..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yanı başkaları hakkında konuşmuyor olmaları. -Lucille S. Harper
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Eda Gökmen




14 Şubat 2006
Üç  
Eda Gökmen
Kahve içmeye ara vereli birkaç hafta olmuştu, sağlık için değildi elbette. Sigaranın zihnini açtığını düşündüğü ve yararlı olduğunu düşündüğü gibi kahvenin de onu sakinleştirici bir etkisi olduğunu düşünüyordu. Yine bu akıl dışı tespiti nedeniyle bırakmıştı kahveyi, fazla sakinleşmiş olmaktan kaynaklanabileceğini düşünmüştü durumların, coşkusunu bu denli derin uyutan kahveydi. Ama şimdi içmek istedi, sakinleşmek için mi bilemedi, sanmıyordu. Gidip ısıtıcıyı çalıştırdı.


:AIFC:
Kahve içmeye ara vereli birkaç hafta olmuştu, sağlık için değildi elbette. Sigaranın zihnini açtığını düşündüğü ve yararlı olduğunu düşündüğü gibi kahvenin de onu sakinleştirici bir etkisi olduğunu düşünüyordu. Yine bu akıl dışı tespiti nedeniyle bırakmıştı kahveyi, fazla sakinleşmiş olmaktan kaynaklanabileceğini düşünmüştü durumların, coşkusunu bu denli derin uyutan kahveydi. Ama şimdi içmek istedi, sakinleşmek için mi bilemedi, sanmıyordu. Gidip ısıtıcıyı çalıştırdı. Suyun içinde elektrikli bir aksam olması onu rahatsız etti birden, elini değdirse çarpılır mıydı ki? Düşünürken ısındı su, kahvesini yaptı, odasına dönerken sakinleşmişti bile.

Telefon çaldı, bu sese dayanamıyordu, sesten kurtulmak üzere hemen atıldı telefona, açtı. Karşısındaki ses dostunundu. Her şey yolunda mı diye merak etmek görevini yerine getiriyordu hiç bıkmadan, o da biliyordu ki hiçbir şey hiç yolunda olmamıştı, onun hayatı dışında. Kız için de hep öyle olsun istedi, bir gün bile vazgeçmeden umdu, çabaladı, hiç bırakmadı, asırlar geçmiş gibiydi dostu bunu yapar olalı, işleri yoluna koysun diye uğraşmaya başlayalı. Dostu dehşet bir kızdı, tuttuğu ve koparamadığı hiçbir şey olmamış, anlık mutluluklar zincirini hiç koparmadan uzatmış, her gün yeniden doğan, hep yarına akan, olmazsa olmaz biriydi. Kız onu o kadar fazla seviyor ve ona o kadar çok imreniyordu ki, ona hiç hata yapmak istemedi. Dostu hayatın hep aydınlık yüzü olmuştu. Elini hiç bırakmamıştı, kızın eli ne kadar buz kesse de. Ses yine coşku doluydu, dostunun coşkusunun sesini duymuş olmalı ki kızın coşkusu kıpırdadı, araladı gözlerini, direndi ama dayanamadı uyuyakaldı yine. Dostu yine güzel bir şeylerden bahsediyordu, anlattığının hiç önemi yoktu, güzel anlatıyordu, dostu kızın bu dünyadaki aksi olabilirdi. Kız bu yüzden ondan vazgeçemezdi. Karşılıksız sevgiyi birlikte keşfetmişlerdi ilk olarak, sonra defalarca duvarlara çarpıp durmuş, vazgeçmişlerdi ikisi de bu sevgi türünden. Sadece ikisinin olsundu, öyle kalsındı, kalacaktı da. Dostu fark etti ki durum yine ağırdı, gelmek istedi, engelledi kız. Artık dostunun karşısında çaresiz bir halde çabalamasına dayanamıyordu, ağır zamanlar yalnız zamanlardı. İstemedi kız; kızmadı, kırılmadı dostu, sevgi dolu cümlelerle kapattı telefonu, kulağı hep telefonda olacaktı, biliyordu kız, bekleyecekti acil durumları. Kız kendini sevmekten vazgeçeli dostunu da anlayamamaya başlamıştı, onun kendisine olan bu bağlılığını, sevgisini, inadını anlayamamaya başlamıştı. Hak etmediğini gerçekten düşünüyordu ama bunu dillendiremezdi, dostu çok üzülürdü, biliyordu. Dostu iyi bir insan mıydı? Evet ama akıllıydı da, haksızlığa pabuç bırakmaz, istediğini alır, hak etmeyene hiçbir şey vermezdi. Hak edene de dünyanın en güzel sevgisini verirdi, hayranlık vericiydi. Enerjisi büyüleyiciydi, aklı ve bakış açıları da, farklılardı ama çok saygı duyardı kız ona. Hep iç içe yaşamış olduklarını fark etti, hatırlayamadığı kadar uzun zamandır birlikteydiler, kızın hayatını dostu da yaşamış gibiydi, kızın hayatının kritiğini dostundan iyi kimse yapamaz ve saklayamazdı, kız bile. Kendi hayatının kritiğini yapmaktan kesin olarak yoksun kızın dostuna hep çok ihtiyacı olmuştu. Hala karşılığını verip veremediğini, ne verdiğini bulamamıştı, hatta aldıkları bile vardı ona göre. Ama herhalde cevap dostunun karşılık beklememesiydi. Kız huzurunun kaçıp nerede saklandığını buldu o an. Kızın huzuru dostuna kaçmış, ona sığınmıştı. Ona en iyi bakacak, iyileştirecek olana, kız çok rahatladı. Emin ellerdeydi huzur, dostunun huzuru ona arkadaşlık etmekteydi, büyüktü dostununki kızınkinden, ergindi, deneyimliydi, sevgiyle kucaklamıştı kızınkini de. Bir gün tekrar ona bakabilecek olursa huzurunu memnuniyetle sunacaktı ona dostu, iyileştirmiş, güç kazanmış bile olacaktı huzuru. Dostu huzurdan hiç bahsetmemişti, onu sakladığını söylememişti, endişeliydi, ikisi için de. Kız huzuru bulmuştu.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Hayata Dair Ayrintilar
Gönderen: Serdar Kucuk / Bursa/Türkiye
28 Şubat 2006
Gercekten cok guzel satirlar. Yazar, hayata dair ve cok fazla dikkatimizi cekmeyen pek cok ayrintiyi cok incelikle yansitmis. Ayrica bu gundelik ayrintilara yonelik farkli ve uzerinde dusunuldugu belli olan bakis acilari da cok ilginc. Cok tesekkurler...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın deneysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Beş
Bir
İki
Altı
Son
Dört


Eda Gökmen kimdir?

Kendinden sözetmek çok soylu bir iki yüzlülüktür. F. Nietzsche


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Eda Gökmen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.