..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Mahmut Uğur Şahinol




23 Nisan 2005
Bir Ayrılık Hikayesi  
Mahmut Uğur Şahinol

:CJBJ:
BİR AYRILIK HİKAYESİ

Ayrılmalıyız sevgilim, ayrılmalıyız
Ayrılıklar düşürüp yüreğimize, ağlamalıyız.
Sabret sevgilim, sabret göreceksin,
Göreceksin ellerimin nasıl titrediğini,
Anlayacaksın yalnızlığımı, ağlayacaksın
Gözlerini güneş çalmış diyeceksin düşüneceksin.
Güneşe baktırıp yeşilleşen gözlerimi,
Güzelliğini özleyeceksin.

Ayrılmalıyız sevgilim, ayrılmalıyız
Randevum var
işkenceler, kelepçeler, polislerle göreceksin,
göreceksin,
bir sonbahar sabahı
polis kelepçelerken kalemimi , kederimi ve kaderimi
anlamsız dualar edeceksin tanrıya.

Tüm varoşlarda, İstanbul da kentsiz, evsiz kalacağım
Telefon zillerine koşup sen diye açacağım
Ve kan kırmızı göllerde dudaklarını arayacağım
Saçlarım darmadağın, dar ağacı yakın olacak
Beni asacaklar sevgilim,
Ellerimden askı yapacaklar
Annemi yasta bırakıp, yastığımı yakacaklar.
Unutma sevgilim
Umut ektiğim ellerimle
Umutlarımı biçecekler.

Ayrıldık;
Hiç beklemediğim,
Hiç anlamadığım bir zamandı.
Kıştı, soğuktu, titriyordum.
Yoktun biliyordum
Ve günlerden pazardı, sinema çıkışıydı.

( gece yarısıydı, gece yarısına beş kalaydı
hayattı, aşktı yalandı
ziyan edilmiş bir andı
anıların yoksullaştığı, uzaklaştığı bir zamandı. )

saat yirmi dörde yakındı.

Ayrıldık.
Bütün ahlak felsefelerine
Bütün sevgi oyunlarına
Bütün sevgime rağmen ayrıldık.
Ayrılıklar düşürüp yüreğimize, ağladık.

Yoktun biliyordum.
Şarkılara sessiz eşlik ediyordum
Kimi zaman şiir yazıyordum, ağlıyordum.
İşime gidiyordum Atilla İlhan okuyordum.

Yoktun, uzaktaydın.
İstanbuldaydım.
Konserlerde, sinemalarda, sergilerde
Kimi gün pazarda tezgah başında
Kimi gün genelev de bir kadının üstünde
Kimi gün yıkılmış bir ev, yakılmış b,r köydüm.
Kimi gün bir militan bir devrimci
Kimi gün ülkemdim
Dosttum,
Sırdaştım,
Sendim.

Sevgilim bazen kör bir ateşte
Bazen bir namlu ağzında ve bir mum ışığında
Hasat zamanı kanunu çiğneyeceğim
Öldürmek de isteyeceğim elbette.
Öfkemle birlikte sensizlik kuşanırsam belime
İnan olsun öldüreceğim,
Seni toprağa gömeceğim.

Yok sevgili
Kumral saçlarına kanla kına yakıp
Başında imama okutmam, okutamam
Ölümün o en tescilli,
En kanıtsal duasını.

Nerdesin sevgili ülkem,
Sevgili dostum
Sevgilim ,
Nerdesin.
İhtilal sıcaklığı dağıldı ülkemin üstünden
Şiirlerim hürriyetimi kısıtlamayacak artık
Küçük ve sıralı dizelerimde adını bulamayacak kimse, hiç kimse.

Sevgilim ;
Hazandı, hasat zamanıydı
Dön gel demiştim, ağlamıştım
Yağmur yağıyordu vurulmuştum.
Doktorlar, hastaneler, hemşireler sendeydi,
Sendeydi bütün ümidim, sevincim, hasretim
Bütün müjdeler sendeydi
Sendeydi umudumun pamuk prensesi, ayrıldık.
Ayrıldık işte.
Bütün şehir şahitken sevgime,
İnancıma ve özgürlüğüme,
Ayrıldık.

Bir şeyler oluyordu içimde
İçimde milyarlarca çocuğu öldürürken,
Zabıt tutmadılar hakkımda
Tutanaklar hep suskundu.
Suskundun ayrılık vakti.
Daha bitmedi.
Bir acayip külhanbeyi
Bir acayip acemi
Acemi öpüşlerdeki diş değmesi
Dert etme sevgilim
Böyle hırçın gözüktüğe bakma.
Bakma yalnızlığın beni çıldırttığına.

Bugün de bekledim seni
Bikinili kızları hiç izlemedim.
Hiç düşünmedim ayrılımızın haritadan çıkacağını.
Sabrettim sabırsızlığımı gizledim.
Nazım Hikmet de okudum
Hasretin en karanlık gecesinde vedalaştım.
Oysa ırmaktım,
İnsandım,
Topraktım.
Hala on altı yaşında tırnaklarını kemiren
Ve tarih dersinden kaçan asi bir çocuktum.
Ve felsefendim.
Bazen tecavüzcün olurum sevgilim
Bazen saçlarını okşarken,
Ellerinin kahramanı olurum
Ve eski bir şiire hapsederim seni
Ve seni ilk öptüğüm günü hep hatırımda tutarım.
Oysa memleketimdir, saçım hep kısadır
İki dudağının arasıdır.
Coşkumdur, sevgimdir, hasretimdir.
Hoşçakalımdır,
Hoşçakal vakitlerinde,
Dost kalacağız muhabbetiyimdir.

Haritalar çizerim yüreğime yokluğunda.
Haritalar sevgilim
Bütün ülkeler sınırsız,
Bütün şehirler nüfussuz.
Haritalar sevgilim
Doğuyu ve batıyı
Ve ayrılımızı tescilleyen mesafeleri çizerim.
Sonra giderim.
Gerekirse gerekiyorsa ölürümde
Ölümüm mirasyedi bir Şarlo
Ölümüm edebiyat öğretmenin olur senin.

Ayrıldık sevgilim
Elbette ayrılacaktık.
Yılbaşı kartlarına sığdırılmış
Ve doğum günü tebrikleriyle sınırlandırılmış aşkımızı
Ayrılıklara düşürüp de ağladık.

Hep seni sevdim, sana yazdım şiirlerimi,
Hiç olmadığın zamanlarda şarkılar besteledim senin için
Dinlemelisin.
Sen bu kentin mevsimini bilmezsin
Orospuluklarını tanımaz, sokaklarını gezemezsin, kaybolursun.
Alışık olduğun şehrin yolları ağaçlı
Yolları düş gezgini aşıkların biracı durakları
Dudakları sevgilim, dudakları
Titrektir ağlayan çocukların.

Sevgilim ağlamıştım,
Dostça vedalaşmıştım.
Terk ettiğin bu sokaklarda yağmursuz kalmıştım, yağmalanmıştım
Yardımına koşmuştum, koşuşturup kavuşturmuştum
Kovalamıştım yalnızlığı.
İşte polis ve kelepçe
Kurşun hep cebimizde, cepkenimizde
Dayan sevgilim
Dayat zulümlere eğilmeyen hançerini, dik tut kafanı
Dayan sevgilim,
Şiirlerimin bir nasır gibi acıttığını
Ve yalnızlığımın tanrıya mahsus olduğunu unut.
Sen kendini güzel tut.
Özledim Nergis
ölmenizi istedim.
Etme sevgilim ağlama deme...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Leyla ile Mustafa'nın Hikayesi
Dudaklarından Dökülen Benmişim

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Becerebilirsen
Ela İçin Söylenecek Herşey
Hüznüm Benim Krallığım
Çünkü Ölüm Gibidir Aslında Aşk.
Şimdi Seni Öpsem
Soneler
Zizil Parmaklım
Aynı Kör Karanlık
Hiçlikler İçinde
Sen Hiç

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İki Eski Aşık [Öykü]
Parçalanmış Hayaller Toplamı [Öykü]
Çile 1 [Öykü]


Mahmut Uğur Şahinol kimdir?

Şair, Yazar, Senarist


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mahmut Uğur Şahinol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.