Ah bu 21. Yüzyıl..
İlim o kadar arttı deniyor.Kısmen doğru. Aslında bilgi arttı aslında artan faydasız ve tesirsiz bilgi yani kupkuru bir bilgi.Güneşin dünyaya uzaklığını bilmenin halka ne faydası olabilir.Yüz üç sayısının kara kökü halk için yani bizler için faydasız ve hamallık olan bir bilgi. Elbette doğru bilgi çok önemli Bilgi güçtür,güç bilmektir o halde kim gücü istemez!Mutlaka güçlü olmalıyız.Zira kılıcın yerini kalemin aldığı asrımızda bilgisiz insanların yeri yok!Ve sanırım çok yakın bir tarih de bilgisayar kullanmasını bilmeyen ve İngilizcesi olmayan genç insanlar tahsilde görmüş olsalar doğru dürüst iş bulamayacaklar.Fazla incelemeden konuya geçiyorum. Bilgiyi nerde aramamız gerekiyor?Doğru soru bu.Ve en önemlisi doğru kişilerden doğru ilim.
İmamı Gazzali o müthiş eseri ihya da evlilikle alakalı genç insanlara şu nasihatte bulunuyordu hatırımda kaldığı kadar aktarayım;

Evlenmeden önce mutlaka üç şeyi yapın zira bunları yapmadan evlenirseniz bu işleri yapmanız tehlikeye girer.Bu bahsedilen iki konuyu size aktarmayacağım merakı olan ihya gibi büyük bir esere sahip olsun ve bu sayede bilgi edinsin.
Bahsedilen üç şeyden biri ilimdir.Geçim endişesine düşen bir beyin bilgiye hor gözle bakacaktır.Kitap okuyamayacak,boş zamanlarında yorgun olacak sürekli ertesi günleri düşünecektir,bir kaçta çocuk dünyaya gelmişse artık ilim sahibi olması güç bir hale dönüşecektir.Mutlaka tavsiyem ve hayat adına doğru ilim evlenmeden önce İmamı Gazalinin İhya-u-ulum- iddin İsimli eserinin okunmasıdır.Yani biraz önceki sorduğum sorunun cevabı bilgiyi arayacağınız adres.

Bilgi;

Düşünün gece vakti bir eve misafir oldunuz! Misafir olduğunuz evin halkı kalabalık.Oda sayıları az ve çok sayıda çocukları var siz sedirde veya çekyatta otururken bu küçük çocuklar farklı yerlerde uyuyorlar.İçeri girerken ayaklarınız çocukların üzerine basmadı.Odada ışık olduğu için rahatça bir yerlere dokunmadan size gösterilen yere oturdunuz.Ve ev halkı size bir şeyler ikram etti.Sehpaya sıcak suyu ile birlik de çayınız bittikçe ilave etmek üzere çaydanlığı koydular.
Birkaç dakika sonra odanın ışıkları kesildi.Ve gece vakti zifir karanlık tüm odayı işgal etti.
Bu ara cep telefonunuz çaldı;
-Acilen gelmeniz isteniyor.veya başka bir şey o odadan derhal ve hızlıca çıkmanız gerekti.
Işığın olmadığı odadan telaşla kalktınız yürüyorsunuz,bir adımdan sonra sehpaya çarptınız,sehpa ve üzerindeki kaynar suyun bulunduğu çaydanlık devrildi.Az ilerde uykuda bulunan sevimli ve tatlı çocuğun üzerine kaynar su döküldü.Buna sebeb siz oldunuz.Çocuk acı içinde kıvranırken ,yolunuza devam etmek istediniz bu sefer başka bir çocuğun küçük bacaklarına ayağınızla görmediğiniz için bastınız!Çocuğun bacağı kırılmış olabilir,devam ettiniz ve odanın çıkışına ulaşmaya çalışıyorsunuz kapıya yaklaştığınızı sanıyorsunuz ama sobaya çarptınız bu sefer, oradan kurtuldunuz kapıyı buldunuz ama kapı kolunu arıyorsunuz,Ev halkı size nasihat ediyor aceleden aldırış ettiğiniz yok,odadan çıkmak üzeresiniz ama tüm ev elektrik kesildiği için karanlık kapının eşiğini fark edemediniz hızlı adımlarınız yüzüne sertçe ayağınız çarptınız acı hissettiniz beklide ayak baş parmağınız kırıldı.Sağa,sola çarparak evin çıkış kapısını buldunuz,yeni aldığınız ayakkabıyı giydiğinizi zannederek bir daha hiç uğramayacağınız ev halkından birinin eski dökülmüş ayakkabılarından birini giyerek maddi zarara uğradınız.Bu da yetmedi hızlı olduğunuz için büyük demir kapının eve açılışındaki yüzünde bulunan elbise asmak için köylünün kendi eliyle yaptığı uzun ve sivri demirlerinden birine çok yaklaşarak gözlerinizden birini kaybettiniz.
Evet tüm bunları ev de ışık olmadığı için yaşadınız!

Bilgi ve hayat!

Evi yaşadığınız hayat olarak algılayın.Ve beyninizi bu hayatı aydınlatmak için kullandığınız ışık veya lamba..Yani eğer o evden çıkarken ışıklar sönmemiş olsaydı,her yeri görebilir(bilir,bilgi)kusursuz ve kimseye zarar vermeden hatta kendinize zarar vermeden ayakkabınızı kaybetmeden dışarıya çıkabilirdiniz.
Cahil derler hata yapanlara.
İşte O karanlık da evi terk etmeye çalışan kişi cahilin tanımıdır.Yani bilseydi ki;bu orda görmekle olurdu sorunsuz evi terk edebilirdi. Bilmediği için başına neler geldi.İlmi yani bilgiyi o evdeki ışığın yerine koyalım ve o evi de yaşadığımız hayat olarak sayalım O zaman bilginin gücünü anlayabilirsiniz.