Bir damla gözyaşında dolardı
anneannemin bekarlığı...

Yıkıntılar arasında artakalan bedenlere bakıyorum.Binlerce kez tecavüz edilmiş bedenler..Parçalanmış beyinler..Allahtan aşk depremlerine karşı sigorta yaptırdım.
Yüzüme çarpan kırık aynanın ışığı gözlerimi yormuyor,aksine aydınlığı özlemişim.Ama gördüğüm yüz kimin?
Acıların çocukları karınlarını dertle doldurur, çekilen bir nefes cigara ise dertlerini alır.Ben de acılarımı böyle yeniyorum.
...............
Ananem ile karşılıklı oturduk.Birer acı kahve içiyoruz.O anılarını anlatıyor, bense merakla dinliyordum.
-ee anane dedem damdan içeri dalınca ne oldu?
(kıkırdıyor)
Asırlar değiştirmiyor formatları.Sadece biraz şekil değişikliği.
Biz erken büyüyoruz anane bizi büyütüyorlar!Bin damla akıtıyoruz dolmuyor, bir yandan boşalan dertlerimiz.
Artık tutmaya gerek yok sallantıda olanları, bırakıyorum şiddetli fırtınaya onları.Mandallarında tutunamayan donlar, bayrak oluyor gökyüzünde.

...............
Ananemle kahvelerimizi içiyoruz.
-Ters çevir ve 3 kere dönder.
-Tamam.Ne görüyorsun anane?
(sustu, hiç konuşmadı)

Onun buruşuk teninde kıvrılan bir damla, düşüyordu içime ve ben ananemi anlıyordum.Bir damla yetmişti her şeye...
Bir damla gözyaşında dolardı
anneannemin bekarlığı..