İnsanlığın hangi filizi köreltilmek istenmişse, tersine o filiz daha gür büyümüştür. -Freud |
|
||||||||||
|
Nefesimi tutmuş bırakmamıştım Bir umumi efkardı kirpiklerimden kaldırıma damlayan Yağmur yağıyordu soğuktum ve ıslaktım Nefesimi tutmuş bırakmamıştım Senden kalmıştı bu herşeyi iki kere tekrar etme hastalığı Gözlerimden ateş çıkarmamı seviyordun Ve duymuyordun sana söylediğim hiçbir kelimeyi bir kerede Çünkü sana sinirlenmemi seviyordun Bense en çok gözlerine tutkundum senin Çocuklar gibi bakan Ben zaten çoğu zaman inanmamıştım Bu çocuk gözlerinin sana ait olduğu yalanına Yağmur yağıyordu ve bu kez sende ıslanıyordun Ama buna rağmen ellerin sıcaktı İstanbulun arka sokaklarıydı En çok arka çıkan kelimelerime İstiklalin kaldırımları vardı Beyaz değildi sayfalar gibi Kareleride ufak değildi harita metod karesi kadar Ama kaldırımları vardı işte istiklalin Şiirlerime arka çıkan Bide çiğnendikçe beni unutturan Çünkü benim hiç matematik derslerim olmamıştı Sana şiirler yazabileceğim Büyüktüm seni sevdiğim vakit Kocamandım Ve İstiklalde ne kadar kaldırım taşı varsa Ders kitapları gibi şiirle doluyordu her sabah Çünkü hep sabahtı yazdığım şiirlerin vakti Ve hep aşıklar vardı meydanda Gün doğarken çıkma meydana Ben meydanı en çok o vakitler sevmiştim İnce bir yağmur olurdu hep o vakitlerde Ama ben hiç nefesimi tutmazdım Soğukta olmazdım, ıslakta Yanlızca hüzün olurdu İstanbulun semalarında Her doğan gün beni sensizliğe yaklaştırırdı bilirdim Ondandı! Bulunduğum yerlere hep yağmur yağardı Birlikte koymuştuk gözlerimden akanların adını Çok ağlardım Hep ağlardım seni tanıyalı Adı yağmurdu gözyaşlarımın Biz koymuştuk Hani gurur meselesi İşte! Hani biraz utanç verici Biraz zayıftı ağlayanlar Ben hiç ağlamadım Hep yağmur yağdı bulunduğum şehirlerde Bilirdim seni sevmenin yasağını Bilirdim de severdim yine İşte ondan hep yağmur yağardı gittiğim yerlerde Yine istiklalde yağmurlu bir sabahtı Soğukta değildim, ıslakta Gittiğini söyledi sabah güneşi Böyle boş boş oturmak yakışmazdı bana Hani hüzünlü bir sabah Hani İstanbuldaymışım madem Hani bide almışlar seni benden Tam nefes tutulacak vakit dedim Tam nefes tutulacak vakit Duydunmu? Yağmur yağdı son kez İstiklale Islandım Nefesimi tuttum Bırakmadım Ve galiba soğudum...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yasemin Doğrubakar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |