Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Buz dağının görünmeyen kısmı. Bir tanem Kendine has kokun yastığa sinmiş, başımı döndürüyordu. Bir daha koklayamayacağım kokunu sindire, sindire içime çektim. Bana anlatmayı istemediğin bir sırdan dolayı benden kaçıyorsun. Şunu anladım ki, ben buzdağının sadece görünen kısmıymışım. Önemli olan görünmeyen kısmı da sensin. En az benim kadar acı çektin ama acını sadece kendi yüreğine anlatabilen, bir yanın ağlarken, diğer yanınla gülmeyi becerebilen bir tanem. Sensiz bomboş olan evime geri döndüm. Odama kapandım. Masanın üzerinde duran küçücük resmine baktım, baktım dayanamadım elime aldım ve hafif yana eğik resmini öptüm, öptüm. Seni ikinci defa kaybetmenin acısını vücudum yeni, yeni hissetmeye başladı. Yüreğim çok acıyor. Anladım ki ben senin kadar güçlü değilmişim. Seni bundan sonra hiçbir şekilde suçlamayacağım. Başımı ellerimin arasına aldığımda sadece bana bakıp gülümseyen gözlerini hayal edeceğim. Nasıl ki yıldızlar geceye, insanlar güneşe hasret kalıyorsa bende sana hasret kalıyorum. Burada günler uzamaya başladı. Kış mevsimi yerini yavaş, yavaş bahara bırakıyor. Karın yerden kalkması birkaç günü bulacak Her yer vıcık, vıcık çamur, bahçeyi ancak çizme ile dolaşabiliyorum. Bahçenin bir köşesine ona yakın gül fidanı diktim. Önümüzdeki sene de geri kalanları dikeceğim. Sonrada her yaş gününde bir gül fidanı dikeceğim. Ve sen sevda çiçeğim. Penceremden bahçeye baktığımda o fidanları değil de seni göreceğim. Doğum günün de yaklaşıyor. Hatırlıyor musun? Seninle yeni tanıştığımız sıralarda okuduğum gazetelerin bulmacalarını sana veriyordum. İçlerinden sadece birini kendime ayırıyordum, senin doğum gününde çıkan gazetenin bulmacalarını bana aitti. Sadece sol üst köşedeki tarihine bakmak için. O tarihi gördüğüm zaman sanki o yıl seninle beraber yaşamışım gibi hissediyorum kendimi. Şimdi yazdığım anıların en önemli ve o kadarda acı kısmına geliyorum. Belki de sana olan aşkımdan daha da önemlisi, seninle beraber olduğum son geceden beri beynimi bir konu meşgul ediyor. İçimde bir şüphe dallanıp budaklanıyor. Birlikte olduğumuz bir sene boyunca devamlı olarak korunuyorduk. O gece böyle bir şeye gerek görmedik. Acaba diyorum sevda çiçeğim düşündüğüm gerçekleşmiş olabilir mi? Ya hamile kal-mışsan? Seni benden ayıran ailene nasıl hesap vereceksin. Hemen Deniz’i aramalıyım en doğrusunu o bilir. Böyle bir şey varsa. Haberi olmuştur.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © TuğrulPekel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |