Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Sürekli bir takım döngü içerisinde amaçlar, araçlar ve hayat dönüp dolaşıyor. Ben bunların içerisinde insanları ele almak istedim. Bir çok insan kızacak belki ama, insanlar birbirlerini kullanıyorlar ve amaçları için araç yapıyorlar. Her zaman kullanma içgüdüsüyle ilişkilerimizi yürütüyoruz. Tek amaç kendimiz oluyor, benliğimiz ise tek ve tek kalan kendi kimliğimiz oluyor. Daha bir ceninken doğmak için annemizi araç yerine koyup dünyaya geliyoruz. Canlanmak için, tek başına yaşayabilmek için onların yardımıyla büyüyoruz. Babamızdan para, annemizden bakım alıyoruz. Bu insanlar için yaşadığımızı bazen düşünür, ölümleri halinde bir şey olursa diye kaygılar yaşar kabuslar görürüz ancak, belirli bir yaşa geldikten sonra bu kabus biter. Onlar için kaygılarımız çok azalır, bir şey olsa bile ölüm Allah’ın emri der, zamanla unutur gideriz. Neden? Çünkü artık yaşam için bir araç olmaktan çıkmışlardır. Ancak çocukken ne kadarda sıkı sıkıya bağlıyızdır, ihtiyaçlarımız için. Çok bencilce ama bu böyle. Aşık oluruz aşkımızdan ölürüz ama yine sadece kullanma amaçlı aşklar yaşarız. Kendimize bir destekçi ararız, soyumuzu devam ettirmek için bir eş, kadınsak koruyacak kollayacak bir koca, erkeksek bakımımızı üstlenecek, şefkati esirgemeyecek soyumuzu devam ettirecek bir kadın… Sonra soyumuz gelsin devam etsin diye üreriz, çocuklarımız olur, gözümüz gibi bakarız. Böyle böyle yaşamımızı sürdürürüz. Hep bütün bunları yaparken bazen çok fazla düşünmeyiz fakat ne yazık ki hayat kalitemizi bu araçlar en fazla etkileyenlerdir. Amaç olan biz için araçlar yolumuzu kesiyor, kötüleştiriyor, hedeften saptırıyor fark edemiyoruz. Kullandığımız araçlar gelip amacımızı söndürüyor, benliğimizden, kişiliğimizden saptırıyor göremiyoruz. Ailemize, eşimize, sevgilimize, arkadaşlarımıza benliğimizi bazen teslim ediyoruz. Çok kolay insanları seçiyoruz, kolay kolay hayır diyemeyip, amaç olan benliğimizi çürütüyoruz. Biz biz olmaktan çıkıyoruz. Karakterimiz amaçlar içerisinde yoğruluyor hiç fark etmeden çok farlı bir kişilik olup, mutsuz boyun eğen bir kişilik olup çıkıyoruz. Seçimlerimizde yanılıyoruz. Merdiven olarak kullandığımız kişiler, durduğumuz durakladığımız yada ulaşmaya çalıştığımız nokta olup çıkıyor. Kaybedilmiş bir benliği, yıpranmış bir ömrü, harcanmış bir hayatı geri getirebilir miyiz? Ağlamakla olmaz, yalvarmakla olmaz, kendimizi hatırlamakla olmaz. Kader der geçip gideriz. Kısmet buymuş falan filan işte. Ama neden böyle olsun, gelip geçici etkenler kendi benliğimizi çürütsün, araçlar amacı yıksın değil mi? Hangi araç, insan bizden değerli olabilir ki, Bir daha bir ömür bize kim verebilir yada geçmişi geri getirip telafi ettirebilirmi ki? Kaç yaşında olursak olalım, hayatımız ne kadar kaybedilmiş, yıpranmış, karakterimiz oynanmış olursa olsun, hayatımızda araç olacak insanlar hiç bitmeyecek ve seçerken en azından bundan sonra gerçek amaç için gerçek araç seçmeye bakalım. Bir hayat daha gelmeyecek ve hiçbir şey için geç kalınmayacaktır. Şaka kaldırmayan bir hayatın içindeyiz, benliğimizden, isteklerimizden amaçlarımızdan vazgeçmemek dileğiyle, gidişi olup dönüşü olmayan, ancak tek vesait olan ömrümüz için istediğimiz gibi kendimizden kopmadan yaşayalım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hascen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |