Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
- suni teneffüs yapılmazsa hastayı kaybediyoruz..yoğun bakımı açın, neşteri hazırlayın ve .. bip, bip, bip.. Önce iç çektim, Daha sonra yürümeye başladım, Ezberlediğim yollarda ayak izlerini aradım Kadıköy’deydi sanırım, Karga idi mekânın ismi, şuan tam hatırlayamıyorum Çok sarhoştum. İçeri girdim - Hey garson! Bana bir bira ve yanında bir tane daha.. Tek seferde fondip yaptım Karşımda sen oturuyordun.. Zaman özümden çok şey aldı Yaralı, yalnız ve savunmasız kaldım. Tek başıma çaresiz kaybediyordum Teslim oldum; onurluca, gururumla ve dimdik.. Yenilgiyi baştan kabullenmek daha az acıtıyor Bile bile yarın ki acılara şimdiden gömülmek Ve isteyerek.. Yani yarın için daha çok erken aslında. Demesi kolay gel de bana sor.. Her başlayan gün mutlak kaybediyorum Serde gurur var! Hepsi laf.. Külahıma anlat Ayfer Hanım. İçin için yanıyorum, Kelimeler boğazımdan yukarı çıktı, beynimde ki damarlar patladı patlayacak “elde var hüzün” Kaynıyor kazanım, suyum ısınıyor, duygularımı istismar ediyorum kendimce. Söyle ne kalıyor senden geriye Ya benden geriye? Ya hayattan? Peki ya sevgiden? Ya aşktan? Sahi aşktan ne kaldı geriye..? İstanbul bu gece bir başka dertli.. Sevinç bayramları kutlamıyor aksine! Savruluyor bulut bulut üzerimde Martıların uçamadığı bir yerde, Birileri balıkları kimseyle paylaşmıyor.. Ayağa kalktım ve hesabı ödeyip yürümeye başladım. - Hanım efendi kitabınızı unuttunuz - Ben mi? Evet benim tabii ki, Küçük İskender bilir misiniz? - Sanırım duymuştum ama hiç okumadım - İsterseniz size verebilirim, ne dersiniz? - Teşekkür ederim fakat ….. - Okuyun lütfen, her biri anlatmak istediğimden çok uzak ve iç içe.. - Sizi bırakmamı ister misiniz, sanırım sarhoş olmuşsunuz - Hayır! Sarhoş olunmaz, sarhoş doğulur, ben doğuştan sarhoşum. - …….. - Sizinle gelebilir miyim? - Tabii ki, - Öyle ise gidelim, daha sabaha çok var ve ben. Gecenin en koyu demi, sabahın ilk ışıklarına dek süren erken boşalmalar bittiğinde. Üzerimde ki ağır kokuyu da alarak ayrıldım oradan.. Sevimsiz bir sahil kalabalığının içinde daha insanlar sabah koşusunda iken bir kısmı da iş telaşındalar Ve ben.. en sahipsiz günümü yaşıyor olmalıyım.. İlk vapurla yol aldım. Deniz köpürdükçe midem bulanıyordu Rüzgar tenimi acıtıyordu Saçlarımı ellerimle okşadım ve bir kez daha lanet ettim zamana Zaman seni anlamıyorum; nedir senden çektiğim, bırak yakamı. O gün, orada, elini sıkıca kavrasaydım Ya da ayrılırken öpseydim dudaklarını Sessiz ve korkak kalmasaydım gelişlerine Giderken vedalar etmeseydim Özlemsiz bitmeseydi günlerimiz Gecelerimi sabaha seninle bağlasaydım Hayallerinin kıyısına kırıklık ekmeseydim Gitmelerini ezber etmeseydi dilim Çok şey olurdu bizden, Biz çok şey olurduk belki.. Belirsiz bir yağmura erken tutulurduk Sonumuzu ne sen nede ben bilebilirdik Ama zaman zaman mutlu olurduk Zaman zaman sevdalı Zaman zaman dargın olurduk Zaman zaman özlem dolu.. Keyfe keder günler geçirirdik, Ağlaşırdık birlikte nice göçmen kuşlara Yavrusunu kaybetmiş kedilerin arayışına ortak olurduk Ellerimiz üşümezdi soğuktan Sol yanımızdan kopmazdı; ne senin, nede benim bir şeyler. Yürek ikiye bölünüyor, Kurşun vurabileceği en iyi noktadan vuruyor Ateş yakabileceği en dayanılmaz yerden yakıyor Dallar kırılıyor Yapraklar dökülüyor Sonbahar geldi, hatta geçiyor.. Resmini çektiğim çiçekler solarken ağlıyor Hayır! Bu çok erken Böyle bitmez hiçbir iz.. Lütfen! Zamansız bir fırtınada boğulmama izin verme. Son demlerini yaşayan bir ölüye; fazla bu.. Tamamlanamayan bir öyküdür bu yazdığım.. Sanırım galibi sen bu oyunun.. El-ve-da! 09.11.2006 Ayfer YILMAZ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fıstık, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |