..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Alican Doğar




28 Mayıs 2007
Binlerce Parçasın Sen İçimizin Bulmacasında  
Alican Doğar
Seni hep yarım hatırlıyoruz, silik hayalin... parça parça küçücük… Binlerce parçasın sen içimizin bulmacasında.


:AIED:
Senin hep bir işin hep bir acelen oluyor. Baş döndüren bir hızla telaşla koşuşturuyorsun hayatın kaybolduğu sokakların yalnızlıklarına doğru. Bilmediğimiz onca sorunu bir anda çözmeye çalışan bir halin var hep. Hayata öfke kusan yanına hiç benzemeyen halin bu. Biz evimizden bir adım daha ileri gitmekten bu denli korkmuşken, kâbus gibi her an hayata karışmaların beynimizi süngere çevirir. Her üç dakikamızın iki dakikası gitmeyi düşünen zehirli bir zekân var. Hepimizden zeki oluşuna, hepimiz dargınız. Biz sana gelirken, sen çoktan başka bir şehirde uyanmış oluyorsun. Başka birimizle konuşuyorsun. Senin hep bir işin hep bir acelen oluyor. Baş döndüren bir hızla hayatı bulandırma konusunda eğitimlisin sen. Okulunu okumuşsun acı çekmenin. Seni acı çekerken izlemenin talebesiyiz hepimiz. Sen çırpınırken hiçbir şey yapamayan salt çaresizlikleriz.

O kalabalık çürük sokaklarda tek başına oluşun hep ürkütüyor bizi. Her an yanında, yakınında seni gözleyebilmek gizliden izleyebilmek istiyoruz. Paranoyakça alışkanlıklara mahkum ediyorsun sen hepimizi. Can çekişiyoruz epeydir, şimdi yaşadıklarımızın adını koyacak durumda değiliz…

Parçalanarak yetişmeye çalışıyoruz her şeye senin için. Beceremeyip dağılıyoruz etrafa. Beceriksiz aşıklarınız senin. Olsun, biz seni her an daha fazla sevmeye kurulmuş gibiyiz. Her anı senin için defalarca tekrarlamaya hazırız...

Senin insanı yalnız bırakacak, kaçıp gidecek bir halin var. Belki bu büyük korku yüzünden delice bağlıyız içinde sen olan her şeye. Belki hâlâ bu yüzden katlanıyoruz her anı senin için defalarca tekrarlamaya. Büyük korkuların küçük kız çocuğusun sen. Bu büyük korku yeşil gözlerinden çıkıp içimizdeki kutsal yaralarımıza dokunuyor ve sonsuza dek sürecek bir acıyı içimizde unutuyor. Kocaman bir özlem olarak ağır ağır yükleniyorsun omuzlarımıza. Seni hep yarım hatırlıyoruz, silik hayalin... parça parça küçücük… Binlerce parçasın sen içimizin bulmacasında. Her birimizde bir parçan. Yüzünde hep aynı hüzün, saklamak anlamsız yakışıyor sana. Garip bir iştahla birbirinizi tamamlıyorsunuz...

Senle aramızda etrafa dağılmış bir aşkın, yorgun bedenlerinin ürkek parçaları var. Şimdi uzaklaşıyoruz sevgimizden başka bir acıya doğru koşar adım.


31.07.2005
01:25

Alican Doğar



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Anlamını Çürütmüşsün Bir Kere Tutunduklarımın

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Öylece Çıkıp Gitmek İstedin
Yüzümü Uyuyan Yüzüne Çevirdim
Sustum...
Çok Uzun Gecelere Bölünce Hayatı
Şehir Sormaz Ölürsen
Ruhun da Yırtılır Hayallerin de
Hiç Bir Yere Ait Olamayan Yazı
Kendime Ne Kadar Düşman Olabilirim ki
Çok Zor Sesindeki Yabancıyı Tanımak

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Zor Kadın [Şiir]
Hiçbir Kadını Sevemeyeceğiz Sevgili [Şiir]
Bir Kesikten Bir Felakate Doğru Pusulamız [Şiir]
Yüzünü Döküp Gitme Kal... [Şiir]
Eller Değmesin [Şiir]
Ara Geçiş Formu / Kimileri [Şiir]
Geceler Uzundur Korkularsa İçinde Sahipsiz [Şiir]
Deli Gömleğimi Giyindim, Hangi Mitinge Çağırsan Gelirim Artık [Şiir]
Şimdi Susup Yargılayın Beni [Şiir]
Ah Sen! [Şiir]


Alican Doğar kimdir?

Bir delinin duvarda açtığı izi takip eden, diğer deliyim ben. Nereye ve ne kadar derine gittiğinin hiç önemi yok. Gidilecek işte o yol… Her delinin kendi ibadethanesinde kaybolması icap eder. Kafa kağıdına takılmamaktır delilik. İzahı yoktur çoğunlukla, gidilen yoldur, gidilir…


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Alican Doğar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.