..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > 21. YÜZYIL > Demet Yetiş




27 Nisan 2007
Kaybedenler ve Kazandığını Sananlar  
Demet Yetiş
'Kültür sanayi' kavramı Frankfurt Okulu üyelerinden Adorno ve Horkheimer'ın üzerinde durduğu,kapitalist düzenin hayatımızı programladığına dair söylemleri içerir.


:BFEC:

Kültür sanayi,liberal toplumlarda kitle iletişim araçları tarafından oluşturulmuş bir düzendir. Frankfurt Okulu üyelerinden Adorno ve Horkheimer'ın üzerinde durduğu 'kültür endüstrisi' kavramı,toplumlara egemen olan kapitalist düzen ve bu düzenin kullandığı araçlarla yaratılmıştır. Kültürün,bu anlamda tecimsel bir araç haline getirilmesiyle,entelektüel amacının çok ötesinde pazarlama amacı doğmuştur.

Kitle iletişim araçlarının bireyleri ve toplumları etkileyebilme gücü,olumlu yanları gözardı edilebilecek kadar az olduğundan kültür sanayinin sürekliliğini sağlayan,pazara bu anlamda -katkıda- bulunan araçlar olarak kavranması şaşırtıcı değildir. Aslında,kapitalist düzenin bireye vaat ettiği özgürlük,sınırları sert çizgilerle belirlenmiş,ısmarlama özgürlük olmaktan öteye geçememiştir. Çünkü,kapitalizmin hizmetinde çalışan kitle iletişim araçları,toplumdan kopardığı bireye ancak tek başına bırakılması anlamında bir özgürlük vermektedir. Bu sistem,öyle bir düzen yaratmıştır ki,insanlar,yaşadıklarının aslında yaşatılanlar olduğunu,bir bakıma sanal bir dünyada sanal gerçekliklerle yaşatıldıklarının farkında oldukları halde toplumdan dışlanmamak adına sessiz çoğunluğuna sessizce dahil olmuşlardır. Oysa,bu durum hem toplumdan soyutlanmamaya çalışan,hem de toplumdan uzaklaşan,yabancılaşan bireyler için çelişkili değil midir?

Adorno ve Horkheimer'a göre,kültür endüstrisinin sunduğu bütün kitle iletişim araçları,bireysellik üzerindeki toplumsal baskıları güçlendirmekte ve bireyin direnme imkanını elinden almaktadır. Özgürlüğün de biçimsel olarak verildiği bu sistemde,başkaldırana: "Evet,bunu yapabilirsin;ama yaptığın anda artık bizden değilsin" şeklinde çerçevelenmiş maddeler vardır.
Toplumda örgütlenmiş bütün gruplar,kitle iletişim araçlarının gücüyle direnç gösterenlere karşı eylemlerde bulunmaktadır. Başkaldıran,asi olan,farklı veya toplumun modasına(!)ayak uyduramayan her birey,iktidar sahiplerince çizgi dışına itilmektedir. Bir çizgi çizmek gerekiyorsa kendi yaşam alanımızda bunu neden bizler yapmıyoruz? Durumu imgelerle süslemek değil amacım ama bulunduğumuz konumu bir dördüncü boyut olarak niteliyorum ben...





Dördüncü Boyut

Sessizlikten geldi Onlar,
Hiç duymadıkları bir ritim bu,
hayatın ritmi bu:
Hızlı,
öfkeli,
neşeli,
yorgun.
Ama hep akan bir görüntüde.
Alışılmadıkça yaşanmayan,
alışılınca vazgeçilemeyen.
Her duyduğunuzda ritmi,
şarkısını söylediğiniz.
Ta ki sessizliğe dek.
Sessizlikten gelenlerin döndüğü yere dek.
Başka bir zamanda,
dördüncü boyutta.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın 21. yüzyil kümesinde bulunan diğer yazıları...
Teknoloji,uygarlık ve Eşitsizlik

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Evrensel Kültür

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Narçiçeği Kırmızısı [Şiir]
Sonsuzluğun Çağrısı [Şiir]
Kendini Yaşamak [Deneme]
Politika Duraklarında Bekleyen Medya [İnceleme]
Pir Sultan'ı Anlamak [İnceleme]


Demet Yetiş kimdir?

Herkese merhaba. Kişinin en büyük mücadelesi en başta kendisiyle olmalıdır diye düşünürüm. Bu yüzden, yazılarımda ve şiirlerimde bireysel mücadelem vardır. Ama, tüm bunlar en duyarlı olduğum toplumsal sorunlardan beslenir. Hayatımızda yanılsamalar yaratmaya çalışanlara karşı en büyük savaşım. Üzerimize örtülen sessizlik perdesini açmalıyız artık.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Demet Yetiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.