..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > irem




28 Haziran 2005
Şehrin Ortasında Bir Fil Olmak  
irem
Biliyor musunuz filler günde yalnızca iki saat uyurmuş... Geri kalan yirmi iki saatte insanları uyandırmalarına ne dersiniz?? Yoksa biz mi fil olsak...


:BJEE:

Baharla birlikte dünyanın en ünlü çiçekleri kırları ziyaret eder.Öyle ki doğa bile bu şaşkınlığını gizleyemez zaman zaman.Kendini kaybeder o kadar çiçeğin böceğin arasında ve bulutlardan sular akmaya başlar yerli yersiz...
Ben nisan yağmurlarını böyle tarif ediyorum elimde olmadan; Doğanın şaşkınlığı.
İşte kırlara gelen bahar bir de kentlerde vücut buluyor. Kır hayatındaki kadar olmasa da şehirde de tadına varılıyor baharın.
Leylak kokuları, yaseminler, nisan yağmurları...Dünyanın en ünlü çiçekleri balkonları ziyaret ediyor şehirlerde. Yalnız daha az bir istekle...
Ve bu şehrin ortasına, tam meydana bir fil olarak girmek isterim böyle zamanlarda. Bütün insanlığa, doğayı mahvettiklerini anlatmak için tasarlanmış bir düş bendeki... Şehre yapılmış ucuz, gereksiz çimenlere basıp basıp insanların yüreklerindeki sesi kulaklarında uğuldatmaya çalışmak ne kadar harika olurdu..
İnsan yalnızca bir kez gözünün önüne getirse yeter; kocaman kulakları gerektiği zaman gerektiği kadar açılan, orman kralının bile bucak bucak kaçtığı, iri cüssesine rağmen etle beslenemeyen bir canlı...
Belki de doğanın büyüklüğünü gösteren başka bir işarettir bu?
Ne olursa olsan doğanın gökyüzündeki işaretlerinin yeryüzündeki en güzel anlamı bu bence...
Şehrin ortasına bahar günü gelen bir fil...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İşte Yine Geldin...
Mutsuzluğun Resmi
Hoşgeldin Can Bebek
Gümm!
Emanetçi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayatın Dipnotları [Öykü]
Duvak [Öykü]
Hayatın Dipnotları II [Öykü]
İstasyon [Öykü]
Zaman [Öykü]
Yitik [Öykü]
Düşünen Gençlik (!) [Eleştiri]


irem kimdir?

Herşey bir öyküdür aslında. . Hiç düşündünüz mü bunu. . . Şu an oturduğunuz yerin bile bir hikayesi var. . . . İşte ben bunu keşfettim. . .


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © irem, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.