..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum. -Montaigne
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > Osman Volkan Şahin




28 Haziran 2007
Türk ve Kürt Bal Gibi Kardeştir  
Şovenizme Hayır!

Osman Volkan Şahin


Bir edebiyat çevresinde şovenizmin "ş" si geçiyorsa, tavrını edebiyattan yana koyanlar şovenizme karşı çıkmalılar. Çünkü sanattan yana olmak demek insandan yana olmak demektir.


:CJAF:
Direkt söyleyelim: Faşizm, finans-kapitalin en azgın sömürü şeklidir. Biraz açacak olursak iktisadi bunalım en ağır dönemlerinde ""huysuzlaşan" emekçileri, işsizleri, küçük ticaret erbabını va zanaatkarları zapt u rapt altına almaktır. Tabii bunu "hayda ne işin var çayda" diyerek herkese zor uyguluyarak yapmaz. Onun da bir ideolojisi vardır. yani toplumun geniş kesimlerini asilerden uzak tutmak için kullanabilecekleri, akıldan çok kalbe hitap eden bir ideoloji...

Faşizm topluma der ki "Ey toplum sen açsın çünkü -yahudiler, çingeneler, şunlar bunlar var- senin hakkını onlar yiyorlar. Zaten onlar hep şöyle pistiler, böyle kalleştiler" Toplum da ne yapsın bu kadar güçlü adamların bir bildikleri olduğunu düşünür. Daha doğrusu aklı çalışmakta ve eve ekmek getirmektedir. İnanır.Bu düşman bazen sadece ülkede olmaz. Kapitalistler haliyle yabancı pazarları elle geçirmek isterler. Ne denir buna? Emperyalizm... Şimdi bizim saf emekçi toplumumuz vardı ya -emekçi olmayan toplum yoktur- kendisi gibi emekçi olan -mesela polonya halkına- başka bir ülkenin insanına gıcık olmaya başlar. Çünkü denir ki okullarda, radyolarda -artık tv ve internette-
"En üstün biziz. Hepimiz biziz. Hatta herkes biziz yahu!" Zaten bu savaşlarda da hep emekçiler savaşmıştır. General Motor, Wolswagen (böyle mi yazılır) Hitler Ağbimiz'i yarattı da ben şimdiye dek duymadım bunlardan birinin çocuğu cephenin en önünde ölmüş olsun. 2. Dünya Savaşı'nda tek Alman şehit o olurdu gerçekten, çünkü kendi için orada olurdu o zaman.

Bir de bunlar hep kendi yaptıklarını karşısındakine atar. Hitler Amerikan ve Avrupa tekelleriyle flört ederken ülkesindeki yahudi ve koministleri SSBC'den yardım almakla, ajanlıkla suçluyordu. Amacı bir taşla iki kuş vurmaktı. Ama sapan kullanmayı bilmediği için döktüğü kanda kendi boğuldu.

Neyse konumuza dönelim. İşte o ideoloji vardı ya... O da şovenizm'dir. O da ırkçılıktan beslenir.

Şimdi efendim...

Fransız Devrimi ile birlikte burjuvazi feodaliteyi devirip, giyotini kullandı ya. Köylülerle ittifak yapmışlardı. Bu şu anlama gelirdi: "Ey Krallar bakın toplumda sınıflar var hepsi elini taşın altına koyuyor. Sen ne napıyosun? Bütün bu açlık ve pislik senin yüzünden." İşte böylece ulus fikri ortaya çıkıyor. Fransız Ulusu, Alman Ulusu vs. Ama ulus kavramını yaratan burjuvazi -ki o dönem ilericidir bunlar- sonra o faşizmi yaratan adamlardır. Ulus'u ırka kadar indirgerler. Böylece millet koltuk alltları kabarık, poposunda yırtık pantol'u çalışır babam çalışır. Kahveye gider en büyük biziz der. Patron paraları sayar.

Şimdi bu şovenizm denen bela 20. yy. 'ın içine etmişti dersem yazım kaldırılır mı bilmiyorum. Ama tarih öyle diyor. Hadi onu kaldırmaya çalışalım.

Olmuyor mu?

Şunu konuşalım o zaman:

Almanlar, Amerika'lılar, Japonlar kendilerini üstün görmeseydi 2. Dünya Savaşı olur muydu?

Hayıır diyenler yanıldılar. Çünkü 1930 bunalımı bu paylaşım savaşını getirdir. Bütün Avrupa ve ABD SSBC'ye karşı Hitleri yarattı. Ama Faşizm de kendi dinamikleriyle gelişti. Hadi burayı da atlayalım bu kadar bilimsel tespit pek çok arkadaşa anlamsız gelir.

Şovenizm'in bir de vatan aldatmacası vardır. Uzun uzadıya anlatmayacağım. Demagojiye fırsat vermeden derdimi deyivereyim:

Dostlar! Siz eğer ülkenizde yaşayan herkesi olduğu gibi sevemiyor ve onlarla yaşayamıyorsanız, illa herkes sizin aynınız olacak diye tutturuyorsanız, kimse kusura bakmasın, siz vatansever olamazsınız.

Çünkü böyle düşünen arkadaşlar 46'dan beri varlar ve ABD de 46 dan beri var. Şİmdi mi uyandılar? Günaydın.

Merak ediyorum... 6. Filo eyleminde öğrencileri taşlayanlar, "ABD Askeri olmayacağız" dedikleri için tutuklanan -bu olay da geçen sene oldu- çocukların yanlarında olmayanlar nasıl olup da utanmıyorlar.

Aslında cevabı basit: Şovenizm, insanı bir kez çemberine aldı mı ar bırakmaz.


Bakınız. Anti-emperyalist ne demek oluyor? Anti-kapitalist demek oluyor. Demek ki o zaman bütün emekçilerin rengarenk bir dünya olduğunu kabul etmek demek oluyor. Yani ABD li burjuva senin burjuvanla işbirliği yapsın sen Amerikalı emekçilere düşman ol. Öyle olmaz. Onlar bizim kardeşimiz. Hepimiz aynı acıları yaşıyoruz.

Son söz:

Bütün dünya halkları kardeştir. Türkler, Türk; Kürtler, Kürt olarak benim kardeşlerimdir. Ben birinden biri olmasa ülkemde huzur bulamam. Çünkü ben ülkemi çok seviyorum.

Not: Vatanhainliği ile ilgili derdi olanlar açsınlar Nâzım Usta'nın "Nâzım Hikmet Vatan Hainliğine Devam Ediyor Hâlâ" adlı şiirini okusunlar.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Teşekkürler
Gönderen: hatice gök / İstanbul/Türkiye
24 Temmuz 2007
Merhaba; Yazınızdan önce yazınıza dair yapılan yorumlara bakınca, anlatılan konunun ne kadar hassas bir noktada olduğu zaten ortada.Aynen yazınızda belirttiğiniz hipnotik yöntemlerin insanlar üzerinde etkili olduğunun bir ispatı yine yapılan bu yorumlar. Çok yoğun bir şekilde gördüğüm olay şu ki, herkes herşeyin temeline bakmayı bırakmış, saçma sapan, ufak tefek ne kadar konu varsa onlara takılıp; o konularda yoğunlaşmayı tercih ediyor.Tabi bu durum da yine kapital sistemin insanlar üzerinde yaptığı hipnozun en güzel sonucu. Şuna inanıyorum ki unutulan bir tek şey var ve bütün acıların sorunların çıkış noktası da bu unutulan tek şey.O da "İNSAN" olduğumuz.Ben kimim sorusunun cevabında, akla gelen ilk şeyler türk veya kürt ya da laz olduğumuz.Ondan sonra gelen cevap öğretmen avukat doktor vs. olduğumuz.Ondan sonra gelen cevap hangi şehirli olduğumuz falan.Halbu ki verilen cevaplar sadece akıp gidecek bir boyadan başka birşey değil.Türkiye'de doğduğum için Türküm; eşşek gibi bütün güzel zamanlarımı ders çalışarak geçirdiğim için şu an bir meslek sahibiyim; babam nereli ise ben de oralıyım işte.Bu cevaplara sarıldıkça da bencillik ve onun getirdiği bütün çirkinliklere sahip olmaya devam.. Neden herkes sadece İNSAN olduğunu unuttu???????? Hiçkimsenin birbirinden farkı yokken aslında... Duysun!!!Herkes duysun!!!:Kapitalizmin seline kapılanlar, onun kölesi olanların hastalığı saldırganca herkese bulaşmaya devam ediyor.Herkes gittikçe çıldırıyor. Belediye otobüsüne bindiğim zaman camlarını kapatmış olan reklamlardan, dışarıyı net göremeyince anamalcıların sisteminin içine fiili olarak ne kadar hapsedilmiş olduğumuzu en basit ve derin bir şekilde hissediyorum.... Neyse... Yazınızı çok keyif alarak ve eşit düşünmeyi bilen insanların varlığından bir kez daha haberdar olmanın mutluluğunu yaşayarak okudum. Çok teşekkürler!!!!

:: Yazarın Notu
Gönderen: Osman Volkan Şahin / İstanbul/Türkiye
3 Temmuz 2007
Hakan Bey, yazıyı baştan okuyun sonra bir daha baştan okuyun yatmazse bir daha... Benim anti-emperyalist olduğumu anlamadıysanız bir daha... Mustafa Kemal'e ırkçı-şovenisy-faşist dediğimi düşünüyorsanız bir daha... Sonra açın Mustafa Kemal'i bir daha okuyun... Mustafa Kemal'in derdi dış dünyaya karşı tek vücut olmak için Tüklük kavramını yaratmak olsaydı, gerçekten de Milli Mücadele Döneminde bunu kullanırdı. Hayır, O Mustafa Kemal ki TBMM kayıtlarına "Türk ve Kürt kavimlerinin kardeşçe savaştığını" geçirmiştir. Türklük meselesine gelince bir ulus devlet yaratabilmek adına kullanılmış, ümmete karşı ulus, komprador-işbirlikçi burjuvazi yerine üreten-milli burjuvazi getirebilmek için propagandası yapılmıştır. Gayet de ilerici bir bakıştır o dönem içerisinde...Ta ki Kemalizm'in -ne yazık ki etkisini kaybedip- yeniden eski kompradorların yavaş yavaş güçlenmesi ve 40'ların başından sonuna kadar gelişen süreçte ABD ve Alman emperyalistlerin teşvikleriyle yönetimi etkilemeleri bu durumu değiştirmiştir. Atatürk yine ağızlardadır ama sizin kullandığınız kavram, yerini Almanların da etkisiyle ırkçılığa bırakmıştır. Gözünün önündeki İtalya'da yükselen faşizmi gören Mustafa Kemal'in bu konuda tam da sizin karşı çıktığınız türden söylevleri de yok değildir. Tv. ve gazeteleri bırakın bu ülkenin üniversitelerinin tarih ve sosyoloji alanında yetkinleşmiş ve gayet saygın akademisyenlerin kitaplarına bakın. Birkez daha söylüyorum sizi tatmin etmek için -çünkü belli ki anti-emperyalistsiniz- ulus devleti şu ya da bu şekilde savunmak başka bir şeydir, şovenist olmak başka birşeydir.Sizin iyi niyetinize inanıyorum. Ama bu demek değil ki sırası geldiğinde şovenizme karşı çıkmayacağım. Katkınız için teşekkürler. Bence bir yanlış anlaşılmayı telafi etme şansı buldum böylelikle...

:: Koca Mustafa Kemal
Gönderen: Hakan GÖKYUSUFOĞLU / Kayseri/Türkiye
3 Temmuz 2007
Bravo sana Türkiyeli insan. Sende o KOCA MUSTAFA KEMALİ ahlayamayanlardansın. O ne kadar dış dünyaya karşı tek bir vücut olmak için "Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk milleti denir" dediyse ve bunu bir ırka dayandırmadıysa bu onun ne kadar yüce bir insan olduğunun ispatıdır. Atatürk milliyetçiliği budur. Sen Türkiyeliyim demeye devam et. Yarın Türkiyenin şu eyaletindeyim. Daha sonra da şu özerk cumhuriyetteyim dersin. Yugoslavya sana ders olsun.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İzedebiyat"ta Modern Zamanlara Uygun Bir Dönem
Bir Polemik!
Murat Belge ve Demokrasi
İsa'nın Çilesi
Meslek Liseleri Üzerine
Buyrun Tartışmaya

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Şair ve Silahşör [Şiir]
Emanet [Şiir]
Kırlangıç'ın Türküsü [Şiir]
Ey Deliler Deliler [Şiir]
İnsanın Kendiyle Zoru [Şiir]
Yazgı [Şiir]
Zaten Beni Sevme Şiiri [Şiir]
Yine Kerem İçin [Şiir]
İdil'in Anısına [Şiir]
Bir İstanbul Şarkısı İçin [Şiir]


Osman Volkan Şahin kimdir?

Kimse bizi yazmaya zorlamıyor. Aksine yazmamamız için uğraşıyorlar bizimle. İyi ya da kötü, inatla yazmak, yazmak, yazmak lazım.

Etkilendiği Yazarlar:
Nâzım Hikmet, Hasan Hüseyin, Attila İlhan, Özdemir Asaf, İbrahim Karaca, Ahmet Telli, Adnan Yücel, Müştak Erenus ve cümle halk şairleri


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman Volkan Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.