kimsesiz düşler yaşadım, paramparça yalnızlıklarımda ve sahipsiz gecelerde avuttum benliğimi sırf sana inat sırf sensizliğe karşı... yaşamak sadece nefes almaktan ibaret bir boşluk gibiydi. karşı yakadan izlediğim insan manzaraları, tek kulağımla zar zor duyduğum martı sesleri, bozuk bir yelkovan gibi zamanı geri sarmam,kızkulesi, boğaz köprüsü ve yolcu vapurundan bana bakan insan yüzleri tıpkı bir çocuğun elindeki yapboz gibi karmaşıktı hayatım... her gecem amaçsız her biri diğerinden farksız düşler kurdum.. kimsenin olmadığı yerlerde yaşadım soğuk hayatları. bir sevgilim olsun saçları rüzgarda ruhumla uçuşsun ve en yalnız gecelerimde beni sarsın istemedim... belkide ben böyle mutluyum...sildim attım herşeyi ne varsa aklımda ve hayatımda.. ne aşk acısı çekiyorum ne de dost yarası... ve belki de hayatı ilk kez bu kadar safça seviyorum... her anımda bedel ödedim ve bütün güzelliklere uzaktan baktım.. acılara ibret olsun diye hep güldüm eğlendim... bu ben olamam.. böylesine safça yaşayamam. sevmek isterim aslında bu da yetmez, sevilmek acı çekmek mutlu olmak isterim.. insan gibi yaşamak ve dahası insan olduğumu hatırlamak.. kırılacak bir eşya gibibaktıkça hayata ben taşlaştım hissetmiyorum artık ne acıları ne de sevinçleri... bu ben değilim.. bir kadehte paylaşacağım aşkı yudumlamak, kimsenin bilmediği sokaklarda yağan yağmura inat sevgi tanecikleri toplamak, gözlerimi kapattığımda sarılıp ``işte hayat bu`` demek ve sevilmenin ne olduğunu öğrenmek bilmek istiyorum... ben YAŞAMAK istiyorum..!