Öküzün rengini dışında, insanın rengini içinde ara. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Peki tüm bunları hakediyor mu köpekler ? Kendi adıma söylemek gerekirse benim köpeğim, bir çok ailenin yetiştirdiği çocuktan çok daha terbiyeli ve zararsızdır. Çimleri yolmaz, gülleri koparmaz, ağaçların dallarını kırmaz.. En güzel yeşillik alanları çöple doldurmaz.. Yediği yada içtiği hiç birşeyin camlarını kırıp çocukların geçeceği yerlere dağıtmaz.. Peki acaba kaç ailenin çocuğu parklarda, yeşillik alanlarda bunlara dikkat ediyor acaba ??? " Köpek besliyorum " sözü bile yanlıştır kanımca. Zira köpekler beslenecek değil, arkadaş olunacak canlılardır. Hemde hiç bir insanoğlunun hiç bir zaman olamayacağı arkadaşlardır ve onlardan öğrenmemiz gereken çok şey vardır. Psikolojisi bozulmamış ( orası burası kör bıçakla kesilmemiş, kapalı ve karanlık odalara bırakılmamış, pulbiber yedirilmemiş ) köpekler, psikolojik anlamda bir çok insandan çok daha mantıklı hareket eder. Peki onlardan neler öğrenebiliriz?.. Onlar karakter timsalidirler.. Sevdikleri canlıları yıllar geçse bile asla unutmazlar. Ufacık iyiliği dokunmuş bir insanı aradan yıllar geçse bile, aynı sevgi ve aynı hoşgörü ile karşılarlar. Acaba kaçımız bize iyiliği dokunan insanları bir kalemde silip atmadık ? Kaçımız eşimizi, çocuğumuzu, aile fertlerimizi gördüğümüzde bir köpek kadar sevinebiliyoruz ? Onun kadar içten sarılıp, sevgimizi dile getirebiliyoruz ? Köpeklerde herkesin yeri farklıdır. Tanıdığı tüm canlıların onun yüreğinde bir yeri ve sınırı vardır. Hoşgörü gösterirken ve yeter derken asla bu sınırları aşmaz. Herkese seviyesini ve yakınlığını belli eder. Asla yüzüne karşı gülüp, arkasından havlamazlar.. Özellikle çocuklara karşı inanılmaz bir toleransları ve hoşgörüleri vardır. Kulağını çeken, üzerine at diye binen, orasını burasını meraklı gözlerle kurcalayan ufaklıklar karşısında en ufak bir tepki bile vermezler.. Acaba kaçımız, kendi çocuklarımıza karşı bile bu toleransı gösterebiliyoruz ?? Kötülüğü dokunmuş bir insan köpekler tarafından asla unutulmaz. Sonraki zamanlarda sahibi yada sevdiği insanların telkinleri ile tepki vermese bile, her zaman dikkatlidir. Daima o kişiye karşı temkinlidir. Peki biz bu kadar dikkatli miyiz acaba ? Hayatımızda aynı çukura kaç defa düşüyoruz, kaç defa çıkıyoruz ? Yeri geldiğinde, bize zarar veren arkadaşlarımıza dur demeyi biliyor muyuz ? Yoksa gerektiği zaman, gerekli tepkiyi vermeyip, zamanla dolup patlıyor ve anlamsız yere ilişkilerimizi bitiriyor muyuz ? Hayatınızda öleceğini bile bile sizi kurtarmak için önünüze geçen kaç dostunuz oldu ? Kaç insan deprem sırasında sizi kurtarmak için kendi canını feda etti ? Kaç tane dostunuz size çekilen bıçağın önüne gözü kara bir şekilde geçti ? Hiç ölen bir yakınınızın mezarının başından ayrılmayıp orda ağlayarak can vermeyi denediniz mi ? Böyle bir tutkuyu yaşadınız mı ? Eşiniz yada sevgilinizi bir hafta görmediğinizde yemekten içmekten kesilip, ölüm orucu tuttunuz mu ? İnsanız, diğer canlılardan farkımız duygularımızın olması diye daima böbürleniriz, peki böylesi bir sevgi ve tutkuyu kaçımız kaç defa yaşadı acaba ? 10 saniye içinde paramparça edeceğiniz bir insan sizi her yanlış yaptığınızda dayak atsa, ne kadar sabredersiniz ? Köpeklerin cevabı sonsuza kadardır. Onlar iyisiyle ve kötüsüyle dost bildiklerini ölümlerine kadar severler. Gerekirse canlarını onlar için feda ederler. Her yönüyle dostlarına benzemeye çalışır, onların istediklerini yapıp, istemediklerini yapmamaya, tam bir uyum içinde olmaya çalışırlar.. Biz insanoğlunun onlardan öğrenmemiz gereken o kadar çok şey var ki.. Biz onlardan sadakati, sevmeyi, tutkuyu, doğaya zarar vermemeyi, gereksiz tepkiler vermemeyi, arkadan konuşmamayı, kandırmamayı, yapmacık tavırlar sergilememeyi, uyum içinde olmayı, otoriteyi, disiplini ve yürekten sevmeyi öğrenmediğimiz sürece onları aşağılamaya hakkımız yoktur. Köpeklerimizi beslemek yerine onlarla arkadaş ve dost olmayı deneyelim, yukarda yazamadığım daha bir çok güzel davranışlarını örnek alalım. Hayatınızda bir çok şeyin değiştini zamanla göreceksiniz.. 19.06.2004
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sami Güzel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |