Tarihten öğreniyoruz ki tarihten hiçbir şey öğrenmiyoruz. -Hegel |
|
||||||||||
|
Bekleyişin içinde kendini yitiren bilinç, arayışın içinde kendini bulan ben. Beklemek ve aramak. Belki de bekleyişi aramak. Arayışta beklemek. Anlamsız bir dünyayı anlamlandıran tam da bu ikisidir. Belki hiç ulaşılmayacak ve anlaşılmayacak bir anın varlığına duyulan inançtır. Daha önce sözü edilen inanç böylesi bir şeydir. Bu öncelikle kendine inanmaktır. Varolduğuna, değerli olduğuna ve eylemlerinle belirleyici olduğun bir dünyanın hala bir yerlerde varolduğuna inanmaktır. Değişmekten ürkmemek gerekir. Nihilizm, değiştirememek ve değiştiremeyeceğini sanmaktır. Ağlamaya da gülmeye de gereksinim duyarız. Ama sorun ne ağlamak ne de gülmektir. Sorun ağlarken gülmeyi gülerken ağlamayı anımsamak ve ne olduğunu unutmamaktır. Değiştirmemiz gerekenin dünyaya bakışımız olduğu ve bu bakışın ‘biz’ olduğunu bilmemiz gerekir. Şairin yalnızlığı hep aramak ve beklemektir. Hüznü bizi içine çeker, çünkü o hüzün bizim de hüznümüzdür. Şairin dünyası, gerçekliğe öykünmez onu kendi bakışında tekrar kurar. Duyguların çevresinde dönenen şair, nihilistin konusu olan hiçliğini, kendi tümcelerinde çoğaltır. Tümceleriyle okyanusa kulaç atar ve asla boğulacağını düşünmez. Yüzdükçe okyanusun serinliği ve enginliği onu kavrar. Anlam her kulaçta biriken, sözcüklerin içinde taşınır. Şairin yalnızlığı, nihilistin yalnızlığından çok ayrıdır. Onun yalnızlığı bir seçiştir. Kendi yalnızlığında kendini varoluşuyla tümler. Farklı olmaktan korkmadığı için şairidir. Şiire küfredilen yerde şiir yazar. Ve kendini sakınmadan yaşamaya çalışır. Nihilist imgelemi olmayan bir kafanın, içindeki donuk bir imgedir. Şair ise imgelem dünyasının içinde ki her imgenin kendisidir. Yaşantılarımızı biricik kılmak, yaşama karşı bir tavra sahip olmak, başkasına dönük yaşamak, bunların tümü bir çıkışın olduğunu imler. Sızlanarak, iç çekerek yaşamak tek seçenek olmamalı. Yüreğimizin sızladığını duyumsasak bile yitirmekten korkmadan yaşamalı. Çünkü nihilizm kendi korkusuna yenik düşmüş insanın sorunudur. Ve içimizde taşıdığımız batak, düşmekten korkmadan düşmeyi becermekle kurutulur. Yitmek ve yitişin içinde yeniden doğmak. Evet nihilizm bu çağın hastalığıdır. Çünkü onu bize dayatan bir anlayışın içinde yaşıyoruz. Gündelik yaşamımızı oluşturan tüm rutinler, izlediğimiz televizyon, anlatılan tüm öyküler; meşruluğu tartışılır zaaflarımızı bazen hor gören bazen de hoş gören bir belirsizlik içinde, nihilizmi artıran nedenlerdir. Kendisiyle ilgili şeylerde bile konuşmaktan aciz kılınmış insan hangi olanaklarda kendini gerçekleştirebilir? Yanıtlanması gereken soru budur. Bizi nihilizme sürükleyen şeyi bilmek, bu hiçlik duygusundan kurtulmanın ilk adımıdır. Bundan sonra bize kalan seçmektir. Bugün neyi sorun edineceğimizi ve bugünü nasıl anlamlı kılacağımızı seçmek. Öyleyse kendi bildiklerinden çoğu olmak isteyen insanın, dış dünya algıları açık olmalı ve iç dünyasında berrak bir görüş olmalı. Anlamı ancak böylesi bir zihin yaratabilir. Herkes içinde kendi olabilme olanağı da taşır. En başında yalnızca bir olanak olan, ancak yaşayarak kendini gerçekleştirebilir. Bu olanağın ne olduğunu ve nasıl gerçekleşebildiğini, başka bir yazıda yanıtlamayı umuyorum. ]
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Eren Rızvanoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |