..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Dilek Asar




29 Eylül 2008
Sevgiye Çağrı  
Dilek Asar
Belki sevgiye dayanıyor herşey. Belki sen , kırgınlıkların , hayal kırıklıkların, üzüntü ve tasalarınla boğdun sevgiyi. Belki yer bırakmadın nefes almasına, yaşamasına.


:AHJB:
Sevgiye Çağrı

Sen, daha iyi , daha güzel bir dünyaya inanarak , saf ve tertemiz bir yürekle, hiçbir sey beklemeden çıktın bu yola.Sonra ağaçlar gibi budandın. Ağaçlar budandıkça gelişir, büyür daha verimli hale gelir. Oysa seni öyle hunharca budadılar ki, yaralandın, kendi içine kapandın. Yaralarını sarman çok zor oldu. Hatta belki de hiç iyileşemedin. Çünki darbeler almaya devam ettin

İnsansan, yaşadığın sürece kanatılmaya, acıtılmaya devam ediyorsun.
Bu yolculukta kendisini kurtaranlar da oldu. Bir yılanın deri değiştirmesi gibi sıyırıp attılar bazı şeyleri.Saf değiştirdiler, kendi küçük dünyalarına çekildiler.Belki zırh giydiler, belki kalın duvarlar ördüler dört bir yanlarına, daha fazla yara almamak adına. Haklıydılar da. Mutluluğu yakalayıp yakalıyamadıkları bilinmez. Ama sen bunu yapamadın. Suya atılan bir taşın küçükten büyüğe yayılan halkaları gibi , en yakınındaki insanların sorun ve sıkıntıları kadar en uzaktaki, dünyanın öbür ucundaki insanların bile acılarını, dertlerini yüreğinde hissettin.

En yakınların en çok üzdüler seni.Çünkü onların sorunlarından kendine pay çıkardın.Sorumlu hissettin kendini.

Diğer taraftan içinde yaşadığın ülkeye, toplumsal problemlere duyarlısın, yaşadığın dünyaya, o dünyada olup bitenlere açmışsın beynini , yüreğini.

Günün birinde bu kargaşanın içinde kendini kaybettin. Ben kimim, nerdeyim, neyim soruları kaçınılmazdı. Daha da kötüsü altından kalkamıyacağın soru ve sorunlarla ezilmen , varlığının bir işe yaramadığı belki de yok olmanın en güzeli olduğu duygusu benliğini sardı. Ama sevdiğin insanları üzmek kahırlandırmak korkusu kendine çok yakın ve sevimli görünen ‘’ölüm,, ü rahat rahat hayallenmek olanağını bile senden alıyordu.

Varlığını böylesine sorguladığın sıralarda en çok ihtiyaç duyduğun sevgi oluyor.’’Kimse beni sevmiyor , kimsenin umurunda bile değilim ,, dediğin anda bittin. Ruhuna azıcık da olsa merhem olan , küçücük avuntular da bitiyor o anda. Şarkılar ,şiirler, romanlar, hikayeler hepsi, herşey anlamını yitiriveriyor. Sevgiyi çağrıştıran ne varsa koca bir yalan olup çıkıyor. Ve içinde, önüne geçilmez bir hızla birşeylerin kırılıp dökülmeye, parçalanmaya başladığını hissediyorsun.
.
Bu arada başka bir çelişkiyi yaşıyorsun. Bir dünya görüşün var.O görüşte en vazgeçilmez olması gereken ‘’ hayatın,, Sonuna kadar haksızlıklarla , pisliklerle savaşmaya, savaşamasan bile karşı durmaya sözün yokmuydu senin.Var mı öyle kaçmak kavgadan, yakışır mı sana !

Bu duygularla yeniden sarılmaya, tutunmaya çalışıyorsun. Önündeki engelleri aşmaya, yaşamla barışmaya uğraşırken dönüp arkana bakma sakın. Masallardaki gibi bir arpa boyu yol aldığını görüverirsin.

Bu bir kısır döngü. Ne yapmalı da çıkmalı bu kısır döngüden.Bu çemberi nasıl kırmalı.Ve yine her zaman yaptığın gibi kendini sorgulamaya başlıyorsun.Sorgula kendini , bu iyi ama herşeyin sorumlusu görme. Bu denenmiş. Denenmemiş olanı bul.

Belki sevgiye dayanıyor herşey. Belki sen , kırgınlıkların , hayal kırıklıkların, üzüntü ve tasalarınla boğdun sevgiyi. Belki yer bırakmadın nefes almasına, yaşamasına.
.
Hala dünyada ‘sevgi, aşk ‘ çığlıkları atanlar varsa sen inancını kaybetsen de bir gerçekliği olmalı bunun. Yeniden denemeye ne dersin. Sevgiyi yeniden yaşamaya , yaşatmaya var mısın. Bu yeni umut herşeye değmez mi. Belki seninle dalga geçenler, alay edenler de olacaktır. Ne gam.Onlar yaşamayı senden daha fazla hak edenler değil ki.

Eğer cevabın EVET ise çıktığın bu yolculuğa sevgiyle, herşeye inat SEVGİYLE devam et.
Acılarını kimseyle paylaşmadın iyi de ettin, herkesinki kendine yetiyor zaten.
Oysa sevgiyi yaşayabilir, yaşatabilir, paylaşabilirsin.
Sevginin paylaştıkça büyüdüğünü , çoğaldığını senden iyi kim bilir.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Harikasın
Gönderen: Ahmet Öztürk / , Türkiye
18 Mayıs 2009
içten samimi bir yazı okudum. bu yazının tek eksiği daha güzel kelimelerle duyguları ifade etmek olurdu. kendinizi geliştirdiğinizde ve o yürekten o hisler geçtikçe birgün güzel bir yerde sevilen bir yazar olmanızı temenni ederim




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşam Bir Tiyatro

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ihlamurun Gölgesi [Öykü]
Veda Partisi [Öykü]
Hediye [Öykü]
Bayram Sevinci [Öykü]
"Bekle Bizi İstanbul" [Öykü]
Sırılsıklam Aşık [Öykü]
Dört Köşeli Kuma [Öykü]
Komşularım [Öykü]
Benim Anna´m [Öykü]


Dilek Asar kimdir?

Okumayı çocukluğumdan beri çok severim. Okurken içim ısınır . Okumanın bendeki tek olumsuz yönü bizzat yazmaktan beni alıkoyması oldu. Okumaktan zaman kalmadı. Bir de, öyle çok yazılmış, öyle güzel yazılmış ki ne kaldı ki yazılacak ve nasıl daha güzel yazılır ki dedim. Artık böyle düşünmüyorum. İçinden gelen içinden geldiği gibi yazmalı. Birileri benim içimi ısıttıysa belki ben de birilerinin içini ısıtırım. Belli mi olur. Hayali bile güzel.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Dilek Asar, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.