Öküzün rengini dışında, insanın rengini içinde ara. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Teknoloji alanındaki her yeni ilerleme, uygarlığa yeni bir adım olarak nitelenir. Yaşadığımız yüzyıl içinde, kapitalist sistemin hakimiyet sürdüğü dünyanın bir çok yeri için teknoloji ve uygarlık bir bütünün parçalarıdır. Çünkü, kapitalist düzenin ihtiyaç duyduğu tüketimin politikası teknolojiye kucak açar. Sürekli bir ilerleme vardır teknoloji alanında, bu buluşlar bir çok insanın hayatını kolaylaştırırken, her yeni buluşun bir öncekini eski kılması bu döngü içinde insanı edilgen kılmaktadır. Teknoloji kullanan ile kullanmayan arasında yaratılan, uygar ve uygar olmayan ayırımı, kapitalist sistemin bireylere vaat ettiği eşitlik ilkesine zıt düşmektedir Bu düzenin beslendiği en büyük gücü de böylece teknoloji olmaktadır. Yeniden üretime her dakika olanak sağlayan ve bilinçsiz tüketime teşvik eden bir güçtür teknoloji. Teknolojinin getirdiği bir çok fayda gözardı edilmeksizin şunlar söylenebilir: İçinde yaşadığımız dünya artık, bazı araçların yardımı olmaksızın ayakta kalamayacak kadar tüketilmiştir. Ancak, bu tüketimi yine bu araçlar tarafından bir yandan da hızlandırmaya devam ediyoruz. Üstelik, bu araçların büyüttüğü ekonomik ve toplumsal uçurumlar, her yeni gün bir üst modelin gelişiyle derinleşmektedir. Dolayısıyla, ekonomik durumu yetersiz olanlar toplum dışına itilmektedir. Doğanın kanunu olan ‘güçlünün zayıfı yenmesi’ modern toplumlarda insanın insana uygulaması olarak görülmektedir. Böylece toplumlarda doğumla birlikte varolan bazı eşitsizliklerin sınırı sistemin elleriyle genişletilerek yeniden oluşturulmaktadır. Her şeyi pazarlama odaklı düşünen kapitalist sistemde,istenilen zaten eşitsizliktir, çünkü pazarlamada eşitlik olamaz; ’kaybedenler ile kazandığını sananlar’ olabilir. Ekonomik gücü olanlar ile olmayanlar arasında varolan eşitsizlik, toplumsal boyutlara taşınmaya başlanmıştır teknoloji araçlarıyla. Teknolojiyi takip edememenin acizliği yaşatılmaktadır insanlara, adeta bir suçluluk duygusu verilerek. Bu şekilde, toplumda istenmeyenler toplum dışına itilmeye çalışılır. Çünkü, sistem onlardan bir şey kazanamayacaktır. Bu yabacılaşmayı istemeyen, direnen bir çok kişi de, toplumdaki çoğunluğa ayak uydurabilmek için yaratılan eşitsizliğe ortak olur. ”Yeryüzünde günışığına layık olmayan nice insan vardır, ama güneş her gün doğar” sözlerinin sahibi Seneca’nın ifadesi bu durumu özetlemektedir. “Uygarlıktaki her yeni ilerleme, aynı zamanda, eşitsizlik yolundaki yeni bir ilerlemedir. Uygarlıkla doğmuş olan toplumun kurduğu bütün kurumlar, ilk ereklerinin tersine dönerler” der Jean Jacques Rousseau ve uygarlık ile eşitsizlik arasında var olan paralellikten söz eder. Günümüzde teknoloji ve uygarlık eş anlamda kullanıldığından ve teknoloji kullanımı sosyo-ekonomik eşitsizliklere neden olduğundan, böyle karamsar bir tablo çiziyoruz uygarlığa dair. Çünkü, yalnızca ekonomik tabana dayalı politika yapan zengin ülkeler, yüksek teknolojileriyle milyonlarca insanı her dakika izlerken ‘başka dünyalar’da yaşayan insanlar tarafından uygar olarak nitelenir ve o seviyeye ulaşmak arzu edilir, modernlik oradadır çünkü. İnsanlar,doğa kanunlarının hudutlarını aşmadan yaşamayı öğrenemedikçe ya da kabullenemedikçe tüketimin kötü ruhu bizi acı gerçeklerle yüzleştirmeye devam edecektir.Kendimize ait bir dünya yarattık çünkü baştan,kurallarını biz yazdık;kimin yaşayıp kimin öleceğine yine biz karar verdik.Ama,bu karar vericiler,güç sahibi insanlar oldu.Çünkü,sistem buna olanak veriyordu.Ve yarattığımız bu yeni dünyada yaşamanın adına ‘modernlik’ dedik
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Demet Yetiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |