..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > İsmail Sarıgene




4 Mart 2008
Kime Fazlasın / Kime Eksik  
İsmail Sarıgene
Hangi cümlenin sonunda kırıldı düşlerin..Hangi mahrem ellerin zorlamasıyla alındı içindeki kanamalı çocuk ? Susma diyorum sana susma. Becerebildiğin tek şey, boynunu büküp suskunluğun secdesine başını koymak mıdır ? Unutmak dururken masada, yüreğine recm emrini vermek neyin nesi ? Tükür kil tutmaz toprağın yüzüne. Kaldır cesedini ortalık yerden. Sesinin kısıldığı yerden konuş, duyulmasa da haykır eksikliğini. Susturulsa da sen fazlalığını bırak tabutuna. Söylesene “ sen kime fazlasın / kime eksik..”


:CHAE:
Görüyorum, sokağını kaybetmiş küçük bir kız duruyor ıslak gözbebeklerinde. Tüm suçları kabul etmişcesine suskun. Tüm hüzünleri kendi dudaklarıyla emecek kadar durgun. Kelime boylarında bir deliveren yetişmekte. Gölgesinde ise sancılar belirmekte.Sınır boylarında adressizliğin. Söyle bana hangi adressizlik senin? Gözlerindeki korku kime ait, bedenindeki recm izleri kimden kalma, dudaklarının arasındaki boşluk kimden sana miras kalmakta ? Biliyorum susacaksın adın gibi..Göm cümleleri dudak kenarlarına. Susmaya devam et boylu boyunca.Susabildiğin kadar büyüdüğünü unutma. Tattığın acı kadar büyürsün. Yediğin ayrılık acısı kadar olgunlaşırsın. Yoksa büyümek istemiyor musun ? Hep mi küçük kalmak, hep mi suskun kalmak istersin ?

Herkes yol alırken hayatın derin suskularında, sen susuyorsun aynanın karşısında. Ayak izlerinden belli eğikliğin.İstifledim eteklerinden dökülen cümleleri. Sen susarsan ben dile gelirim;

Ey Azrail;

Cesedime vurulmuş etiketin duvağını kaldırdım / öp beni artık. Hem de alnımdan..Sızmasın içimdeki birikmişler,irinleşmesin bir türlü kapamayadığım gediklerim. Kollarımı sıvadım, kendi cenazemin arifesindeyim. Yüreğimin morluklarını ancak ölüm paklar. Sicillerim, eksildiğim yüreklerden ancak beni kara toprak kurtarır. Açın yolları ey karanlık. ben geliyorum. Elif ’in saçlarındadır zincirlerim. Körpe bir dal iken sevgi agacında, budayın beni gövdemin en kalın yerinden. Susuşlarımdan asın beni. Gölgelerimin soğukluğu yetmezmiş gibi bir de yüreğimin sıcaklığına akıtın ayrılığı.

“ Hangi Çığlık Denk Gelir Ki Dudak Payı Boşluklara”

Hangi ayrılık senin ? Hangi yüz senin ? Yüreğinden dökülmeyen mürekkebin hatrına konuş. Sen ki; acıya kanat geren’din. Sen ki; Yusuf’u kuyulardan düzlüğe çeken’din.Sen ki, acıya gözyaşını verip umudu filizlendiren’din. Şimdi hangi yüze çevirdin kıblegâhını ? Hangi saf’a durdu gözlerin. Bilmediğin yerdeyim deme bana. Aynanın karşısında yüzünün bilinmezliğinde, yüreğinin ötesinde kendine gülümsemektesin. Göremiyorsan, kır o aynayı..Kırıklarından topla dağınık saçlarını...

Sürükleme cesedini sen / sonbahar kaldıracak ya adressizliğini..

Hangi cümlenin sonunda kırıldı düşlerin..Hangi mahrem ellerin zorlamasıyla alındı içindeki kanamalı çocuk ? Susma diyorum sana susma. Becerebildiğin tek şey, boynunu büküp suskunluğun secdesine başını koymak mıdır ? Unutmak dururken masada, yüreğine recm emrini vermek neyin nesi ? Tükür kil tutmaz toprağın yüzüne. Kaldır cesedini ortalık yerden. Sesinin kısıldığı yerden konuş, duyulmasa da haykır eksikliğini. Susturulsa da sen fazlalığını bırak tabutuna. Söylesene “ sen kime fazlasın / kime eksik..”

