..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Bireysel > Hülya Kırklaroğlu




28 Aralık 2023
Sevgili Günlüğüm  
Günlerden Hülyaa

Hülya Kırklaroğlu



:CJJ:

Ahmet emminin; saray mutfağını aratmayan genişlik ve uzunluğunda ki mutfağından sevgiler ve selamlar
sevgili günlüğüm✍🏻
Sevdim bu evi her fırsatta söylüyorum, biliyorsun.
Kaç yıl daha burada, bu evde ve bu mutfakta oturacağım Allah bilir…

Geçenlerde lafı geçti sevdim ben bu evi diye; kendime söylüyordum, Ahmet emmiyle masaya otursak alsam mı acaba diye düşündüm…Sonra anlık bir düşünce nereye gitsem, nerede otursam oraları da sevdiğim canlandı gözlerimde…

Her şeyin hayırlısı sevgili günlüğüm… Şöyle bir tarafı düşündürüyor, havuza ve denize uzak
o yüzden karar veremedim.
Hoş bakalım Ahmet emmi satmak isteyecek mi?
Kendi, kendime gelin güvey oluyorum işte…

Efendim ?
Neyi merak ettin?
Sandalye, ne renk mi ?
Sence ?
Renklerin şâhı dersem anlarsın✨

Afedersin yayıla yayıla mutfak sandalyesine oturabildim az önce, öldüm yorgunluktan, hatta öyle konforlu ki içine gömüldüm… Uyuya kalsam keşke, telefon düşse yörük dokuma kilimin üzerine… Kuzuların kırpılıp boyanmadan önceki meee meeee sesleri aksa kulağıma ninni gibi…
Sarılıp sarılıp öpsem koyunları tek tek… Yuvarlansam çimlerde Erzurum olsun çimlerin şehri… Palandöken etekleri veya cennet yurdumun her hangi şehri olabilir. Yeter ki telefon düşsün elimden kilimin üzerine… İplikler geri sarsın zamanı koyunları özlemiştir çıplak ayaklarıma dokunan, kırmızı, krem, mavi, yeşil kök boya ipler…

Kızım olsa evin önünde ki ağacın yapraklarını İstanbul rüzgarı içinde seyrederken uyuya kalabilirdim ve kızım üzerime küçük polar battaniyeyi örterdi… Artık kendimi bırakamıyorum yaprakların rüzgarla dansına…
Hep kendimde olmak zorunluluğum var gibi gibi…
Sanırım öylede…

Oldukça konforlu olmalı evde ki kanepe ve sandalyeler…İçine gömülebilmeli insan keyfin, keyfini katlayabilmeli diyebilirim kendi adıma, o yaşlar elli ve sonrası yaşlar…

Tabii keyfime kalmış yazı uzayacağı zaman ayaklarımı ayak bileğimden kavrayarak altıma alabilir, rahat oturmanın hakkını veririz sandalye de, bunu saatler gösterecek.
Ne kadar çok yazacak şey birikti biliyorum.

İkindi ezanı okunmaya başladı yakınımızda ki camiide.
Huzura çağrı, güzel ezan okunduğunda abdesti de güzel oluyor, seccadeyi huzura sermek bile farklı oluyor.

Sonra; niyet edip tekbir alırken, ellerinin tersiyle dünyadan sıyrılıp huzura yönelmek varya. Aşk bu işte.
Dünyayı ve içinde ki her şeyi döküyor zihin.

Sonra kendimi mana aleminde
Cenab-ı Hakkı seyretmeyi aramakla buluyorum.
Şimdilik hissediyorum, nasıl bir duygu bunu anlatmak mümkün mü acaba?
Ben anlatamam, kalemimim kuvveti buna yetmez ne de olsa ölümlü ağaçlardan yapıldı kalemler!

Ve inanıyorum ki kalbi güzel insanlar Cenab-ı Hakkı görecek.
Ben buna izin vereceğini düşünüyorum Rabbimizin; bunu umuyorum.
Neden olmasın ki; kalplerimiz Allaha ayan. Kalbimize bizden yakın.
Eksik kulluğum, hatalarım, günahlarımla huzuruna yine kabul ediyor… Bu ne demek sevgili günlüğüm bir düşünsene…
Hangimizin hatası yok?
Hangimizin kulluğu tam?
Hangimiz günah işlemedik ki?
Kalemin ucunda ki iğne iki uçlu, bana da batacak, batacağa da batacak ki; adil cümleler olsun.

O kapıya hep köle, hep kul olacağım inşaallah… Başka kapımı var soruyorum sana?

Bu yüzden müezzinlere çok iş düşüyor. Geçenlerde bir camii de ezan okunuyor, sanki müezzin mikrofonu yutmuş gibiydi.
Boğuk boğuk içim şişti;

Bir bitse şu ezan dedim Allah affetsin… Kimse söylemiyor mu o şahsa yahu hocam; bak sesin yok, makamın yok ve ezan okumak çok mühim, ruhlara dokunacak sesin lâkin sen okuyamıyorsun demek ki kabul et, başka iş güç bulalım sana!

Bizim insanımız işte arkadan okuyamıyor der yüzüne hacım, hocam.

1.nci bölüm



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sorun Beni
Tutulma
Sevgili Günlüğüm✍🏻 (Yol Geçen Hanı)
Rötuş
Sevgili Günlüğüm
Sevgili Günlüğüm

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
On Beş Saniye
Mimar
Yorgunluk
Kim O?
Güfte
Kendime Kadar (Sevgili Günlüğüm)
Lahza
Canımı Acıtıyor
Göremezsiniz Beni
Kime Baktınız

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
B On İki [Deneme]
Ne Zaman? 2’nci Bölüm [Deneme]
İsmim Çıkar Celallenir Bu Soruya [Deneme]
Atatürk ve Satı Kadın [Deneme]
Ruhumun Ellerine Bırakıyorum Kalemi [Deneme]
Atatürk ve Satı Kadın 2... Bölüm [Deneme]
Köşeye Çekilmek [Deneme]
Kalemi Tutan Bu El [Deneme]
Doğum [Deneme]
Bir Selam Verip Çıkacağım Sevgili Günlüğüm✍🏻 [Deneme]


Hülya Kırklaroğlu kimdir?

1970 Erzurum merkez doğumluyum. 1972 yılından bu yana İstanbul da ikamet etmekteyim. 5 yıllık konfeksiyon deneyimimden sonra 10 yıl hizmet sektöründe çalışan olarak yer aldım. 2016 yılından itibarenaktif olarak yüzme sporuyla ilgilenmeye başladım. Master yüzücü olarak bir çok birincilik ve derecelerim bulunmaktadır. Yüzme sporu dışında, okçuluk ve taekwondo ile de ilgilendim. Keman dersi aldım. Diğer ilgi alanlarımın içinde Fransızca ve keman bulunmaktadır.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.