..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Entelektüel > Adem KORKMAZ




10 Mayıs 2007
Murat Göğebakan ve Gülpembe  
Gül Pembe Peygamberimiz için yazılmıştı.

Adem KORKMAZ


Saatler on altıyı gösterdiğinde Göğebakan küçük bir gecikmeyle gelebilmişti. Sürekli televizyonlardan ve kliplerindeki görüntülerinden çok başka bir Göğebakan’la karşılaştık. Kibir yoktu, tek başına gündelik yaşantısında giydiği kıyafetleriyle sade bir vatandaş gibi radyoya geldi. Tabi ben biraz şatafat olabileceğini düşünmüştüm. Zira O;son elli yılın şarkıları listesinde ilk üçe giren” ay yüzlüm” isimli parçayı hayata geçiren sanatçıydı . Şöhret, uzaktan güneş gibi parlak ve ısıtıcı; yaklaştınız mı bir dağ tepesi kadar soğuktur. Bunun böyle olduğunu gözlemleyebiliyordum.


:CDCH:
Yirmi bir nisan cumartesi günü Meltem Radyo’nun özel bir konuğu vardı.Kardeşim Akif Özcan’nın isteği doğrultusunda konuğumuzla paylaştığımız anları kameraya kaydetmek istedik. Bu konuk hepinizin bildiği, konumunu başlangıçtan bu yana hiç değiştirmeyen, özgün olmayı tercih edinen, dürüst kişiliği ve örnek hareketleriyle Murat Göğebakan’dı. Akif’in Radyokolik programına konuk olacaktı. Saatler on altıyı gösterdiğinde Göğebakan küçük bir gecikmeyle gelebilmişti. Sürekli televizyonlardan ve kliplerindeki görüntülerinden çok başka bir Göğebakan’la karşılaştık. Kibir yoktu, tek başına gündelik yaşantısında giydiği kıyafetleriyle sade bir vatandaş gibi radyoya geldi. Tabi ben biraz şatafat olabileceğini düşünmüştüm. Zira O;son elli yılın şarkıları listesinde ilk üçe giren” ay yüzlüm” isimli parçayı hayata geçiren sanatçıydı . Şöhret, uzaktan güneş gibi parlak ve ısıtıcı; yaklaştınız mı bir dağ tepesi kadar soğuktur. Bunun böyle olduğunu gözlemleyebiliyordum.

Sesinin rengini ve yaptığı müziğin duruşunu herkes iyi bilmektedir. Keşke Türkiye’deki sanatçılar Göğebakan kadar içten, samimi, ülkesini ve ülkesinin çocuklarını düşünen karakterde olabilselerdi.Biraz sonra yayına girdik. Göğebakan çok net ve açıktı. Başlangıçta biraz sıkılır gibi oldu ama dakikalar ilerledikçe rahatladığını gözlemledim. Ve tahmin edemeyeceğiniz kadarda yorgun görünüyordu. Bir başka şeyi daha hissettirdi bana. Şarkılarındaki kadar heyecanlı değildi. O’nun Ay yüzlüm parçasında haykırıcasına ortaya koyduğu performans kuşkusuz tartışılamaz. O şarkıyı söyleyen bu örnek sanatçının yüzünde müthiş bir doyum ve şükür bulunmaktaydı. Bakışları ve sergilediği tavır amele pazarındaki yorgun bir işçi kadar kibirsiz ve riyasızdı.

En çok yeni albümü hakkında konuşmak istiyorduk. Gülpembeyi yayına almamızı istedi, konuk olarak katıldığı programı ara ara yönetiyordu. Hangi şarkının sohbet esnasında fon olarak verileceğini bile işaret ediyordu. Bu sanatçının liderlik karakterini ortaya çıkartan işaretlerdi. Göğebakan’a neden farklı olduğunu sordum, öyle ya diğer sanatçılardan gözle görülür farkı vardı. Ne bir sarhoş haberine şahit olmuştuk, nede uygunsuz aşk dedikodularına adı karışmıştı. Yeri farklıydı, bu farkın sebebini sordum: Elini umutsuzca salladı.Sanki bu farkı kim anlıyor der gibiydi el sallayışı!.. Bu işi öncelikle maddi olarak kazanç sağlamak için yaptığını, çocukları olduğunu vb… konuları aktardı. Yani bizler bir işi ne için yapıyorsak Göğebakan da o sebepten şarkı söylüyordu.

Radyo yayınına son albümündeki şarkılar girdiğinde ona kitap okuyup okumadığını sordum.

-Evet okuyorum!Dedi.

-Nasıl zaman buluyorsunuz? Diye sorduğumda: Yolculuk esnasında mutlaka kitap okuduğunu söyledi. Evet diğer sanatçılardan farklı olma nedenlerinden biri buydu. Bu farkı kendisine aktardım, Murat Göğebakan’ın cevabı ilginç ve bir çok sorunun cevabı niteliğindeydi: -Onlar Reyna’da kitap okuyor. O an için romanlarımdan getirmediğime biraz pişman oldum. Her ne kadar sanatçılar bu işleri maddi kaygılar düşünerek yapsa da bilmeleri gereken çok önemli bir nokta vardı ki: Milyonlarca gencin medyanın sanatçı diye karşımıza çıkardığı bu insanları örnek alıyor olmalarıydı.

Keşke sanatçılar kitap okusa ve sık sık bunun reklamını yapsalar. Ve keşke Göğebakan kadar samimi olabilseler. Murat Göğebakan İzmir’e gideceğini söylüyor: -Ancak bir saat durabileceğini ifade ediyordu.

Yeni albümünde Barış Manço’nun Gülpembe isimli parçasına yer vermiş, o gür sesiyle Gülpembeyi söylemişti. Akif Özcan Gülpembeyi Meltem Radyo’da yayına aldığında Göğebakan: -Gülpembe’nin hikayesini paylaşmak istedi ve sordu: -Biliyor musunuz Barış Manço bu parçayı kim için kaleme almış? Evet cevabı yine Göğebakan’a bırakalım: -Peygamberimiz (s.a.v)İçin. Ben bunu ilk defa duyuyordum.Hayretler içerisinde kaldım. Keşke bu bilgi bu kadar sınırlı insan arasında kalmasaydı ve Gülpembe isimli bu şarkının sevenleri bunun Peygamberimiz (s.a.v) için yazılmış olduğunu bilselerdi.

Ve Barış abimiz bunu gür sesle yaşamında söyleseydi. Sebep mi; Okullardan gelen haberlere şahit olmaktasınız, ahlakın yerleşmesinin tek yolu dini ağırlıklı derslerin ciddi olması ve ehil insanların çocukların kalbine Allah korkusunun yerleştirmesidir. Başka çıkar yol kalmadı.

Göğebakan gençlerimiz için iyi bir örnek!.. Huzur veren sesi ve özel yaşantısıyla bu güne kadar Müslüman Türk gençlerine kötü örnek olduğunu görmedim, yaptığı şarkılar, şarkılar için seçtiği şiirler, kullandığı sözlerle inşallah bundan sonrada iyi örnek olmaya devam edecek.

Son günlerin moda şarkısı o kadar asi, o kadar dikkatsiz mısralar kullanmış ki bir örnek; ‘Cennete değişmem saçının tek telini” Bu gençliği zehirlemek isteyenlere şöhret uğruna bilinçli maşa olmak isteyenlerle dolu her taraf!

Burada vermek istediğim mesaj; Murat Göğebakan gibi sanatçılara ihtiyacımız olduğudur. Yoksa her yer Cenneti küçük gören gafil, cahil sanatçılarla dolup taşacak. Düzene maşa olan, medyanın oyuncağı hatta birinin dediği gibi “medyanın maymunu” olup kullanılan, sanatçı adıyla sunulan insanlarla dolup taşacak.

Sana ihtiyacımız var Murat Göğebakan. Sakın kendini ve çizgini bozma Dost kal.

Göğebakan resmi sitesiyle alakalı olarak hayranlarını sitesine beklediğini ve sitesinde çöpçatanlığa asla müsaade etmeyeceğini, bunu sezerse o insanları sitesinden (forumundan) atacağını da ifade etti. Kendisine ulaşmak isteyenler olursa son çıkan “sevgiliye” albümünü alıp oradaki telefon numarasıyla irtibat kurabilir yine http://www.mgogebakan.net/ isimli sitesinden günlüğü takip ederek onun nerede ne yaptığını öğrenebilirsiniz "Bazı kimselerin medhü senası, doğu ile batıyı doldurduğu halde, Allah katında sivrisineğin kanadı kadar değer taşımaz.(s.a.v)"Göğebakan onlardan biri değil. Buna emin olabilrsiniz.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Tebrikler
Gönderen: İhsan Altınışık / Ankara/Türkiye
31 Ocak 2008
Murat Göğebakan'ı 1997 yılında Alem fm'in bir programında tanıdım ilk ve daha sonrada yüz yüze görüşme fırsatım oldu.Yaşamı ve fikirleri dolayısıyla çok benzer yanlarımız olduğu için bende ayrı bir yeri vardır.Onca zaman geçti aradan karakterinde ve duruşunda bir sapma olmadı ve yoluna inançla devam ediyor ne mutlu böyle insanlarında olduğunu görmek her türlü aymazlığın ve yozluğun yaşandığı o camiada.. Teşekkürler ve tebrikler yazınıza... Saygı ve sevgilerimle...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Belarus Minsk'de 4 Ay
Türk Şiir'i Nereye Gidiyor
Fatih Abb ve Müzik
Türkiye de Edebiyat ve Dergicilik
Güneş ve Gerçekler
Bilgi ve Hayat
Hicran Dergisi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Şiir Nasıl Olmalı? [Şiir]
Şaşı Dünya [Şiir]
Seni Sana Bırakıyorum [Deneme]
Sevgiliye Mektup - 1 [Deneme]
Uyuşmuş Beyinler [Eleştiri]


Adem KORKMAZ kimdir?

Yarım Kalan Dua,Kartallar Leş Yemez Romanlarının Yazarı,Yüzlerce şiirin sahibi ,Hicran Dergisinin mimarı ve yazı işleri Müdürü.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Adem KORKMAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.