Biliyorum ki yiğidin hası gevşek olmaz, lafazanlıktan haz almaz, sulu şakaları kaldıramaz, ihaneti affetmez, vefayı asla terk etmez.
Her ne hikmetse mazluma daha yakın hisseder kendini.
Müstekbire karşı sanki bir kılıç misali keskinliği tutar.
Zalim, en önemli hasmıdır, takiyye asla tarzı değildir.
Yalan, korkağın ihtiyaç duyduğu ne kötü bir illettir.
Haram, her ne kadar ceza kanununda yer almasa da, vicdanın hukukunun en önemli perdesidir.
Helal, bir mutlakıyettir, zarureti diniye ancak bununla kaimdir.
Ruhsat, irade ve zaman zafiyetinde başvurulan bir mihenktir.
Azimet, hasetsen bu uğurda sarf edilmesi gereken aşk sebebidir.
Kur’an, en yüce olan evrensel bir hayat nizamının anayasasıdır.
Peygamber, rahmetin mübelliği, şefaatin sebebi insanlığın vuslatıydı.
İcma, müctehidlerin şeri delillerin vuzuh atında el ve dil birliği etmesidir.
Kıyası fukuha, Kuran, sünnet ve icma ümmet temel alınarak konu hakkında bir karara varılmasıdır.
Dünya; mümin insanın hizmetine sunulan ahirin zahirde ki halidir.
Ahiret; Bizzat bela diyen nefislerin vefa telakkilerinde ki hallerinin serencamıdır.
Mezar; dünyadaki en değerli yerindir, ahirin penceresidir.
Kefen; en değerli ve en temiz elbisendir, senin tenini örtendir.
Ölüm, ne kadar mübarek bir dirilişin adıdır, hesabın bir tadıdır.
İyal; senin emanetinde bulunan ne güzel canlardır, şefkat için vardır.
Can; canı verenin rızasıyla şekillenen en güzel bahtiyarlıktır.
Canan; can içinde can taşıyan, güzelliklerden buket sunan aşinadır.
Aşk; en güzel mananın adıdır, haz ile yaşanan şevkin tadıdır.
Sevda; yar için her şeye katlanılan en güzel sevginin adıdır.
İnsan; âdemi mutlaktır, Hak için yaşayan ne güzel candır.
Bunun reddi ise hilkati garibede seyreden mahlûkun adıdır.
İşte sen bu hususiyetleri deruhte etmek adına ceht sarf eden bir cansın.
Bu bakımdan zatınızı en kalbi duygularımla tebrik ediyorum.