..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyayı isteyen bilime sarılsın, ahireti isteyen bilime sarılsın; hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın" -Hz. Muhammed
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > TUGCE




13 Mayıs 2006
Platonik  
TUGCE
Panama Kanali'ndan Kosta Rika'ya dogru yol alirken, gece nobetimin son saatlerinde, gun isimadan az once yazildi.


:BJBF:
Seni ilk gordugum ani dun gibi hatirliyorum. Bisikletinin gidonuna sarilmis, yani sira yokus yukari yuruyordun. Saclarin ruzgarda dagilmisti. Pestilin cikmis gibiydi, alnina dusen inatci bir percemi ufleyip duruyordun ikide bir. Cok cilizdin. Kollarin benim kollarim kadar inceydi. Pantolonunu ipe benzer bir kemerle oylesine sikmamis olsan eminim belinden dusecekti. Ilk gordugum gun seni, neden bilmem, nefesim tikandi. Karnimda, hani su meshur kelebekler cirpinmaya basladi. Sen beni farketmedin bile, yokusu tirmanmakla oylesine mesguldun ki, ve inatci percemini yola getirmekle. Iyi ki gormedin beni. Seni gorur gormez, ‘Allahim,’ dedim, ‘gormesin beni bu halde. Sokak yarilip acilsa da ben saklansam ve gormese beni bu halimle’. Yanimdan gectin gittin. Acik sari penye gomleginin uzerinde bisiklet yagi ve toz toprak izleri vardi. Gunun rengi : acik sari, koku: sokak kokusu.

Ikinci seferinde, yazlik sinemanin gisesinde sira bekliyordum. Ablamin mavi cicekli, beyaz elbisesini giymistim. Ayagimda beyaz dantelli coraplar ve beyaz sandeletlerimle cok cekici gorundugume adim kadar emindim. Sen yine bisikletinin gidonuyla sarmas dolas halde, gectin yanimdan. Beni goresin diye ne yapacagimi sasirdim bu kez. Bu halimle beni gorsen sen de kelebek yutmus gibi hissedecektin, emindim. Siradan ciktim, yola dogru. Oylesine yuksek sesle konusmaya basladim ki ablamla, sasirdi, sesimi alcaltmam icin uyardi beni. Benim umurumda bile degildi. Duy beni, gor beni istiyordum, baska hicbirseyi dusunecek halde degildim. Ne konustugumu hatirlamiyorum bile. Sanirim bagira cagira aksam yemeginin ne guzel oldugunu, annemin bu sefer iyi is cikardigini, aslinda biber dolmasina bayildigimi falan anlatiyordum. Sen benden yana bakmadin. Sol ayagini bisikletin pedalina atip, sag ayagini ote yana gecirdin, ve gozden kayboldun. Benim butun hevesim kursagimda kaldi. Ablama ayip olmayacagini bilsem filmi bosverip cekip gidecektim. Gunun rengi : gri, koku: ablama hediye gelmis ucuz, agir bir parfum.

Seni kollamakla mesguldum. Golgen gibi pesindeydim. Nerelere gittigini merak edip duruyordum. Bisikletine atlayip pedallari cevirmeye baslayinca gozden kayboluveriyordun, sinir ediyordun beni. Tum gun bekliyordum geri donesin de sokaktan gecesin diye. Aksama dogru, taa uzaktan gorunuyordun yeniden. Gunes batarken. Benim kalbim gum gum atiyordu, gunes batmaya yakin.

Dudaklarin kirmizi ve bicimliydi. Genelde nefes nefese oldugundan yari aralik dururlardi. Icimden opmek gelirdi seni, ama senin gozun sokaklardan baska hicbirseyi gormezdi, bisikletin ve sokaklar. Ne yaptimsa fayda etmedi, farketmedin beni. Zaten pek guzel oldugum da soylenemezdi.

Dikkatini cekmenin tek yolu bir bisiklet edinmekti. Yaz boyunca anneme yalvardigimi hatirliyorum bana bisiklet alsin diye. Anneme gore bisiklet erkek cocuklarina goreydi. Benim evden fazla uzaklasmadan oynamam, hanim hanimcik olmam gerekiyordu. Ama sonunda dayanamadi israrlarima ve bir bisiklet aldi bana. Arada soylenirken duyuyordum onu, komsulara. ‘Bizim kucuk kiz hic cekmedi ablasina, asi mi asi. Soz dinlemez. Erkek cocuklarina ozenir oldu son son. Tutturdu bisiklet de bisiklet. Genc kiz oldu sayilir, hala sokakta akli fikri...’ Komsular da kendi cocuklarini cekistirirlerdi: ‘Aman Haticanim, bizim Omer bin beter. Sokaktan almak ne mumkun. Acindan olse, aklina gelip eve donmez yemek yemege. Dusup kalacak, Allah muhafaza, ben zorla agzina iki lokma tikmasam.’

Bisikletim eve geldigi gun bayramim oldu. Kirmizi, kipkirmiziydi. Erkek cocuklarinin bindiginden, cift tekerlekli yaris bisikletiydi. Annemin koynuna atladim, doladim boynuna kollarimi. Etli butluydu annemin koynu. Yeni borek kizartmisti, mis gibi borek kokuyordu annem. Ben kafama koymustum, cift tekerlekli bisiklete senin kadar ustaca binmeyi. Epey calistim arka bahcede. Yoldan tarafa cikmadim hic. Dusup kalkarken beni gormeyesin diye. Bacaklarim yara bere icindeydi. Annemin soylenmesi icin bir sebep daha. Ona gore bu yaralarin hepsi korkunc birer iz halinde bacaklarimda kalacak ve ben asla etek giyemeyecektim bir daha. Etek giymek kimin umurunda.

Asagi yukari onbes gun icinde kivirdim bu isi. Senin gibi cambazliklar yapamiyordum henuz ama dusmeden dengede durabiliyor, ruzgar gibi hizli kullanabiliyordum bisikletimi. Yaz tatilinin bitmesine az kalmisti. Okullar acilmadan beni farketmeliydin artik.

Ne oldu biliyor musun? Beni durdurup, ‘Hey! Tekerin inmis, dikkat et de ic lastik yirtilmasin,’ dedin bir gun. Ben arkama donup seni gordum ya, solugum kesildi. Akillica bi cevap vermek istedim, aklima hicbirsey gelmedi. Sustum. Inanabiliyor musun? Sustum kaldim. Icimden lanet ediyordum kendime. ‘Lanet olasi bisey desene... konus, susma.’ Ama kilitlenmisti dilim bir kere. Oyle baktim sana. Sen gulumsedin, gittin. Uc gun yemek yiyemedim ben. Kendime lanet edip durdum. Ne kadar aptal oldugumu, bundan sonra hic sansim kalmadigini dusundum durdum. Annem okullarin acilmasi icin dua eder oldu: ‘Acilsa da su okul, duzene girsen biraz. Kacta yatip kacta kalktigin, ne zaman yemek yedigin belli degil. Sattiracaksin su bisikleti bana. Verecegim bir cocuk yurduna en azindan hayirli bir is yapmis olurum’. Benim yuregimi avucluyorlardi sanki, umurumda miydi bisiklet, okul, annemin azarlari…


Karmasik duygularla dolu bir yazdi. Cok sicak yapti, millet damlarda yatti. Bol bol cay icildi, harareti alsin diye. Sen yuregime ince bir cizik attin o yaz. Hic bilmedin, ogrenemedin. Ne asiktim allahim, ne cok sevdim seni. Adini bile bilmeden. Acik sari gomlegin, alnina dusen inatci kahkulun, bisikletinle sen… dun gibi aklimdasin hala. Binlerce kez dedin bana: ‘Dikkat et tekerin inmis, ic lastik yirtilmasin’ ve ben binlerce cevap verdim sana: ‘Hmm, madem anliyorsun bu islerden, yardim etsen ya’... fazla kustah; ‘Gercekten mi, o zaman bi kere opebilir miyim seni?’... fazla curetkar; ‘Akilli bi cocuga benziyorsun, ustelik yakisiklisin, istersen beraber bisiklete binebiliriz, ne dersin yakisikli?’... biraz bayagi kaldi. Sonunda, o gun sana bir cevap vermemekle aslinda iyi yaptigima karar verdim ve kendimle baristim. O yazin rengi kesinlikle kirmiziydi, koku: sokak kokusu.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: Fatoş Özcan / , Türkiye
1 Haziran 2010
Hayat kısa seviyorsa söylemeli insan,güzeldi zaten ask da güzeldir.

:: AŞk
Gönderen: mahmut özkan / İstanbul/Türkiye
19 Mayıs 2006
merhaba yazını okudum sade ve akıcı uslüp kullanmışsınız,tebrik ederim..belkide bu duyguyu en iyi anlayanlardan biri benim..aşk lise yıllarında sadece bana 5 dakika uğradı yaklaşık 28 yıl oldu hala unutulmadı. ama güzel şey aşk devam platonikde olsa birşeyler üretmek iyi kendimizi teselli edebiliyoruz en azından.başarılar dilerim..Mahmut




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kim'im Ben?
Cenk'in Defne'si

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mektup


TUGCE kimdir?

Nymphe. . . ic deniz nymphesi,


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © TUGCE, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.