..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Şenol Kalfa




8 Ağustos 2007
Büyüme Sendromu  
Şenol Kalfa
Yeni nesil gençliğin belki de temel sıkıntısı...


:AIFH:
   Yazmaya yazmaya yazı yazmayı da unuttuk vesselam... O kadar çok kendimi hayatın akışına bırakma hevesindeyim ki ve o kadar çok gerek bedensel gerekse zihinsel tembellik etme eğilimindeyim ki ne yapmam gerekeni yapmaktayım ne de oturup bir şeyler yazıp somut bir şeyler ortaya koymakta... Döndüm baktım geçmişte yazdığım 3-5 satıra ve 20'li yaşların başlarından geleceğe ufak tefek de olsa bir şeyler bırakmanın tadı kapladı ruhumu. Gelgelelim o yazdıklarımı yazalı seneler olmuş olsa da hissettiklerim hep aynı. İşin kötüsü yakındığım şeylerde herhangi bir düzelme yok ve bende de o şeyleri düzeltme adına bir teşebbüs yok. Dedim ya hayatın akışına kendimi bırakıp savrulmayı seçmişim bilinçli ya da bilinçsiz olarak ve şimdi de bu seçimimin bedelini ödüyorum kendimce.
    Bu seçime beni iten faktör ne ola ki acaba? Hayatımdan memnun olup da bu seçimi yapsam ne ala ama mütemadiyen sıkıldığım bir hayatı olduğu gibi sürdürme niyeti de ne ola ki? Aslında sorun biraz mensubu olduğum neslin sorunu gibi... Başta eğitim hayatı olmak üzere hayatımızdaki her unsur bizi küçük kalmaya alıştırmış durumda. Öyle ki kendi ailemiz bizim yaşımızdayken evlenip bizi dünyaya getirirken biz bu yaşta daha iş sahibi olmamış durumdayız. 25 yaşındaki insanlar halen ailelerinin "çocuk"ları. Bu sadece bu çocukların işe girip calışması, para kazanması vb. şeylerle ortadan kaldırılabilecek bir durum da değil üstelik; zira aileden bağımsız bir hayatı yakalamak -hele ki aile ile aynı ev paylaşıldığı sürece- imkansız gibi. işte bizim neslimiz 20'li yaşların başını ailenin çocuğu olarak geçirdiğinden 20'li yaşların ortalarına geldiğinde hayat için fazlasıyla büyümüş olduğu gerçeğini sindiremiyor. o yüzden de olabildiğince alışkın olduğumuz konum devam etsin istiyoruz. hayatın akışına kendimizi kaptırmamız aslında başka bir akış sistemine dair hiç önhazırlığımızın olmayışından ve kötü de olsa ailenin çocuğu olma sistemine alışmış olmamızdan... 17-18 yaşındayken olgun düşüncelere sahip olmak eirşkin olarak kabul edilmeye yetmekteydi halbuki ve biz de düşünclerimizi olgunlaştırmaya çalıştık hep. ama sonra yüzleşmemiz gereken başka bir hayat çıktı karşımıza. işin dışardan en basit görünen kısmı o valte kadar düşünsel olarak olgun konumda olsa da davranışları "büyük"lerin hayatlarından farklı, hala "çocuk" konumunda bulunan bizler için ağır oldu... kısacası olgun da olsa bir çocuk olmak şahsım adına bir alışkanlık oldu ve ben bu alışkanlığımdan vazgeçmemek uğruna kendimi tembelliğe vurup sıkıntılı bir hayata razı gelir oldum. Kendimdeki bu sendromu genelleme hakkım yok belki ama bu alışkanlığın farklı şekillerde de olsa kendi neslimden birçok kişide sorun yarattığını da doğrusu öngörebiliyor ve bu yazıyı 25 yaş ve üstü çocuklar adına yazmayı kendime bir borç biliyorum... Umarım bir büyük gibi yaşamayı özümseyeceğimiz günler uzakta değildir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşka Aşık Olmak
Gökteki Yıldızlar
Hangimiz Temizpak Bir Dünyada Yaşadığını Sanıyordu Acaba?
Çorba

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Üretkenlik üzerine... [Eleştiri]
Ben=Sen=O (mu acaba?) [Eleştiri]
Piyango [Eleştiri]


Şenol Kalfa kimdir?

En büyük nefretler en büyük sevgilerden doğarlar. Bu yüzden olsa gerek zaman içinde en büyük nefreti de kendime karşı hissediyorum. Ama neyse ki kendime karşı olan bu menfi hissim ortadan kaybolabiliyor ve ben yine kendime ve hatta eskisinden daha da güçlü bir biçimde bağlanabiliyorum. Kendime karşı olan bu büyük sevgi bağının getirisi olan gelgitler sonucunda da doğurgan bir yapı ediniyorum. Doğurduğum çocuklarımın yazıya dökülmüş olanlarını buraya aktarmaya özen göstereceğim. Umarım sağlıklı doğumlar gerçekleştirebilmişimdir; bunun gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin kararı benim dışımdaki şahıslarca yani onları okuyacak olanlar verecekler. Saygılarımla. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Engin Ardıç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Şenol Kalfa, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.