Düşmekten yükselme doğar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Görüldüğü gibi ham maddeleri yararlı hale getirmek istihbari anlamda ne kadar önemlidir. Bu önlemlerin çoğu yanlış bilginin sisteme girmesini engellemek içindir. Bu olayı açıklığa çıkarttıktan sonra ikinci önemli noktaya intikal etmemiz gerekir. Değinmemiz gereken ikinci nokta ise: Dünyadaki istihbaratın yapı ve benzerlikleri. Genel olarak ülke istihbaratını incelediğimizde hemen hemen hepsinin çeşitli amaçları olan bir topluluk halinde hareket ettiğini görürüz. Bunu en fazla hedef alanları açısından görüyoruz; söyle ki bir ülkede Siyasi, Askeri, Ekonomik, Sosyal, Sınai-Teknolojik, Bilimsel, Meteorolojik-Kartograf, Ekolojik, Arkeolojik, Biyografik, Terörizm – İllegal Faaliyetler İstihbaratına rastlayabiliriz. (2) Bunun tamamına ise belirli ülkenin İstihbari gücünü temsil etmektedir. Birden çok istihbarat teşkilatlarının ülke güvenliği için çalıştığını görürüz. Buna topluluk sistemi (community system) denmektedir. Bu çalışmanın tamamı bir ülkenin toplam istihbari gücünü (kapasitesini) ifade eder. Genel olarak İstihbaratın geniş ya da dar bir “çekirdek kadrosu”, özel yetiştirilip eğitilmiş, uzun süre devamlı deneyim kazanmış, işleri ve yönetimi belirli bir hiyerarşi içinde elinde tutan kimselerden oluşmuş bir insan gücü mevcuttur. (3) İstihbaratta genellikle, esas kadro (devamlı), geçici kadrolar (fahri veya ödeme karşılı görev yapanlar), angaje edilmiş ajanlar (kısa veya uzun süreli çalışanlar) ve gönüllü muhbirler ( konuyu bilen ve yaşamış kimseler) olarak dört çeşit eleman vardır. Alınan kişilerin eğitimi, doğal yetenek ve disiplini, servis için esastır. Çünkü, “ham madde” dediğimiz bilgilerin toplanması, değerlendirilmesi (fabrikasyonların tespiti gibi), bir sızmanın (Penetration) veya köstebek tespitinde ve angaje edilmiş birinin tespiti için önemlidir. Kısacası, elemanların kalitesi arttığı oranda elde edilen bilgilerin veyahut yapılan işinde kalitesi artacaktır. Çünkü, istihbarat teşkilatının yerine getirmesi gereken görev ve sorumlulukların yanı sıra aksiliklerle de karşı karşıya pekala kalabilirler. Burada İstihbaratçının doğal yetenek ve İstihbarat Prensiplerine (4) riayet etmesiyle zorlukları aşabilir. Tabi ki araç ve gereçleri de unutmamak gerekir. Çünkü modern istihbaratın en önemli özelliklerinden biri de kullanılan yüksek teknolojidir. Genel bakımdan Devletler, İstihbarata ayırdığı kaynak harcama konularında (Amerika’da 11 Eylül saldırısı akabinde olduğu gibi) zaman bakımdan farklılıklar göstermiştir. Bu ihtilaflar, İnsana mı yoksa Teknolojiye mi daha fazla fon harcanmalı sorusunu akla getirmektedir? Genel olarak teknik istihbarat şöyle sınıflandırılır: Siber İstihbarat, Telemetrik (mesafe ölçme) istihbarat (Telint), Radarlar İstihbarat (radint), Uydular, uzay araçları ve istihbaratı, Görüntü/Fotoğraf istihbaratı (Photint/İmagery), Echelon sistemi (devkulak), Dinleme İstihbarat (Comint ve Sigint), Elektronik İstihbarat (Elint). (5) Yukarıda saydığımız teknik istihbarat araçlarını tek tek açıklamak konumuz açısından elzem görmüyorum. Ancak ülkelerin bu tür çalışmalara ayırdığı kaynak ve emeği düşünmek, olayın büyüklüğünü anlamamızı kolaylaştırır. Gelişmiş ülkeler önce kendi güvenlikleri için yılda milyarlarca dolar bu tür çalışmalar için harcamaktadır. Dipnotlar: (1) Kemal GIRGIN, Uluslararası İlişkiler Modern İstihbarat ve Türkiye, Okumuş Adam yayınları, İstanbul Nisan 2003, s.490. (2) Bu konuda (daha değişik bir biçimde anlatan) ayrıntılı bilgi için: Avrasya Dosyası, İstihbarat Özel, Yaz 2002, s.115. ve Prof.Dr. SHERMAN KENT, Stratejik İstihbarat, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi yayınları. s.24-30. (3) Kemal GIRGIN, a.g.e, s.424. (4) İstihbaratçının uyması genel prensipleri kısacası söyle özetleyebiliriz: 1.Ketumiyet ve gizlilik. 2.Şüphecilik ve ihtiyat (aşırıya gitmemek kaydıyla). 3.İstihbaratta (4H): Her şey+herkes+her yer+her zaman. 4.İrdeleme (dedikodulara dikkat ederek). 5.Koruma (karşıdan sızmalara dikkat etme veya buna casuslukla mücadele (Kontrespiyonaj )). 6.Dost var/Dost yok (devamlı dost yada devamlı düşman yok ilkesine dikkat etmek ) 7. Aldatma/Hile/Şaşırtmacanın rolü (burada savaş hilelerine dikkat edilmesi gerekir). (5) Kemal GIRGIN , a.g.e., s.279-379.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © cetinbayatli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |