Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Çünkü Hayalin temelinde yalan vardır, olmayan şey var kabul edilip temel atılır ve onun üzerine değerler inşa edilir. Yüreğinizde bir kırık var oldu artık. Yüreğin kırılması için bu kadarcık bir etki dahi yeterlidir.Acılar , ızdıraplar, gamlar, ateşler v.s olmasa dahi bu yeter.Onlar ise çatlağı, yarığa dönüştürmüşlerdir. Şems-i Tebrizi der ki; Küpün içinde ne varsa, dibinden sızdırdığı da odur. Küpün dibindeki çatlaktan sızan sirke ise, içindekini merak etmeye gerek kalmaz, sirkedir.İçindeki bal olaydı, sızanda bal olurdu. Yüreğin kapısında öyle bir kilit vardır ki, onda Sultanın mührü bulunur.Hiçbir varlık ve kudret onu dışarıdan açamaz. Ancak içeriden, yüreğin içinden açılabilir kapısı. Yüreğe giren bu yüzden Sultan muamelesi görür daima.Bu yüzden insan Yüreğinden gelen sese daima güvenir.Şeytan dahil hiçbir kudret ve başka ruh o kapıyı dışardan açamaz. Durum böyle ise, nasıl olurda insanlar yürek seslerini dinlemelerine rağmen tercihlerinin sonuçları negatif duygular (acı, gam, kin…v.s) olabiliyor?.O tercihleri belirleyen esas kuvvet Yürekten gelen ses değilmidir, bazıları Hissetme bazıları ise Duygu demekte. Şeytan(negatif bilinçli enerji varlık), yürekteki bu kırıklardan Ruhun haberi olmadan girer yüreklere.Biz ise hala Yüreğimizin sesini duyuyoruz zan ederiz. Acılar işaret fişekleridir, insana gittiği yolun yanlışlığını haber eder.Lakin insan patlayan acının meydana getirdiği etkiye yani patlama anına takılırda, o anda meydana gelen kısmi aydınlıktan faydalanıp dönüp içine, yüreğinin içine bakmaz. O kısa aydınlık anında bakabilse yüreğinin içine, olanları apaçık görecek.Ve elbet kırıkları ve yarıkları da görecek. Acının büyüklüğü, hem patlamasını büyütür hem de ışığını fazlalaştırırken aydınlanma süresini de uzatır.Bu yüzden bazıları yürekteki kırıkların ve yarıkların sebebi olan o yanlışı görürler. Sonra o kırığı, yarığı onarmaya girişir kişi.Kimisi dikiş atar, kimisi yama yapar, kimisi de tampon yapar tıkar.Bu çözüm olmaz.En küçük bir sarsıntıda tekrar açılır o yarıktaki dikişler, yamalar düşer, tamponlar dökülür.Artık dibi delik bir küpe su doldurmaya çalışmakla geçer ömür.O küp asla suyla dolamaz. Bunun gibi o yürekte asla doyamaz duyguya, birikemiyor ki daima sızdırmakta.Doymayan hiç Tatmin olabilir mi? Acılar neticedir.Hataların sonucudur, yanlışların sonucu.Hataya, tercih edilen yollar götürür.Esas olan o yola girmeye neden olan ,tercihimizi belirleyen hükümdür. Hüküm ise beyinde var olan bilgilerin, donelerin düşünme denen fiil ile yapılan hesabın sonucudur.Beyin bilgilerini kullanır hüküm verir.Hüküm bir tercihe dönüşür.Tercih edilen yolun sonunda mutlaka bir olgu vardır, o olguya duygu denir.Sevinç, haz, mutluluk, huzur, hayal kırıklığı, acı, ızdırab hepside duygudur.Ve tercih edilen bir yolun sonundaki neticedirler. Yürekteki kırıkların, yarıkların tek tedavisi vardır.O ise hatadan dönmektir. Yani sonu acı v.s gibi negatif duygu olan yolun başına dönmek.Tercihe sebep olan hükmü görmek ve o hükme sebep olan yanlış bilgiyi bulmak ve onu yok etmekle olur.Acının yada negatif duygunun yaşandığı yerden yolu değiştirmek sorunu çözmez.Neticeyi değiştiren yanlış tercihe sebep olan hükme dönüp, o hükme sebep olan bilgiyi yok etmek ve yeni yola koyulmaktır. Bu ise hatayı kabul etmek ve her hata kabulü haddi bilmek olduğu için, yüreklerdeki zaman geriye döndürülür hatadan döner gibi ve o kırıklar ve yarıklar yok olur. Kişinin zan ettikleri, emin olduklarından çoksa, ona huzur yasaktır. Emin oldukları çoksa, o yürekte negatif duygu adına sadece Hüzün olur, acı vermeyen bir Hüzün. Hüzün ise, aramaktır(cevapsız sorudur).Hüzün gitmişse, aranan (cevap) bulunmuştur...vesselam.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © arif huseyin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |