|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
27 Ekim 2003
Bozulan Anlaşma
Bozulan Anlaşma
fırat
Peter, onu almaya gittiğimizde kafayı çoktan bulmuştu. Partide de litrelerce birayı mideye indirdi. Durumunun pek de iyi olmadığını göre biliyorduk, ama hepimiz çok eğleniyorduk ve onu durdurmaya çalışmadık. Bu, o gece yaptığımız en büyük hataydı… |
|
Nick cep Peter benim en yakın arkadaşlarımdı. Birlikte her zaman çok iyi vakit geçirirdik. Hafta sonlarında yapmayı en çok sevdiğimiz şey, bir parti bulup gitmekti.
Yaklaşık 6 ay önce, yine bir cumartesi gecesi, bir arkadaşımızın evine giderken, içeride parti olduğu belli olan bir evin önünden geçtik. Evin kapısı açıktı ve müziğin sesi dışarıdan da duyulabiliyordu.
O kadar çok insan vardı ki evde, bir kısmı dışarıya, evin bahçesine taşmıştı.
Biraz dikkatli bakınca, insanların arasında okuldan tanıdığımız bir-iki arkadaşımızın da olduğunu fark ettik. Bize el salladılar, biz de geri dönüp arabayı evin yanına park ederek, evden içeriye girdik.
Peter, onu almaya gittiğimizde kafayı çoktan bulmuştu. Partide de litrelerce birayı mideye indirdi. Durumunun pek de iyi olmadığını göre biliyorduk, ama hepimiz çok eğleniyorduk ve onu durdurmaya çalışmadık. Bu, o gece yaptığımız en büyük hataydı…
Aramızda, birbirlerimizi her zaman kollayacağımıza ilişkin bir anlaşmamız vardı. Ne zaman birbirimizden birinin başı derde girecek olsa, diğer ikimiz onun yanından ayrılmaz, yalnız bırakmazdık. Bir şekilde birbirimizden ayrılacak olsak bile, arabada buluşurduk.
Ancak o gece, söz verdiğimiz gibi yapmadık, birbirimizi kollamadık. Hiçbirimiz, bırakın diğerlerine, kendisine bile bakabilecek durumda değildi.
Komşuların şikayeti üzerine polisler geldi, parti hiç de hoş olmayan bir şekilde sona erdi ve biz de oradan resmen kaçtık sayılır.
Birbirimizden ayrılmıştık. Daha önceleri yaptığımız gibi arabada da buluşmadık. Daha doğrusu, Peter gelmedi. Belki bir kıza takılmıştı, belki de polis onu alıp karakola götürmüştü. Sonradan anladık ki Peter, polisin götürdükleri arasında değildi.
Kaçıp sahile inmiş, gelgit sırasında denizin çekilince yere uzanıp sızmış ve çok sarhoş olduğundan sular yükseldiğinde kendisini kurtaramamıştı. Ertesi gün, Peter’ın sahile vurmuş cesedini buldular. Hala arkadaşımın aramızdan ayrılmış, ölmüş olduğuna inanamıyordum.
Peter’ın ölümü, yaşamımı tamamen değiştirdi. Artık eskisi kadar sık partiye gitmiyorum. Nick ile dostluğumuz da eskisi gibi değil artık, çünkü birbirimizi gördüğümüz zaman, ikimizin de aklına, Peter’ı nasıl da yüzüstü bıraktığımız geliyor.
Peter’ın ölümünün ağırlığının altından kalkmak, Nick için de benim için de çok zor oldu. Onu yüz üstü bırakmış olmamızın vicdani yükünün altından kalkabileceğimizi sanmıyordum.
Birbirimizi yüsüstü bıraktık, çünkü daha önceden yaptığımız bir anlaşmayı bozduk, birbirimizi koruyup kollamadık. Ve arkadaşımızı kaybettik!
Peter’ın o kadar çok içki içip önce kendisini, sonra da yaşamını kaybetmesine asla izin vermemeliydik.
Arkadaşlarım bana olanların benim suçum olmadığını söylüyorlar, ama aramızdaki anlaşmayı, bozduğumuz o anlaşmayı düşününce, payıma düşen suçun ne denli büyük olduğunu ayrımsayabiliyordum. Dostluğumuzu ve bir dostumuzu sadece bir parti uğruna mahvetmiş olduk.
Peter’ın tüm canlılığıyla, gülümseyerek kapıdan girip bizi selamladığını görmek için neler vermezim!...
Bazen insan, iyi bir dost olmanın ne gibi büyük sorumlulukları da beraberinde getirdiğini göremiyor.
Ama ben artık biliyorum, bir dostluğun ve yaşamın kendisinin şakaya gelmeyecek kadar ciddi, her an sonsuza dek kaybedilecek kadar narin olduğunu…
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
1980 izmir doğumluyum ortaokul mezunuyum şuan siirtet askerim (teskereciyim) yazı yazmayı seviyorum beni izedebiyata üye yapan ve burayla beni tanıştıran irfan arkadaşıma teşekkür ediyorum hayatı vede insanları çok seviyorum.
Etkilendiği Yazarlar:
kitap okumak yazı vede şiir yazmak , bilgisayar kullanmak / cezmi ersöz , ayşe kulin vede arkadaşım irfan çil
|
|
|