bu ilişkiye olan inancından güç aldım. Ama yine de inandıramadım şu yüreğimi. İnanamadım…

Seni ben inandıramadım bütün suç bende diyerek sorumluluğu kendine yükleyivermiştin bir anda…

Oysa sende bende en başından beri biliyorduk… Sorun hep bendim…

Bütün bu konuşmalar o sarı odalı evde geçiyordu öyle değil mi?

Bazen çok düşündüm. Neden beni bu kadar sahipleniyor, bunca karışıklığıma, bunca belirsizliğime rağmen, onun artık yoluna girmiş bir hayatı olması gerekirken neden hala benimle, bu belirsizlikle diye sordum.

Aşk mı?

Sanmam. Ya da belki de öyledir bilmiyorum…

Ben olsam bırakıp giderdim. Severdim yine… Uzaktan… Uzaktan severdim ben. Ellerinde bir başkası varken severdim, hayatında olabileceğim bütün ihtimalleri siler, arkasına bile bakmadan çekip gider, güçlü bir kadın olurdum… Ama yine de severdim. Geceleri ağlarken, bırakıp gittiğim için kendime kızarken, her şey adına çok geç olduğu için, belki de pişman olduğum için… Kendime lanetlerimi savurur yine de severdim… Tek bir şartla ama… Uzaktan… Uzaktan olmalı…

(Evet, evet… Bütün bu konuşmalar, bütün bu düşünceler o sarı odalı evde geçiyordu.)

Şarkıdaki sözler sahneleniyor şimdi…

Kadın birkaç eşyasını topluyor. Birlikte yemek yaptıkları mutfağı dolaşıyor, anılarını alıyor yanına. Yatak odasına gidiyor; ama girmiyor içeri. Kapıdan, sadece kapıdan bakıyor. Yerde, yatağın kenarındaki sigara paketine takılıyor gözleri. Bir damla yaş düşüyor gözlerinden…

Bir damla…

Perdelere bakıyor, düğmelerini beraber diktikleri, perdelere. Bu evi onlara ait yapan, mahrem yapan perdelere…

(Odalar hala sarı…)

Artık gitme vakti.

Sarı odalı o ev orada aynı yerde. Adam o evde yine. Kadın uzakta, mavi sulara doğru gidiyor. Gittikçe küçülüyor, sonra kayboluyor…

Şarkının sesi yükseliyor tam bu sırada. ‘’Alırım başımı giderim efeler gibi heyyy!..’’

Kadın sahneden ayrılıyor.

Sarı odalı o evin ve o adamın üstüne sahne ışıkları kapanıyor.

Ve şarkı bir daha söylenmemek üzere sonsuza dek susuyor…

Çağla GÖKDENİZ

.Eleştiriler & Yorumlar

:: susmak..
Gönderen: Aysu / , Türkiye
12 Ekim 2008
yapraklar gibi bilmeden savrulmak nereye..bir ağaç altında çürürüz iç sesimizle sonsuza dek.. saygılar.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mutluluk Sadece Senin Yanında Olmakmış, Anladım
Teninin Kokusuna Hasretim
Yalnız Bir Opera
Ellerin
Mezarını Bilmediğim
Lale, Nilgül
Hele Bir Sen Git
Bal Gözlüm
Adını Koyma
İçimden Göçtü, Göçüp Gitmelerinin Karası

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İçi (M/n) [Şiir]
Tut ki Mutluyum [Şiir]
Karşı Kıyısın Sen [Şiir]
Dumanımsın, Dumanımdasın [Şiir]
Gölgeydi Cehennem, Tek Bir Soluk İçin [Şiir]
İbrahim... Ateş... Ben... [Şiir]
Birgün [Şiir]
Yan... Yan... Yan... [Şiir]
Üşüyorum [Şiir]
Kanayan Sevdam [Şiir]


ÇAĞLA GÖKDENİZ kimdir?

Her şeyin bir sonu var elbet dedi kadın kendine. Limanlar bekleme yeriydi ve gemiler zamanı gelince giderdi. Gittiği o kadar çok şey vardı ki. Ve şimdi yüzünü yine gitmelere dönüyordu. Öykülerini taşımakta zorlandı hep. Yazarken gözyaşları şahitti. Çünkü ela gözleri bir tek o zaman yeşile kavuşuyordu. Ama artık hep ela kalsın istiyor. Gidişleri biriktiriyor ve intihar saklıyor gözbebeklerinde. Mavi yosun kokulu uçurumda yalnızlıklar betimliyor. Kabulleniyor vazgeçmeyi. Umarım başka bahara o şehirde diye yazdı vakti zamanıyla. Şimdi sonbaharda ve o şehirde. Mutlu. . . 2007-2009 yılları arasında izedebiyatta yazdı. Yazdıkça yaşadı, yaşadıkça da yazdı. Sonra vakit geldi izedebiyatta sus düştü payına. Dar ağacı bile kabul etmedi onu. Limanlar bekleme yeriydi ve gemiler zamanı gelince giderdi. Çıktığı kapıları hiçbir zaman çarpmadı. Kim bilir?Belki bir gün payına düşen sus kalkıverir üstünden. Kim bilir? www. caglagokdeniz. com


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ÇAĞLA GÖKDENİZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.