Üryanlığını örtmeye kalkıştıkça öbür yamaların sökülüyor dikişlerinden.Uğraşma kendi ayaklarına çorap örmeye. Gözünü yumup yeltenme artık kendine çelmeler takmaya. Olduğun yerde dönme öylece, çevir yüzünü gökyüzüne. Korkma adım atmaktan. Sen ki ;yeni bir bebek değilsin...Koca bir kız oldun, gözlerini büyüt ve sık bileklerini kelepçelerinden. Kanın donduğu yerde ölürsün o kadar. Susma diyorum sana susma..Elif sustu derlerse benim ahvalim ne olur acep ? Bu zan seni kaç gün yaşatır ? Bu itham seni kaç gün daha götürür. ? Hayır kaldıramazsın bu zânnı / bir suçun altından bir daha kalkamaz gönlün. En iyisi vur kendini en ince yerinden / öylece kalsın us’un.

Kime fazlasın / kime eksik. Sorma bu soruyu kendine. Çünki en iyi cevabı suskunluğun verecektir. Bil ki kalbin acırsa bu sorunun cevabını ararken eksikliğin dikilecek karşına. Yok kalbin sevdiğine acırsa işte o zaman fazlalığın zuhur edecek. Şimdi bedbin ve hodgam bir nefsin zulmüne inat sen besmele’nin safına gir. Züleyha’lığına zelâl getirtme..Suskunluğuna bir de helallik istetme.

Unutma " bu dünyada sana ancak unuttuğun kadar yaşama hakkı verildi "
Unut, unutulduğun yerden..
Kırılsa da içindekiler,
Unutulduğun kadar yaşarsın.
Kime fazla isen orada unutulursun..
Kime eksik isen orada kendini bulursun...

Mart 2008

İsmail Sarıgene

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Ne denebilir ki sözcüklerin duygularla boğumuna..
Gönderen: Emel Sude Serence / , Türkiye
19 Kasım 2008
susmadım susturuldum...sözcükler küstü bana...küstüm aynalara bakınca ben değilim sanki...bak köşeme sindim ağlıyorum sessizce gözlerimi de kollarıma siliyorum sürekli...kimse duymuyor görmüyor..

:: ey azrail
Gönderen: fatmanur özpınar / Konya/Türk ve Caicos Adaları
20 Mart 2008
daha ilk başlarda tüylerim diken diken oldu desem yalan olmaz ELİF hiç unutulmayacak ELİF böylesine azrail le konuşmak ölüme kucak açmak ... yazılarınız o kadar güzelki üzerine söylenecek söze ne hacet efendim

:: Sözün Bittiği Yer
Gönderen: esra oruç / İstanbul/Türkiye
6 Mart 2008
Şairim ,yazarım... seni okurken ben ağlıyor ,ağladıkça çoşuyor,çoştukca...gene nefessiz kalıyorum gene dilsiz gene soluksuz...sanki ben miyimmm ne..? ne güzel bir anlatı ne güzel kelimeler..bu nasıl bir cevher..Rabbim seni korusun ...güzel yüreğin kalemin hiç susmasın..seni okurken söz bitiyor İSMAİL SARIGENE...SÖZ BİTİYOR...SEVGİLER..!

:: istiflenmeyi bekler dağınık kelimelerim
Gönderen: Dilek Özer / Konya/Türkiye
6 Mart 2008
Adressizim..Yûsufun sokağında kayboluşumun ispatıdır ‘’gözbebeklerime’’ değen ‘’ıslaklığım’’.. Yitiğim..Umuda su diye serptiğim,ey gönlümde dinmeyenim.. söyle..nerdeyim? Nereye doğru yol almakta şimdi yüreğim ? Bilmediğim yerlerdeyim.. Ve bilmedikleri bir yerde.. Korkuyorum adım atmaktan..Söyle,adımlasam son bulur mu adressizliğim..Ve ulaşır mıyım kuyusuna Yusuf’un..? Eksikliğimi yüzüme vurunca,yine en ağırından yaralar bırakıyorsun kalbime ey acı.. Söyle,eksikliğim fazlalık mıdır kendime..Yoksa,yitirilmişli midir bir gönlü Yûsufinin..? Suskunluğu kendime yâr edineli,üzerime üzerine gelir oldunuz ey içimde biriken kelimelerim.. Ey,bir sus’a mahkum ettiğim harflerim..bu ağırlığı taşımaktan aciz bir hâlle,sizden ‘’aman ‘’dilenirim.. Nereye kadar daha susar sözlerim? Artık yaralar bağlamış ‘’dudak kenarlarıma gömdüğüm’’cümlelerim.. dağılmış harflerim istiflenmeyi bekler ve ben hala harfsizliğin acısını çekerim..

:: Unut, unutulduğun yerden..
Gönderen: özge serra / Tekirdağ/Türkiye
5 Mart 2008
okudukça kendi "susuşlarım" gözüm önünden geçti benim yani diyorum ya okurken yazılarınızı yani kaybediyorum kendimi ben.Kelimelere cümlelere öyle anlamlaşmışki insan yani geçiyor kendinden. Sizin gibi edebiyaççıların yanında yorum yani yapmak zor geliyor bana cümleler yani devrik benim ondan . Gönül fırınından çıkan o güzel yazıların her biri mükemmel yazılarının takipçisiyim ,teşekkür ediyorum ben... "Suskunluğuna bir de helallik istetme"

:: ...
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
5 Mart 2008
Daha ilk cümle, şöyle bir kımıldattı beni yerimden.Harika bir girişti...Baştan sona mükemmeldi.Kelimelere yüklediğiniz anlamlar o kadar derin ve çarpıcı ki.İmgelem gücünüz fazlasıyla hissediliyor yazıda.Keyifle okuudm ve sonra bir daha...Tebrikler...Sevgiyle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bedelini "" Yüreğimle "" Ödediğim En Masum Günahındım
Gözümü Kapadım / Yakala Beni Ey Aşk!
Özlediğim Kadar Sensin / Sevdiğim Kadar Bensin
Ayyuka Çıkmışken Kekemeliğim / Bir Bıçak Yürür Sol Yanıma
Gözlerinin Kıyılarında Büyümek Öylece
Her Gülüşün Dua Olur Yalnızlığıma
Bir Dua Asılı Kaldı Dudaklarımın İki Yakasında
Sen Geldin / Bildiğim Herşeyi Unuttum
Ben Sana Mecburum Sen İmkansızlığa!
Nüshası Yok Hiçliğimin* / Aslım Sadece Sana Ait

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Demlenmiş Yalnızlığını Yudumluyorum
Kendime Virgülsüz Sitemler
Umudum Oldu Gözlerin
Hasretinle Öptüm Yokluğunu
Yokluğunun Yoksuluyum / Düşmesin Mavi Bilyelerim
Umut Ektim Karanlıklarına
Küçüğüm
İmkansızlığınıza Şerh Düşüyorum
Gidiyorum
Yağmurları Giyindik Üzerimize

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yokluğunu Öptüm [Şiir]
Hasretinle Yaşıyorum [Şiir]
Kıyamam Sana [Şiir]
Severken Unutmayı Öğrenemedim [Şiir]
İmkansızlığını Sevdim [Şiir]
Nerden Bileceksin ki [Şiir]
Güllerim Yansın Avuçlarında [Şiir]
Gözlerine Sakladım Cenneti [Şiir]
Hiç Yağmur Üşür Mü Anne? [Şiir]
Unutmak Ölmekti [Şiir]


İsmail Sarıgene kimdir?

Bir anahtar deliğinin ardına gizlenmiş Cenneti, gözlerinin ovalarına seren kelimelerimi arayacaksın yorgun kağıtların suskun nefeslerinde. Bulutsuz düşlerin , yıldızsız gecelerin ardında takılıp rüzgarları avuçlarında çıplak denizleri senin gözlerin için yaktığım satırlarımı özleyeceksin. En çok yüreğine dokunduğum " yüreğimi " özleyeceksin. Yüreğini yıldızlara yaslayıp özlemi demleyeceksin gecenin karanlık çaydanlıklarında. . Hasretim büyüyecek damarlarında, duvarlar dilini yutmuşcasına suskunluğun maskesini giyinecek. Beni arayacaksın bensiz cümlelerin sen kokan satırlarında. Bir sigara daha yakacaksın dumanını dağların yüksek yamaçlarına yolladığın. Kesmeyecek bir daha. Küllüklerde öldürdügün sigara izmaritlerinle sönmeyecek hasretim. . Seni şimdiden özlediğim gibi sende " beni " özleyeceksin. . Her dokunuşumda saçlarına gelincikleri seren ellerimin kücüklügünü arayacaksın avuç içlerinde. Temmuz gecesi sebebsizce üştüğünde titreyen tenine gözlerimi sermemi dileyeceksin. Hasreti kanatıp özleyeceksin. . Belki de en çok parmak uçlarının üşümüşlüğüne gözyaşlarımı ateşlere rehin verdiğim gözbebeklerimi özleyeceksin.

Etkilendiği Yazarlar:
Acılarımın arasında kalmış yetim düşlerim beni anlatmaya yetiyor


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İsmail Sarıgene, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.