..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Hascen




16 Ekim 2005
Ben Sağırım Kandır Beni!  
Hascen
"Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur."


:BGFD:
Bir İtalyan atasözü derki; "Duymak istemeyen kadar kötü sağır yoktur." Gerçektende bu tarz insanlar sağır mıdır? Hiç bu konuyu düşünmüş müydünüz? Pek çoğunuzun düşünmediğinden eminim. Aslında bende bu sözü duyana kadar pek düşünmemiştim. Düşündükçe fark ettim de ben tam bir sağırmışım. Bunu da düşündükçe fark ettim ki insanların çoğu sağırmış. Çoğu insanın duymaktan korktuklarını fark ettim. İyi kandırmacıların kötüden daha çok tercih edildiğini keşfettim. Gelecekteki hep iyileri umut ederek yaşadığımızı, kötü olasılıkları hiç hesaba katmak istemeyişimizi, insanların değişeceğini kabul etmeksizin bağlanmalarımızı ve hiç ölmeyecek gibi yaşamak istediğimizi düşündüğümüzü gördüm. İlla kandırılmak, avutulmak, yalanda olsa iltifatlarla yaşamak istediğimizi, boşların peşinde doluya gider gibi koştuğumuzu fark ettim. Bana hele defalarca şöyle bir şey olmuştur; bir olayı yaşarım ve günler sonra, gerçek olay başıma dank eder. İçindeki gerçeği günler, bazen aylar, bazen de yıllar sonra fark ederim. Bu o zaman kafamın basmadığından mıdır yoksa duymak, anlamak istemediğimden midir dersiniz? Genelde sevdiklerimize, ailemize, arkadaşlarımıza karşı tam bir sağır oluruz. Her şeyi iyiye yorar gerçeği duymamak için direniriz. Hele ki aşkta kulaklarımızda sanki bir tıkaç vardır ve o tıkacı çekmek isteyenlere karşı ise bir savunma mekanizmamız bulunur. Hani derler ya aşkın gözü kördür diye, bence hem kör hem sağırdır. Hiçbir kötü sözü duymak istemez, gerçeklerden kaçar ve söylenecek her iyi söz için yanıp tutuşuruz. Sürekli yaptığımız hatalar için övgü bekleriz, yıllarımıza mal olacak olsa bile. Bile bile hata işlemek için çırpınırız. Tam bir sağır ve kör yaşamak için. Duymadıklarımızdan, görmediklerimizden değil, duyacak ve göreceklerimizden korkarız. İnsanoğlu neden eleştirilmekten, akıl almaktan nefret eder, iltifatlardan mest olur dersiniz? İyiye inanmak istediklerinden değil mi? Bu beklide insanı kolay yoldan en mutlu edecek yoldur. Esasında insanın doğasında güzel şeylerin ardından acı çekme isteği dahi vardır. Bazen acı çekmek bile insana mutluluk verir. Kandırıldığını arkadaşlarına anlatmak, başına gelenlerden dolayı başkalarını suçlamak gibi içgüdüsel istekleri de vardır. Bir türlü kendimize haykıramayız "yaşadıklarımdan sadece ben mesulüm" diye. Kaçımız hatalarımızı kendimize mal ederiz ki? Bunu kabullenmek kendi suçunu fark etmek hissetmek ne kadar acıdır düşünsenize? En zor şey kendini bağışlayabilmektir diye düşünmüşümdür hep. En büyük seri katillere bile sorduğunuzda asla suçlu kendilerini bulmazlar, her zaman suçlayacak birini bulurlar ve yaptıklarının sebeplerini anlatırlar. Suç ve Ceza' da ki gibi. Kaçımız iyi bir meslek edinemeyişinden dolayı ailesinde suçu bulmuyor ki? Ya mutsuz evliliğin suçunu kendine mal eden kaç kişi var ki? İşindeki tatminsizliğin sebebini patronunda yada iş arkadaşında aramayanımız kaç kişi dersiniz? Bütün bunların tek sebebi anlara bağlı kandırmacaları yaşamak kısada olsa farklı biri gibi hissetmektir. Duymamak kısa mutlulukların tek yoludur. Ama şuna inanın ki en berrak ve huzurlu hayatı duyabildiklerinizle elde edersiniz. Cesaret sadece duyduklarınızda gizlidir, yeteri kadar cesursanız kulaklarınızı ve gözlerinizi açın şeffaf bir dünyaya kendinizi bırakın. Siz istedikten sonra duyamayacağınız ve göremeyeceğiniz hiçbir şey yoktur. Kandırılmak istenen bir şeydir. Kim olursa olsun gerçeğin peşinde olun. Kabullenmek için uzun zaman gerek, sağır olmakla geçireceğiniz vakit içerisinde kötü olayları kabullenmekle uğraşın. En önemlisi kendinizi kandırmaktan vazgeçin.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: harikaa
Gönderen: irem / , Türkiye
12 Eylül 2008
sanırım insan bunu yapmaktan hoşlanır iç güdüsel olarak.. Bir de aşırı beğenilmek istenenler. En sağır onlar.. Ellerine sağlık..

:: haklısınız
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
10 Ocak 2006
Haklısınız!Bazen kendi isteğimizle hem kör oluyoruz, hem sağır.Bu davranışımız, kendimizi kandırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor.......Sevgiyle kalın...Kâmuran Esen




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Amaçlar ve Araçlar

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zorla Sev Diyemezsin Ki!
Hayatı Sorgulamak Adına
Cesaret mi O da Ne?
Keşke

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Boş İşler Kaptanı [Şiir]
Cesursan Eğer [Şiir]
Gün Gelir ve Hayal Biter [Şiir]
Tek ve Yek Kalan [Şiir]
Bilmeli [Şiir]
Namus [Şiir]
Bilemem [Şiir]
Sensizlik Başımın Belası [Şiir]
Ruhsuzluğum [Şiir]
Nasıl Yaptım Anlamsızca! [Şiir]


Hascen kimdir?

Hayatı ve tüm canlıları seven birisiyim. Sürekli gelişime, öğrenmeye ve azime aşığım. Edebiyatın her dalını çok seviyorum. Zamanımı boşa geçirdiğimde günah işlediğimi düşünüyorum. Sürekli öğrenmek ve gelişim. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nermin Bezmen, Ahmet Altan,Can Yücel, Cahit Sıtkı Tarancı, Atilla İlhan,.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hascen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.